Sektirmeden dinleme

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Sağıma soluma baktıkça, antik çağ felsefecisi Epictetus'un "Doğa bize, konuştuğumuzun iki katı dinlememiz için bir ağız, iki kulak vermiştir." sözünde gerçek payı olduğuna her geçen gün daha fazla inanıyorum. 

Beni dinlemek zorunda olanlar bana en sık şu eleştiriyi yapıyorlar - “Efendim sizi dinlerken yazamıyorum. Yazarsam da bu kez dinleyemiyorum.”

Benim cevabım hazır – “O halde sen kalem dinlemesi yapıyorsun.”

Bu cevaba verilen hayret nidası da hep aynı – “Nasıl yani?”

Kalem dinlemesi...  Bu durumda, dinleme kalemle not alınarak yapılır. Sürekli olarak her söyleneni not etmeye çalışma halinde yazma işlevi dinleme işlevinin önüne rahatlıkla geçebilir.

Hazır başlamışken diğer dinleme tercihlerine de değinmekten geri kalmıyorum -

Can kulağı ile dinleme... Tüm dikkatini harcayarak, konuşulanları not ederek, o anda bir katkısı olmasa veya ilgisiz gibi görünse bile konuşulanları özümlemeye, bir araya getirmeye, analiz yapmaya, sonuç çıkarmaya ve konuşulanlardan bir şeyler öğrenmeye çalışmak üzere yapılan dinlemedir. 

Gözü kapalı dinleme... Gözü açık dinlemeye oranla çok daha derin anlam taşıyan bir dinleme şeklidir. Arada bir yapmasını herkese öneriyorum. Gözü kapalı dinlemenin, görme özürlü Jose Feliciano’nun meşhur şarkısı “Rain drops keep falling...” isimli şarkısında söylediği “Yağmur damlalarının sesini dinlemek...” dizesi gibi etki yaptığı kesin.

Hayal ederek dinleme... Bu dinleme şeklinde konuşmacının sözleri ve hareketleri sanki anlatılan ortamda birlikte yaşanıyormuş gibi hayal edilir. Örneğin çölde geçen bir anlatım sanki çölde o anı yaşıyormuş gibi hayal edilerek daha iyi dinlenebilir. 

Korunmacı dinleme...  Rahatsız veya mahcup edici (bitmemiş bir neden bir iş, iş arkadaşlarıyla olan sorunlar gibi) bir konumda antenleri kapayarak, söylenenleri üstüne veya göz önüne almayarak yapılan dinlemedir.

Kös dinleme... Dinlediğinden hiçbir şey anlamayan, bildiğini okumaya devam edenler için söylenir. Herhalde davulun gürültüsü ve monotonluğu bir süre sonra sağırlık yaratıyor.

Laf olsun diye dinleme... Dinleyen, sırf dinledim demek için dinler gibi görünür. Kesinlikle bu dinleyicilerden içerik ile ilgili bilgi alınamaz ama katılanların kılık kıyafetini, ikramda nelerin bulunduğunu çok iyi tarif edebilirler. 

Ruhuyla dinleme... Konuşanın sadece sözleri, sesi dinlenmez, el kol hareketleri, mimikleri seyredilmez, aynı anda nasıl bir ruh hali içinde olduğunu anlamak üzere yapılan dinlemedir. 

Saldırmacı dinleme... Saldırmaya hazır vaziyette, en kısa zaman içinde kendi ikna edici veya karşı koyucu düşüncelerini ve yanıtlarını açıklamak üzere hazırlık yapmak üzere yapılan dinlemedir.

Savunmacı dinleme... Kendini güvensiz ve hatta kısmen suçlu hissederek, çok masumane bir şekilde söylenmiş sözleri kişisel tehdit veya saldırma kabul edilerek yapılan dinlemedir.

Seçerek dinleme... Düşünmesi ve yapması gereken o kadar iş yoğunluğundan dolayı sadece ilgisini çekenleri dinlemek gerisini boşlama şeklinde yapılan dinlemedir.

Tamamlamak üzere dinleme... Konuşulanları pekiştirmek ve atılgan bir tarzda konuşmacının eksik bıraktıklarını tamamlamak üzere yapılan dinlemedir.

Yazınca amma da çok dinleme şekli olduğunu daha iyi kavrıyorum.

Sektirmeden dinleme