Ne takım ama!
Takım yapalım...
Üç # - “Bizim takımın bazı eksiklikleri var gibi duruyor.”
Dört # - “Neymiş onlar?”
Üç # - “Bizden ne beklendiğini çok iyi bilmiyoruz ama herkes özveri ile bir şeyler yapmaya çalışıyor; birbirimizi destekliyoruz ama varmak istediğimiz sonuçlar farklı; rollerimiz bazen birbirine karışıyor.”
Dört # - “Bir sorun olunca her seferinde başka bir yoldan çözüyoruz. Takım misyonu, vizyonu, amaç ve hedefleri çevrim özellikleri, takım performansının ve müşteri tatmininin ölçümü, takımı bir arada tutan tutkal konularında da bazı ciddi tereddütlerim var.”
Üç # - “Haklısın galiba, bu durum tüm arkadaşlarımızı rahatsız ediyor. Sen, bizi takım yapacak diye düşündüğün kriterlerin bir listesini yapsan iyi olacak…”
Bir grubun, ne kadar takım olduğunu anlamak için aşağıdaki sorulara olumlu yanıt vermek gerektiğini keşfediyorum –
Takım olarak kaç müşterimizin adını yazabiliyoruz? Müşterilerimizin bizim gözümüzdeki öncelik sırası nedir? Müşterilerin bizim takımdan beklentilerini biliyor muyuz? Bu beklentileri periyodik aralıklarla değerlendiriyor muyuz? Müşteri beklentilerine ne ölçüde ulaştığımızı verilerle ölçebiliyor muyuz? Müşterinin bizden aldıkları ile neler becerdiklerini soruyor muyuz? Müşterilerimizi iş ortağımız olarak görüyor, onlara iş ortağımız gibi davranıyor muyuz? İşimizin kapsamı ve sınırlarını iyice biliyor muyuz? Vizyonumuz belli mi? Kişisel hedeflerle takım hedefleri uyuşuyor mu? Takım performansını ölçüyor muyuz? Birbirimizi tanıyor ve tanıtıyor muyuz? Katılımcı mıyız? Rol paylaşımı yapıyor muyuz? Kaynakları doğru kullanıyor muyuz? Sinerjiyi yakalayabiliyor muyuz? Ortak değerlere sahip miyiz? Normlarımız var mı? Anlaşmazlıkları çözme yöntemlerimiz belli mi? Çevrim anlayışına sahip miyiz? Sorumlulukları üstleniyor muyuz? Aramıza yeni katılanı bilgilendiriyor muyuz?
Soru çok ta hepsine gözünü kırpmadan cevap verecek olan bir takıma rastladım mı diye düşünüyorum.