Antep’te hamam gelenek ve görenekleri (4)

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Diğer Osmanlı kentleri ve insanların Antep’le benzeşen hamam adetleri

 

Burada bir saptama yapıp, aynı zaman dilimine isabet eden, Osmanlı sınırları içerisinde bulunan kent ve insanlarından hamam adetleri konusunda örnekler vermek istiyorum: İstanbul, Selanik ve Ortadoğu’nun yanısıra Antep’te o zaman da yaşayan Yahudi ve Ermeniler’in hamam adetlerine de değineceğim.

 

 

Ortadoğu’daki Yahudiler[1] özellikle Cuma günleri büyük guruplar halinde hamama giderlerdi. Yanlarında meze ve çerez götürürlerdi. Eğer, hamam kına gecesi-düğünden bir gece önce- hamamı ise o zaman müzisyenler de buna eşlik ederlerdi. Bu hamamların erkek ve kadınlar için olmak üzere iki özel havuzu vardı. Havuzlardaki sular, Haham tarafından kutsanırdı. (Bak Gulleytin)

 

Selanik Yahudileri[2] ise, yine Cuma günleri hamama giderdi. 19. yüzyılın sonlarında halen kenarları nakışlı hamam havluları ve güzel tasları taşıyan bir-iki hizmetçi ile hamama gitmek modaydı. Beraberlerinde nakışlı bohçalar, tatlı, kurabiye, helva ve gülsuyu götüren bu hanımlar, hamamı sosyal bir toplantı yeri olarak değerlendirirlerdi. Eğer bu hamam gelin hamamı ise muhakkak çalgı, tanbur çalınırdı.

 

İstanbul’da 19. yüzyılın hamam sefaları meşhurdu... Hamam ziyaretlerine ne kadar önem verildiği kadınların yanlarına aldıkları eşyalardan belli olurdu. İşlemeli havlular, sedef kakmalı nalınlar... Kadınlar biraz da ahbablık etmek için hamama giderlerdi.[3]

 

Nedim Güleryüz Gaziantep Yahudileri isimli kitabında Antep’deki Yahudi Hanımların Perşembe gündüz hamama gittiklerini yazmış. Yahudi Hanımlar, içerisinde gulleytin olan hamamlara giderlerdi, bunlardan en popüler olanlardan birisi Paşa Hamamı idi. Gulleytin, eski Yunanca Kuleus kelimesinden türemedir ve bir ölçü birimidir. Antep Hamamlarına sadece Yahudiler için konmuştur. Yıkanma işlemi bittikten sonra Yahudi Hanımlar, taştan oyulmuş, içerisine soğuk su doldurulmuş bir tür havuz olan gulleytine girip çıktıktan sonra temizlenmiş sayılırlardı.

 

Hamama götürülen malzemeler

 

Şimdi tekrar Antep’e dönelim: Hamam malzemeleri: Kil leğeni, kildenlik[4], kil dahil içerisine, lif, kese, tarak ve sabun konulur. Mezer[5] hamam tası da alınan eşyalar arasındadır. Bütün bu eşyalar bir torbaya konulur. –Eğer evde bebek varsa, onun hamamın uygun bir köşesinde rahat etmesi için salıncak kurulmak üzere ip, küçük yastık, minder gibi eşyalar da alınır.

 

 

 

Hamam bohçaları konusunda biraz daha detay verirsek; Sırma bohça: Bordo veya lacivert kadife üzerine sırma ile işlenir.

Mongol veya birman ise, özel iğne ile altın tel ile işlenir.

Havlu kenarı: Yine altın tel ile havlunun ucuna işlenir.

Hamamda da bazı etnografik eserler bulunur. Birisi susaktır.[6] Susak aynı zamanda gayme tarafından tersi çevrilerek kürsü olarak da kullanılır.

 

Tar[7] ise, hamamın yakacağını teşkil eden gübrenin taşındığı kıl çuvaldır.

Bazı evlerde, hamama gitmeden bir gece önce, kil leğenine akşamdan kil ıslanır. Bu suyun içerisine portakal kabukları konur ki güzel koksun.

 

Eşyaların hamama taşınması:

 

Sıra bu kadar eşyayı, insan gücüyle hamama taşınmaya gelmiştir. Burada da sosyal sınıf farkı ortaya çıkar. Hali vakti yerinde olan insanların eşyalarını natra gelip alır ve sırtında taşır.. Diğerleri ise, eşyalarını kendileri taşırlar. Natranın, hizmeti eşyayı taşımakla kalmaz. Hamama varır varmaz sekinin üzerine halıyı açıp, eşyaları yerleştirir ve kildenlikten kili çıkarıp, kil leğenine ıslar.

 

 

 

Bazende ortaya şöyle bir manzara çıkar, evin bütün işini yapan annesi iş için giydiği mavi çintiyanını hamama giderken de giyer. Dükkandan çağrılan bir şert[8] en ağır yük olan hamam kazanını kafasının üzerine koyar. Sırtına da hamam bohçası uzun iki ucundan bağlanmak suretiyle yerleştirilir. Evin her ferdinin elninde bir eşya almak suretiyle sıra ile hamama doğru yol alırlar.

 

 

Hamama götürülen yiyecekler:

 

Bütün bu eşyalar tamamlandıktan sonra sıra yemek hazırlamaya gelmiştir. O gün ev halkı genellikle öğle yemeğini hamamda yemek için evde yenmez. Hamama götürülen belirgin bir yemek mönüsü yoktur. Ancak, yukarda belirttiğim yıllarda maş piyazı veya lolaz piyazının yufka ekmekle birlikte illa götürüldüğünü okudum. Mönü, ailelere ve mevsimlere göre değişijkliğe uğrayabilir. Örneğin, lolaz piyazı ve karpuz olabilir ya da bunların yanısıra köfte için gerekli malzeme olabilir. Yemek olarak ne götürülecekse, hamam leğeninin içerisine yerleştirilir. Eğer mevsim yaz ise, mutlaka karpuz götürülür. Karpuz üzerine diğerleriyle karışmaması için bir işaret konulup dış avludaki süs havuzunun içerisine bırakılır.

 

Salim Erdem, “Hamamda yenilen marul yaprağından taban görünmez olurdu!”

 

Salim Erdem, kadınların ekonomik durumlarına göre lahmacun, bazan kebap, bir gün önceden kalmış yemeklerin de hamama getirildiğini gördüğünü söyledi. Bazı aileler de ise evin erkeğinin dışarda yemek yaptırarak hamama gönderdiğini belirtti. Erdem, daha sonra ki yıllarda dışarıdan getirilen yemekler ailelere pahalı gelmeye başlayınca, insanlar köfte leğenini getirip yağlı köfte yapmaya başladılar. Nisan ayının, Mayıs ayının en çok yenilen sebzeesi maruldu. Hatta öyle ki, hamamda yerlerin marul kabuğundan gözükmediği olurdu. Kışın portakal ve mandalina ile elma çok yenilirdi. O dönemde kabuğu yere atmak doğaldı. “Nasıl olsa süpürülüyor anam derlerdi.” Yemek yenildikten sonra tekrar içeri yıkanmaya girerlerdi.

 

Salim Erdem’in sahibi olduğu hamama Antep pavyonlarında çalışan konsomatris kadınlar da geldiği için, onlar hamama gelince yemekleri o sırada dostları kimse o gönderirmiş, bu notu da buraya eklemek istedim!

 


[1]The book of Jewish Food, Claudia Roden, New York 1997 S:524

[2] Cookbook of the Jews of Greece, Nicholas Stovroulakis, Codmus Press, Philadelphia 1990

 

[3] Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam-Ortaçağdan yirminci yüzyıla-Suraiya Faroqhi, Tarih Vakfı yayınları İstanbul 1997

[4] Kildenlik:Bakırdan yapılan, altı delik, kapaklı ve kulplu bir kaptır. İçine lif, kese, arak, sabun konulur

[5] Mezer:Peştemal: Gaziantep’te batıda olduğu gibi açık renk peştemal giyilmez. Acem peştemalı denilen kırmızı renkli ve çubuk desen ipeklidir. Ya da ipek taklidi saten olanı giyilir.

[6] Susak: Her tarafı tahtadan yapılmış, yandan tahta kulplu veya kulpsuz kova büyüklüğünde su kabı ki hamamlarda kullanılır.

[7] Tar: kıldan yapılmış ağzı kasnak gübre çuvalı ki hamam ocaklarında yakılacak hayvan gübrelerinin sırtta taşınmasında kullanılır.

[8] Şert: Şeğirt, çırak Derleme Sözlüğü X

 

Antep’te hamam gelenek ve görenekleri (4)