Ama olmaz ki...
Daha önce hiç yapmadım ki!
Günlerden bir gün çok başarılı bol kazançlı bir tepe yönetici kalp krizi geçirir ve canını zor kurtarır. İyileşme döneminde doktorun önerisi üzerine bir çiftliğe kapanır. Çiftçi de oyalansın diye yöneticinin ufak tefek işlere yardımcı olmasına izin verir. Bir süre sonra yönetici çiftçiye ona verdiği işlerin hafif olduğunu, kendini tatmin etmediğini söyle adamakıllı bir takım işler vermesini ister. Çiftçi de, “Madem iyileştiğini sanıyor ona üç beş günde bitirmesi mümkün olmayan bir iş vereyim aklı başına gelsin” diye içinden geçirir.
Ertesi gün yöneticiye talimatını verir – “Al şu kovayı küreği her taraftaki inek pisliklerini temizle. Bir parça bile yerde kalmasın.” Yönetici bir saat sonra geri gelir – “İşim bitti başka iş versene..” diye yeni bir iş daha vermesini ister.
Çiftçi bakar hakikaten her taraf tertemiz. “Bu sefer ona daha pis bir iş vereyim de görsün gününü,” diye içinden geçirir – “Şimdi git ilk kümesteki bütün tavukların başını kopart.”
Yönetici yarım saat sonra geri gelir –“Tamam işi bitirdim. Daha başka ne iş var yapacak?”
Çiftçi adamın çalışkanlığı karşısında “Bu adamla başa çıkılmıyor, ona basit bir iş vereyim de oyalansın...” diye düşünür ve talimatını verir – “Şu çuvallardaki patatesleri büyük boy küçük boy diye ayır...”
Aradan uzun saatler geçer, çiftçi işinin arasında zamanın uçup gittiğinin farkına varmaz. Bakar yönetici etrafta yok, “Acep bizim üst yönetici ne yapıyor?” diye adamı aramaya başlar. Bir de ne görsün yönetici patates çuvalının karşısına geçmiş öylece duruyor.
Çiftçi bu kadar basit işi yapamaması karşısında meraklanır - “Ne oldu hayrola?”
Yönetici cevaplar – “Ne olacak? Bütün hayatım boyunca her türlü pisliği temizledim, onca kelle uçurdum ama şimdi sen tutmuş benden karar vermemi istiyorsun...”
Kendimi “Yöneticiler çok pislik temizler ama bunu kendi iradesi ile karar vermeden yapar,” iddiasının doğruluğunu sorgulamaktan alıkoyamıyorum.