Antep adına bir rica…
“Gaziantep’in en değerli ürünü nedir?” diye sorarlarsa ne cevap verirsiniz?
Düşünmeye bile gerek yok: Antepfıstığı…
Birkaç seneden beri festivali de yapılıyor.
Peki, insan bu kadar değerli malına sahip çıkmaz mı?
İşin doğrusu maalesef bu değerli ürünümüze hakettiği önemi vermiyoruz.
Kilis yakınlarındaki Oylum Höyük kazılarında, kazı başkanı Prof. Dr. Engin Özgen’in bir mezardan aldığı toprak numunesini Amerika’daki laboratuvara göndermesiyle bir gerçek ortaya çıkmıştı. Bu topraklarda en az 9 bin seneden beri fıstık yetişmektedir.
Bir zamanlar adına “Şam fıstığı” denmesinin de nedeni en çok fıstıklığın bulunduğu Rum Kalesi ve civarının Şam Bölgesi olarak bilinmesidir.
9 bin yıllık fıstıkçılığımızın, tecrübemizin karşılığı bu sene beklenen hasat 80 bin ton civarında.
Dünyanın en büyük fıstık üreticisi Amerika’nın bu seneki hasat tahmini henüz resmen açıklanmadı.
Ancak uzaydan adıkları görüntülerle İran’ın bu sene 220 bin ton fıstık hasadı yapacağını bunun 170 bin tonu için de ihracat bağlantısının yapıldığını tespit etmişler!
Türkiye için de 85 bin ton hasat tahmininde bulunuyorlar.
Peki, Amerikalılar bu işe ne zaman başladılar?
1929 senesinde botanikçi William E. Whitehouse fıstık hasadı zamanı İran’a gidiyor. Orada bir yıl kalıyor. Dönüşte getirdiği fıstık fidanlarını 1930 yılında Kaliforniya Vadisi’ndeki münbit topraklara dikiyor. Kaliforniya’nın havasının kuru olması buranın seçiminde en önemli etken oluyor.
‘Kerman’ tipi fıstık üretimi için epey çalışıyorlar. Piyasaya sürülen ilk fıstık 1976 (Bindokuzyüzyetmişaltı) yılında gerçekleşiyor: 680 ton. (1.5 milyon pound)
2012 yılında rekor hasat elde ediliyor: 249 bin 930 ton.
Sonraki senelerde hep artıyor.
Yalnız son üç yılda fıstığa 300 milyon dolar yatırım yapmışlar.
Bu yazıyı şu amaç için yazıyorum.
Dünyanın en büyük üreticilerinden biriyiz. Ancak teknolojide geri kaldığımızı tahmin ediyorum. Çünkü üretim rakamları beni doğruluyor.
Önerim şu:
Neden Amerika’ya bir veya birkaç uzman ziraatçimizi göndermiyoruz?
Bir yıl boyunca 3-4 kez gidip orada birer ay kalsınlar ve onlar bu işi nasıl yapıyor incelesinler.
Amerikan Fıstık Yetiştiricileri Birliği bu işlere çok yatkın. Benim de tanıdıklarım var.
Oraya gidip gelmenin masrafı olacağını tahmin etmiyorum. Nestle gibi kurumların bu işe seve seve sponsor olacağından eminim. Yeter ki onlarla bu konuda görüşülebilsin.
Bizim fıstık çerezlik değil. Zaten bizi dünyada bezersiz yapan da bu.
Yani, Amerikan, İran fıstığını baklavada kullanamazsınız. Yersiniz ama fıstık ezmesi olmaz! Ne rahiyası ne de tadı antepfıstığı ile mukayese edilemez.
Antepfıstığı dünyada benzersiz. Ama, Şakir Sabri Yener’in ‘karmızı mantolu hanımı’ maalesef tücarın elinde rant aracı!
Şu anda baklavalık boz fıstık (yok da, yerine kullanılan!..) kilosu 100 lira. Geçen sene Ekim-Kasım ayında 50 liraydı. Yani 8-9 ayda yüzde yüz zam yedi!! Böyle saçma şey olur mu?
Sayın Bakan Başkanımızdan rica ediyorum.
Amerika’ya göndermek için birlikte çalıştığı, bu iş için biçilmiş kaftan bir uzman var, kendi daire başkanı…
Hiç vakit kaybetmeden hemen gönderelim gitsin, tam zamanı, alışmalara başlasın. Çok ama çok yararlı olacağına eminim