Hiç olduğunu bilmek
Genç Rinzai bir gün üstadına gitti ve “Bana özgürlük ver” dedi. Ustası “Bana kendini getirir. Bana kendini getirirsen ancak seni özgür kılabilirim” dedi. “Eğer içindeki ben’i getiremezsen gerçek özgürlüğe ulaşamazsın. Git meditasyon yap, inzivaya çekil, içine dön. Ben’i bul ve bana getir.”
Bundan sonra öğrenci Rinzai gitti ve aylarca çalıştı, çabaladı. Bir süre sonra ustasının yanına geldi. “Ben beden değilim. Ancak bu kadarını öğrendim” dedi.
Bunun üzerine usta “Bu kadar özgür kaldın. Yine git ve çalış” dedi. Rinzai yeniden gitti. Bir süre sonra geri döndü ve “Ben zihnim değilim. Çünkü zihnimden geçen düşüncelerimi gözlemleyebiliyorum. Bundan dolayı gözlemci gözlenenden farklıdır. Ben zihnim değilim” dedi.
Ustası “Şimdi dörtte üç özgürsün” dedi. “Şimdi yeniden git ve kim olduğunu öğren.”
Rinzai yeniden inzivaya çekildi. “Ben beden değilim, zihin değilim o halde ruh olmalıyım” diye düşündü.
Çalışmalarına devam edince, “Ruh dediğim şey zihinsel bilgilerimden başka bir şey değil. Ben ruh da olamam” diye içinden geçirdi. Bunun üzerine koşarak ustasına geldi. “Ben yokum” dedi.
Ustası gülerek “Şimdi sana özgür olmanın tekniklerini öğretmemi istiyor musun?” dedi. Rinzai “Ben zaten özgürüm. Çünkü ben hiçim, ben yokum” dedi. “Esir alınacak bir şey yok. Engin bir boşluğum, bir hiçliğim”
Ancak bir hiçlik özgür olabilir. Eğer sen bir şeysen o zaman esirsin, kölesin. Bedenden ibaret olduğunu düşünüyorsan, kollarına kelepçe ayaklarına pranga vurulabilir.
İşte benliği öldürmek için ondan sıyrılman lazım. Kainatta hiç olduğunu anladığında esas özgürlüğün başlıyor. İnsanlık tarihi boyunca hiçlik duygusu anlatılır.
Yunus, Hacı Bektaş, Mevlana, Buda, Rinzai gibi dev insanlar bu hiçlik duygusunu yakalayıp gerçek özgürlüğü yaşadılar. Sen Yunus’u, Mevlana’yı, Buda’yı ölümle korkutamazsın. Hatta korkuyla korkutamazsın. Çünkü özgür insan korku duygusunu kaybetmiştir.
Hiç olmadan gerçek özgürlüğü bulamazsın. Seni korku esir alır, açlık köle eder, susuzluk bıktırır. Para hırsı kollarına kelepçe takar. Ama hiç birisine de sahip olamadan bu dünyadan göçüp gidersin. Özgür olarak doğarsın, köle olarak yaşar ve köle olarak da ölürsün.
Şu kocaman kainat içinde bir toz zerresi bile değilsin. Tribin kime, cakan kime, havan kime? Sen kocaman bir hiçsin, ama egon sana bu gerçeği göstermez. Ego “Küçük dağları sen yarattın” der. “Sen mükemmelsin, sen efendisin, sen bir başkasın” der.