Antep’te hamam gelenek ve görenekleri (2)

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Livaslar ve Kanavetçiler:

 

Eski Gaziantep’in bir kısım su yollarını livaslar[1] ve yer altına yapılmış kanallar oluştururdu. Pancarlı’dan, Kasarcı Pınarları’ndan ve diğer kaynaklardan gelen sular, jeolojik yapının uygunluğu yüzünden açılan tüneller vasıtasıyla kastellere aktarılırdı. 1968-1998 yılları arasında Belediye Reis Muavinliği yapan Sayın Mustafa Bilgin’e göre Romalılar tarafından yapıldığı tahmin edilen livas ve kanallar, çok yakın zamana kadar kullanılmıştır. Livaslar özellikle Kayacık semtinde kullanılmıştır. Bu semtteki sisteme göre, evlerin altlarından geçen livaslar, evin kuyusu olan yerde 15-20 cm derinlik ihtiva ediyordu. Su dağıtım işini yapan kanevetçi[2]  livasın içinden “su geldi haa” diye bağırıp, ev sakinlerini suyun geldiği konusunda uyardığında, ev halkı dolap vasıtasıyla suyu çekip, biriktirmek zorunda idi. Gaziantep’te Kastelbaşı, Suburcu, Balıklı gibi semt isimleri hep şehir suyunun dağıtım yerlerinin ismini taşır.

 

Şehrin Suburcu’ndan alt kesimine ise, daha önce açılmış tüneller vasıtasıyla su kastellere akıtılarak dağıtılırdı.[3] Dağıtılan su bazı evlerde gane[4] tabir edilen havuzlara akar. Ganenin bir tarafından gelen su, diğer tarafından komşuya akar. Adettir ganeye yakın yerde su ile iş yapılmaz. Çünkü su kirlenirse komşuya giden su da kirlenmiş demektir. Örneğin bulaşık yıkamak için su, ganeden alınır, ancak oradan uzak bir yerde yıkanır. Komşuya giden su hiçbir zaman kirletilmez. Ancak, bazen suya nişare[5] dökülür. Nişare dökme işlemi, bir nevi su işaretlemek içindir. Genellikle tıkanıklarda uygulanan yöntemdir.

Gane bulunmayan evlerde normal su kuyusu olur. İhtiyaç o şekilde giderilirdi.

 

 

Hamamlara sıcak su verildi

Gaziantep’e elektrik veren jeneratör 1933 yılında devreye girmiştir. Aynı senelerde, jenaratörün soğutma suyunun ısınmasıyla elde edilen sıcak su, Naip ve Tabak hamamlarına verilmiştir.[6] 1957’de ise jeneratörün olduğu işletme kompleksinde çalışan işçilerin faydalanması amacıyla buraya küçük bir hamam inşa edilmiştir. Ayrıca yine jenaratörden gelen fazla sıcak su Alleben Deresi’ne akıtılmış, çoğu hanım bu yüzden kilimlerini sıcak su ile yıkama şansı elde etmiştir. Bunun yanısıra özellikle sabahtan derenin içerisine gelen erkeklerin burada gelip banyo yaptıkları da bugüne kadar intikal eden hamam hikayeleri arasında yer almaktadır.

Su kesilse de hamam çalışır

 

 

 

Hamamcılar doğal olarak sularının kesilmesini, hatta az akmasını istemezler. Su dağıtımı yüzünden zaman zaman mahkemelere intikal eden olayların yaşandığı da biliniyor.
Ancak mahkemeye düşseler de suyun az akması veya kesilmesi hamamcıları yine de yıldırmamıştır. Alleben üzerinde hamamları besleyebilecek o kadar çok pınar vardı ki bir zamanlar... Abdülkadir Hamamcıoğlu, bugün Demokrasi Meydanı’nda bulunan Atatürk heykelinin doğusundaki Kumlu Pınar’dan[7] tenekelerin içerisinde eşeklerle su taşıyıp hamam çalıştırdığını söyledi. Diğer taraftan Tutlu Hamam’ın sahibinin oğlu Salim Erdem, 1970’li yıllara kadar Pancarlı pınarından hamamlarına su geldiğini ve bu suya para ödemediklerini söyledi.

Hamama nasıl gidilir?

Su yollarını bile anlatıp teknik konuda bilgi verdikten sonra biraz da sosyal yönünden bahsedelim, acaba kadınlar hamama nasıl giderdi?

 

 

 

Zamanın gereği, Antep evlerinde özel banyo yoktu. Yazları, ebeveyinler izin vermedikleri halde, erkek çocuklar için Alleben’de gidip yüzmek (çimmek)[8]  çok geleneksel bir olaydı. Yazın Nurgana’ya sahreye (piknik) giden şehirli hanımlar, köylü kadınları dere boyuna gözcü dikip, suya girerlerdi.[9] Köylerde de özellikle dere veya çay kenarında tarlaları olanlar, oraya adeta savanlardan bir kabin yaparak hem çamaşır yıkar, hem de yıkanırlardı. Hatta, kar yağarken bile köylü kadınların soğuk sularda yıkandıklarını görenler vardır. Şehirdekiler ise yukarda saydığımız tarihi hamamlara, sanki festivalmişcesine giderlerdi.

 

Hamama gitmek adeta bir merasim gibidir.[10] Hazırlıkları üç gün sürer. Birinci gün, evin genel temizliği yapılır. (Ev çıkarmak) İkinci gün ekmek yapılır. (Evin ihtiyacı, sacda pişirilen yufka ekmek yapılıp biriktirilir.) Üçüncü gün çamaşır yıkanır. (Don yumak)[11]Bu üç gün zarfında hep aynı iş elbisesi giyilir (çintiyan)[12] Bütün bu saydığımız işler; -temizlik yapmak terlemeye neden olur- -sacda ekmek pişirirken her tarafınız is olur- -çamaşır yıkarken hem is olursunuz, hem terlersiniz- bütün bu işler sırasında vücut çok kirleneceği için özellikle hamama gidilmeden önce yapılır.

 



[1]Livas: Yer altında, taştan yapılmış veya oyulmuş, içinden insan geçebilecek kadar yüksek su yolu. Gaziantep ağzı III.cilt

 

[2] Kanevetçi: Su yollarını yapan adam Derleme Sözlüğü Cilt:VIII Arapça kana dan gelmektedir.

[3] Gaziantep’te “Kastel” adı verilen su tesisleri. Nusret Çam, Vakıflar Dergisi XVIII, Ankara 1984 S:165

[4] Gane: Havuz Gaziantep Ağzı III.cilt Arapça kana dan gelmektedir.

5Nişare: Bıçkıdan meydana gelen tahta talaşı Gaziantep Ağzı cilt III. Kereste biçerken çıkan ince toz. Derleme Sözlüğü IX

6 Mustafa Bilgin, Belediye Reis Muavini (Çalışma yılları 1946-1990) canlı söyleşi

[7]Alleben pınarları Tabakhane’de Kalaylı Pınar, Hacı Ahmet Pınarı, Sıtma Pınarı, Bugün Demokrasi Meydanı’nın olduğu yerin doğusunda Söğütlü gazino var. Buradaki pınarın ismi Kumlu pınar veya Gazino pınarı. İşletmenin (Bugün ki dereboyundaki Gaski) içerisinde Kasarcı pınarı daha yukarda İncili pınar bulunuyordu.

[8] Çimmek:Duş yapmak, bütün vücudu sudan geçirmek. Gaziantep Ağzı III. cilt

[9] Uzun Çarşının Uluları Mithat Enç

[10] Nedime Alp, Başpınar dergisinde Şubat 1944 de 56 ve 57. sayıda sanki Sarafyanianla aynı şeyleri yazmış.

[11] Don: Elbise çamaşır. Don yumak: Çamaşır yıkamaz. Don gazanı: Çamaşır kazanı. İçinde çamaşır kaynatılan dibi geniş, ağzı daha dar büyük bir çeşit kazan. Gaziantep Ağzı III cilt.

[12] Çintiyan: Entarinin etekleri, içine konup üstünden giyilen şalvar biçiminde ve çok vakit mavi veya kırmızı bezden yapılmış don. Gaziantep Ağzı III Cilt. Yani eskiden çamaşır yıkanırken ekseriyetle çintiyan giyilir. (mavi don ve yelek). Zengin tabaka bu giyinişten muaftır. Çünkü onlar bütün işlerini hizmetçiye yaptırırlar.

Antep’te hamam gelenek ve görenekleri (2)