Mustafa Topçuoğlu Erhan Özmen
Aylık Capital ve haftalık Ekonomist dergilerinin organize ettiği, ‘Anadolu Markaları Yarışıyor, Türkiye İlerliyor’ temalı toplantı dün Divan Oteli Balo Salonu’nda yapıldı.
Ben bu tür toplantıların çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
Sanayicilerimizin görüş ve vizyonlarını açıklamaları için iyi bir platform özelliği taşıyor.
Toplantının iki yıldızı şüphesiz Mustafa Topçuoğlu ile Erhan Özmen’di.
Bu iki değerli sanayicinin konuşmaları ulusal kanallarda yayınlanınca, Gaziantep’e çok olumlu yansıyacaktır.
Topçuoğlu’nun şu vizyonunu beğendim, takdir ettim. Eminim, yarın televizonlarda yayınlanınca, izleyiciler de benim gibi düşüneceklerdir.
“Biz komşumuzun işini belki daha iyi yapıp rakip olmuyoruz. Araştırıyoruz, kimsenin yapmadığı, katma değeri yüksek, ihraç edebileceğimiz, ülkemize döviz kazandıracak, sanayiciliğimize katkı sağlayacak konulara yatırım yapıyoruz. Bunun için AR-GE departmanımız var. Bizim üretimden, sanayicilikten anladığımız bu...”
Gaziantep’te eskiden halılar yüzde 90 akrilik iplik, yüzde 10’da yün iplikle dokunurdu. 30 milyon dolar ihracatımız vardı.
PP ipliği Gaziantep’e ilk kez Gülsan/Topçuoğlu getirdi. Başlarda halıcı esnafı mesafeli durdu.
Şimdi halıcılıkta yüzde 90 PP iplik kullanılıyor.
Ve… Halı ihracatı 1,5 milyar dolar oldu.
İşte sanayicilikte ileriyi görme, yenilik ve vizyon denen şey bu olsa gerek.
2017 yılını, herşeye rağmen başarılı bir bilanço ile kapattıklarını da sözlerine ekleyen Topçuoğlu, Gaziantep’in gerçek bir yüzakı sanayicisi. Üstelik yaşı da henüz genç.
Erhan Özmen yaşından çok genç gösteriyor, mikrofona da yakışıyor.
Konuşması sırasında ekrana GOSB’de yaptırdığı yeni un fabrikasının resmi yansıdı.
Resim, pek de bildiğimiz bir un fabrikasına benzemiyordu! Çünkü, şu anda dünyada var olan, uygulanan en ileri teknoloji ile yapılmış. İçinde minimum sayıda çalışan var. Digital prosesle üretim yapılıyor.
Ürünleri için ilginç bir örnek verdi.
“Mesela Çağdaş ile Koçak baklavaya un üretiyoruz. Belki onlar bile farkına varmayacak ama ikisine de aynı unu vermeyeceğiz. Özelliklerine göre, isteklerine göre un üreteceğiz.”
Teknolojinin Gaziantep’te geldiği bu nokta muhteşem bir şey.
Bir de 55 bin tonluk, yatırımını yeni bitirdiği lisanslı depoculuk için siloları gösterdi.
Gelecek sene 105 bin tona çıkacakmış.
Günlük bin ton bu silolardan işlem yapılacak.
Üretim ister Şanlıurfa’da, Adıyaman’da veya Elazığ’da, Malatya’da olsun, ürün buraya, Antep’e gelecek.
Bence, Gaziantep’i sevmek, katkıda bulunmak buna denir.
Başka paralı bir haber…
Özellikle Suriye’de taş taş üzerinde kalmadı. Her yer yıkık dökük!..
Savaş bitmek üzere ve bu bölgeye yeniden yapılanması için 500 milyar dolar geliyor.
İnşaatçılar, çimentocular, halıcılar, PVC’ciler ve diğer sanayi ürünlerine çok ihtiyaç var.
Gaziantep’in geleceği parlak. Savaşın eziyetini biz çektik, ama sefasını da biz süreceğiz.