Özürlü çalışan
“Bürokratın fendi (oyunu) vatandaşı yendi. Bürokrat hem ağlar hem de ağlatır. En iyi bürokrat işinin başında oturmayan bürokrattır...”
Daha nice ince sözler. Bürokrat hakkında şimdiye kadar dişe dokunur olumlu bir şey söyleyebilen çok az insana rastladım. Bir hikmeti olsa gerek diye düşünüyorum.
“Bürokrata haksızlık etmeyelim, yüklenmeyelim, eli kolu bağlı,” diyenler olabilir. Ancak bu acıma dolu ifade tam doğru değil zira bürokratın elini kolunu sadece bürokratik işlemler ve kırtasiyecilik bağlıyor, vicdanı ve tepeleme dürüstlük dolu iş ahlakı bağlamıyor. Bir yazıyı yandaki masaya uzatması için beş gün bekletmesi gerektiği hiç bir mevzuatta yazmıyor ama bir kısım bürokrat bunu gönül rahatlığı içinde yapabiliyor.
Yazılı olmayan bürokrat vurdumduymazlığına başka bir örnek vereyim. Bürokrat vatandaştan her şeyi bir arada isteme özürlüdür. Bürokratın vatandaştan istediği belgelerin hepsini bir arada söylemeleri mümkün değil. Bu özrün nereden kaynaklandığı hiçbir bilim adamı şimdiye kadar “Bazı bilinçaltındaki uygunsuz duyguların yüzeye vurması ve utanmazlık” açıklaması dışında akla yatkın bir kuramla açıklayamamıştır.
Emekli Sandığı sizlere bir ömür!
Bir vatandaşımız 29 Nisan .. günü bir maceraya atılır. O gün Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı’na hizmetlerinin birleştirilmesi için bir başvuru dilekçesini iadeli taahhütlü olarak postaya verir, çünkü İstanbul’daki Emekli Sandığı şubesi hizmet birleştirmesi dilekçelerini kabul etmemektedir. Neden mi? Herhangi bir nedeni yoktur, canı öyle istemektedir.
Posta idaresi yemez içmez mektubu en hızlı şekilde Ankara’daki adrese 2 Mayıs ... tarihinde ulaştırır. Kurum, on altı gün süreyle derin bir araştırma yapar ve 18 Mayıs ... günü vatandaşın çalıştığı kuruma “Bu vatandaşın hizmet belgesini gönder,” diye bir yazı yazar ve bir kopyasını da vatandaşa, “bilgilensin, nasıl özveriyle çalıştıklarını takdir etsin” diye, yazıyı yazdıktan yedi gün sonra 25 Mayıs ... tarihinde postalar. Bu kopyanın altına eğri büğrü bir el yazısı ile bir ibare ekler - Askerlik terhis belgesinin onaylı örneğini gönderin.
Vatandaş acelesi var ya 2 Haziran ... tarihinde istenen belgeyi gönderir. Posta idaresi bu sefer mektubu yerine beş günde ulaştırır. Emekli Sandığı, işini takip ettiğini göstermek üzere vatandaşın çalıştığı kuruma bir tekit (yeni Türkçe ile üsteleme – cevabın gecikti çabuk ol uyarı) yazısı gönderir. Ama bu mektubu postaya tam tamına sekiz gün sonra 18 Temmuz ... tarihinde verir. Kurum 300 metre ötedeki postaneye bir türlü ulaşamaz. Hizmet bilgisinin verecek kurumun da hiç acelesi yoktur, ne de olsa o da bir bürokrasi çarkıdır. Neden sonra insafa gelip ilkyazının yazılışından yedi ay kadar sonra lütfedip Emekli Sandığı’na istediği bilgiyi gönderir.
Emekli Sandığı bu yazıyı ne zaman alıyor bilinmez ama üç ay sonra vatandaşa bir yazı yazar sigorta sicil numaranı göndermesini ister. Hâlbuki vatandaş daha ilk dilekçesinde bu bilgiyi kurumun yüksek dikkatine sunmuştur. Zaten elindeki bilgiyi yeniden isteyen yazı yazıldıktan üç gün sonra zar zor postaya verilir. Evet, vatandaşın maceraya atılmasından bu yana on ay geçmiştir ama istediği bilgi hala ortada yoktur...
Bu vatandaş, çarkını canından çok sevdiği necip bürokratın davranışından mutlu olmasın da ne olsun?