Hazırlanın!

YAYINLAMA: 04 Aralık 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 04 Aralık 2017 / 20.00

Gelecek sene seçim var.
İlham ve haber kaynağım Devlet Bahçeli.
Devlet Bey, çok derin bir insan. Tarih tekerrür ediyor!
Türkiye’yi dönüştüren 3 Kasım 2002 seçimlerinin mimarı kimdi?

19 Mart 2002 tarihinde dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney Ankara’ya gelir. ABD’nin Irak işgaline destek amaçlı görüşmeler yapar!
Cumhurbaşkanı Sezer de, Başbakan Ecevit de beklenen desteği vermezler. Ecevit açıkça “işgale karşıyız” der.

57. Hükümetin yıkılması ve erken seçimle AK Parti’nin iktidara gelmesi ABD ve ‘dost’larınca istenmektedir.
Bu nedenle! Başbakan Bülent Ecevit’in Yardımcısı Devlet Bahçeli’nin, 7 Temmuz 2002 tarihli “11. Kocayayla Türkmen Kurultayı”nda yaptığı “3 Kasım’da erken seçim” çağrısı farklı ve özel bir anlam kazanır.
Başbakan Bülent Ecevit’in, “intihar ediyoruz” demesine rağmen Bahçeli’nin söylediği tarihte erken seçim gerçekleşir.

Sosyal medyada dolaşan bir video var. Bahçeli, olaydan 1.5 yıl önce Rıza Sarraf konusunda iktidarı uyarıyor: “Bu adam vatan haini, kaçacak, dikkatli olun” diyor.
Ama cari açığı kapatan bu dahinin! bırakın boğazda bir tanecik çivi çakılmasına bile izin verilmeyen 3 katlı yalıyı güç gösterisiyle 4 katlıya çevirmesi karşısında, koca bakanlar önüne siper oluyorlar!..
Ne oldu? Bahçeli haklı çıktı.

Bakın şimdi ne oluyor?
Birkaç gün önce Bahçeli’nin bütün gazetelerde yer alan şu teklifi çok manidar:
MHP lideri Devlet Bahçeli, 'seçim ittifakı' meselesinde yeni bir formül önerdi: Her parti kendi kimliğiyle ittifak yapsın, alınan oylar ittifak içinde bölünsün!
Arkasından, elimizi çabuk tutalım diye seslenen MHP’li Semih Yalçın da AKP’ye mealen “ya barajı düşürelim, ya da seçim ittifakı yapalım” dedi.

Buna hemen aynı gün AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın yanıtı gecikmedi:
3 Kasım 2019 yılında yapılacak seçimler konusunda, seçim sistemi, seçim barajı veya seçim ittifakının şu anda görüşülmesi henüz erken.”

Dedim ya, Bahçeli derinden konuşurken Elitaş mesajı satıhtan alamıyor!

Ankara kulislerinde son gelişmeler nedeniyle seçim tarihinin 2018'e çekildiği konuşuluyor.
Erken seçimi getirecek 3 neden şu şekilde sıralanıyor: 1. Ekonomideki kırılganlık, 2. Rıza Sarraf davası, 3. Kılıçdaroğlu ile yaşanan polemik.

Ekonomideki kırılganlık: Dövizdeki gelişmeler ekonomideki belirsizlik oluşturuyor. Ekonomideki bu kırılganlığı, ABD’de yürüyen Sarraf davası ve bu davadan çıkabilecek sonuçların Türkiye’ye olası olumsuz etkilerinin daha da ağırlaştıracağı analizleri erken seçim beklentisini artırıyor. Sarraf davasından Türkiye’de doğabilecek bazı sıkıntıların ekonomide acil önlem gerektireceği konusunda genel bir görüş birliği bulunuyor. Ancak zaten bir süredir ekonomide bazı önlemler alınmaması durumunda tablonun daha da kötüleşeceği, Sarraf davasının ise katlamalı etkiler yapabileceği kaygıları dile getiriliyor.

Sert önlemler gerekiyor: Ekonomide, “Daha fazla bu şekilde bırakılamaz” denilen gidişe, erken seçimin birinci nedeni olarak bakılıyor. Buna göre Sarraf davası sonuçları da görüldükten sonra ekonomiye bakılacak ve mümkün görünen en erken tarihte seçime gidilecek. Ekonomiye bu aşamada sert bir müdahalede bulunulamayışının, iktidarın önünde en geç 1.5 sene sonra yerel seçimlerin, 2 sene sonar da cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin olmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Seçimlerin öne çekilip kazanılması durumunda, çalışanlar ve geniş yığınlar aleyhine daha rahat kararlar alınabileceği, kemer sıkma politikalarının gündeme getirilebileceği görüşleri seslendiriliyor. Bu görüşler çerçevesinde “Ekonomi 2019’u beklemez. Erdoğan da beklemez” deniyor.

Seçim kartı: Yine kulislerde erken seçimin, dış dünyaya yönelik de bir mesaj olabileceğine işaret ediliyor. Buna göre erken seçim, ABD’de Sarraf davası ya da başka bazı Türkiye’ye yönelik suçlamalara, AB ülkelerinden aynı yönde gelebilecek eleştirilere karşı eldeki bir kart özelliği taşıyacak. Erken seçimle dış dünyaya, “Ben bana yönelik tüm tartışmalarla ilgili halkım ne diyorsa ona bakarım. Kararı sandıkta o verir. Sandıkta aynı zamanda sizin bize yönelik suçlamalarınız da oylanacak. Halk bana oy veriyorsa başka ülkelerden gelen ithamların bir önemi yoktur” mesajı verilecek. Aynı zamanda erken seçim kararı alındığı için Türkiye’ye yönelik dışarıdan gelecek suçlamaların ertelenmesi ya da gevşemesi öngörülüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Ağrı’da, “2019’daki seçimler için bugünden aralıksız çalışmalıyız” söylemi ve Yüksek Seçim Kurulu’nun yapısını yeniden düzenleyen yasanın alelacele geçirilmesi erken seçimin hazırlık işareti olarak değerlendiriliyor.
Erken seçimin tarihi konusunda ise AK Parti’nin şubat ayında gerçekleşecek olağan kongresinin start olacağı konuşuluyor.

 



Vatan hainleri

Amma güzel ha…
Bu ülkede kazan nasıl kazandıysan!..
Azıcık sıkışınca da, paraları dolara çevir ve hemen tüy!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muş'ta partisinin il kongresinde şunları söyledi:

Bazı iş adamlarının mal varlıklarını yurtdışına kaçırma girişimleri olduğuna dair haberler, sinyaller alıyorum. Bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi gayretlerinin olduğunu duyuyorum. Buradan sesleniyorum, önce kabinemize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihanet-i vataniyedir."



 


İhracat rakamları

Gaziantep ne kadar ihracat yaparsa yapsın yerel basının başlıkları değişmiyor:
İhracatta Gaziantep Farkı
İhracatta Rekora Koşuyoruz
Gaziantep İhracat Çıtasını Yükseltti

Gazeteler tarihin arşivi olduğu için doğrular yazılsa daha iyi olmaz mı?
Gaziantep’in 2014 yılı 11 aylık ihracatı 6 milyar 025 milyon 305 bin dolar. 12 aylık ihracatı ise 6 milyar 641 milyon 306 bin dolar.
Gaziantep’in 2017 yılı 11 aylık ihracatı ise 5 milyar 964 milyon 887 bin dolar.
Yani hala 2014’ün gerisindeyiz. 2017 Aralık ayı ihracatı en az 676 milyon 419 bin dolar olursa, 3 yıl sonra ancak 2014’ün 12 aylık ihracat rakamını yakalayacağız. Bu miktarda aylık ihracat rakamı ise biraz zor görünüyor. 2017 Kasım rakamı 586 milyon 722 bin dolardı.

Bir başka tehlike de, Ankara ile aramızda 28 milyon dolar fark kaldı. Yani Aralık rakamı Ankara’nınki bizden 28 milyon dolar fazla gelirse tekrar 6’ıncılığa düşme olasılığımız var.

Gaziantep, ihracatının yüzde 40’ını Irak’a yapıyordu. Bu oran şimdilerde yüzde 22-23’e düştü. Bunun sebebi biz değiliz. Ama mağduru biziz!
OSB’nin enerji tüketimi geçen yıla göre yüzde 10 artmış. Bu çok sevindirici bir istatistik.
Ancak, burada bazı gerçekler de var!
Aynı işi yapanların sayısı hızla artıyor. Bir örnek vermek istiyorum. Birkaç yıl önce bir konuda tek bir fabrika varken şimdi 11 fabrika olmuş!
Haliyle rekabet olacaktır! Rekabet keşke kalitede olsa, fiyatta oluyor. Çaresi yok!..
Halıcılıkta da böyle olmadı mı?

Hazırlanın!