Yol haritası
Yüklenmek, taahhüt altına girmek için geçmişe, bugüne ve geleceğe bakmak gerekiyor. Bunun nasıl yapılabileceğine bakıyorum.
Geçmişte ne idik?... Dün, önceki gün, daha önceki gün ne yaptık, ne yedik, ne içtik, ne gördük, ne başarı gösterdik, ne giydik? Bu soruya cevap vermek için kültür ve misyon kavramlarını kullanmak gerekiyor.
Şimdi neyiz?... Bugün ne yedik, ne içtik; üstümüzde ne kılık kıyafet var? Bizi nasıl tanıyorlar? Şu anda dışarıya verilen izlenimi tespit işlemi yapılır.
Quo vadis?.... Bu şartlar altında mevcut kılığımız, alışkanlığımız bizi nereye, ne kadar götürür? Bu bir tahmin meselesi. İyimserler iyi, kötümserler kötü tahmin yapıyor, tahmin yapıp sonucu beğenmeyenler veya tahmin yapmaktan ürküp çekinenler “Allah beterinden saklasın,” diye dua ediyor.
Nereye gitmek istiyoruz?... Gelecekte kendi hür irademiz ile gerçekten nereye gitmek istiyoruz? Nasıl bir elbise istiyoruz sorusunun cevabı bir vizyon konusu, nasıl becereceğiz bir politika ve strateji konusu, kıyafeti üstümüze nasıl oturtacağız ise bir standart yönetimi konusu oluyor.
Demek ki her yolculukta izlenecek güzergâhın belirlenmesi gibi vizyonerliğin de çizilmesi gereken bir yol haritası var.