Dünden bugüne artarak gelen şiddetin yarın için önlemi yok
Hemen hemen her gün şiddetten, kavgadan, yaralanmalardan, ölümlerden ve öldürülmelerden bahsediyoruz. Bunlar günümüzün bir türlü bitmek bilmeyen sorunları. Bu gibi konuları daha çooook konuşacağız gibi de gözüküyor maalesef. Çünkü bu sorunlarla mücadele etmemiz gereken yerde yaptığımız bazı uygulamalarla bunlara daha çok zemin hazırlıyoruz, farkında değiliz.
Gerek dünyada gerekse Türkiye’de istisnasız her gün ya silahla yaralanma ya da öldürülme olaylarıyla karşılaşıyoruz. Sokakta, trafikte, evde, çarşıda, parkta ve daha pek çok yerde ufak bir tartışmada bile insanlar hemen silahlarına sarılıyor. Herhangi biri, öfkesinin kontrolünü silahla başka birilerini yaralayarak ya da öldürerek sağlamaya çalışıyor artık.
Geçen günlerde “İnternet üzerinden ekmek, peynir gibi silah satışı yapılıyor” başlıklı bir haber ilgimi çekti. Okudum, daha önce çocuğu silahla öldürülen bir babaya aitti bu söz. Ateş düştüğü yeri yakarın en somut örneği. Artık küçük bir çocuğun bile istediğinde rahatça bir silaha erişebileceği günümüzü düşündüğümde daha korkunç ne olabilir ki diye düşünmeden edemedim.
Şiddetin ve cinayetlerin gittikçe arttığı bir zamanda çıkarılan yönetmeliklerle silah alımının kolaylaştırılması ise önü alınamayacak tehlikelere davetiye çıkarıyor. Bugün duyarız ama yarın mağdurun ta kendisi oluruz. Verilen mücadele ile yapılan uygulamaların çeliştiği bir noktada ne şiddet biter ne de cinayetler…
Silahsız bir dünyada yaşamak mümkün değil belki ama herkesin elinde silahın olmadığı, her isteyenin istediği yerde silaha ulaşmasının mümkün olmadığı bir dünyada yaşamak mümkün ve çok daha güzel olur eminim.