Demek öyle
Geçenlerde kulağıma bir üst düzey bir yöneticinin yakınması geldi –
“O denli çalıştım, çabaladım, gecemi gündüzüme kattım ama gene de yaranamadım. Nerede yanlış yaptım bir türlü anlamadım! Zamanımı çok iyi planlamıştım. Planladığımı da harfiyen uyguladım.
Zamanımın yüzde 20’sini patrona, yüzde 10’unu strateji belirleme ve uygulama islerine, yüzde 35’inin operasyona, yüzde 25’ini bölümler arası koordinasyona, yüzde 5’ini standartları yerleştirmeye, performansı izlemeye, moral motivasyona ve diğer önceliklere, son yüzde 5’inin de dış ilişkilere ayırdım. Bu kadar planlı programlı bir yöneticiyi bir daha nereden bulacaklar?”
Biraz düşündüm. Bu yönetici zamanını başka şekilde kullansaydı ne değişirdi acaba?
“Yüzde 20 stratejik yönlendirme, faaliyetleri planlama ve müşteri ilişkileri, yüzde 20 kuruluş faaliyetlerini izleme ve değerlendirme, yüzde 20 organizasyon, yönetim takımını örgütleme, geliştirme, yönlendirme ve kullanma, yüzde 20 liderlik, çalışanların moral ve verimliliğini artırmak için uygun iklimi ve değerler sistemini oluşturma ve öncülüğünü yapma, yüzde 10 dış ilişkiler, dış temsil, gelişme ve trendleri yakından takip, yüzde 5 tepe yönetim ve ortaklarla ilişkileri sürdürme ve yüzde 5 kişisel gelişme, ilerleme ve bilgilenme.”
Herhalde çok şey değişirdi!