Ufak tefek farklar...

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Önce yöneticilik ile liderlik arasındaki farkı ortaya çıkarmakta yarar var -

(1) Yönetici itekler, lider çeker... (2) Yönetici “Ben”, lider “Biz” diye konuşur... (3) Yönetici içerletir, kızdırır, lider heveslendirir... (4) Yönetici “Kim yaptı?”, lider “Ne oldu” diye sorar... (5) Yönetici işi zindan eder, lider ilginç kılar... (6) Yönetici öt patlatır, lider güven kazandırır... (7) Yönetici suçluyu vurur, lider tedaviyi bulur... (8) Yönetici otoriteye, lider işbirliğine yaslanır... (9) Yönetici nasılı söyler, lider nasılı yapar... (10) Yönetici mevkie atanır, lider yerini bileğinin hakkı ile kazanır.

Galiba niçin aşırı yönetilen – eksik yönlendirilen çok sayıda sanal piramit olduğunu anlayabiliyorum. Bu ufak tefek farkları kolay da olmasa iyice hazmettikten sonra yöneticiliğe hak ettiği yere taşıyorum.

                                                      ***

Teşbihte hata olmazmış...

İbrikçi başı...

Adamın biri sıkışmış, devir eski devir. Hemen ilk memişhaneye doğru yollanıp içeri dalmış. Yerde duran ibriklerden birini kapmış ve en yakın helâya doğru hamle yapmış. O sırada arkadan bir ses gürlemiş. “Bırak onu, şu ibriği al,” demiş. Adam müşkül vaziyette, itiraz etmeden elindekini bırakıp, gür sesli adamın işaret ettiği ibriği kapmış.

Neyse işini bitirip rahatladıktan sonra dışarı çıkmış. Gür sesli adama yönelmiş – “Yahu senin yüzünden az daha altıma kaçırıyordum. Ha o ibrik ha şu ibrik ne fark eder. Hepsi bir değil mi?”

İbrikçi de cevaplamış – “İbriklerin hepsi bir olmasına bir ama önüne gelen istediği ibriği kaparsa benim ibrikçi başı olduğum nasıl anlaşılacak?”

Eh yönetici de işe şurasından burasından karışmaz, bulaşmaz, olur olmadık yerlerde çıkıntı yapmaz, dönen tekerleğe çomak sokmaz ise nereden belli olur yöneticiliği?

Ufak tefek farklar...