Biz Neysek Okuduklarımız da Odur!
“Kitaplıklar aklın tedavi yerleridir”
Hani birkaç kitap okuduktan sonra ve hele bir de okumanın hakkını vermişsek; başlarız sorgulamaya kendimizi, yaşadıklarımızı, planlarımızı, çevrede ve yeryüzünde yaşananları, tercihlerimizi; evet sorgularız yeryüzünde yaşananlara duyarsızlıklarımızı ve farkına varmaya başlarız bu kadar keşmekeşlikteki payımızı. Belki de kitap okumak; bizi düşlerimize sürükler, gerçeğe uyandırır, başka hayatlarla kaynaştırır, okumak bizim körlük hipnozundan uyanmamıza uyarıcı olabilir.
Okuduğumuz kitaplar elbette ki iyi seçilmelidir. İçimizde var olan değerleri, evrensel aklı, insanlık değerlerimizi, yaşam eşitliğini, ruh özgürlüğünü ve sevgiyi, değer vermeyi açığa çıkarabilmelidir. Nasıl ki sağlıklı ve doğru beslenmek bedenimizi koruyorsa, kitap tercihlerimiz de dengeli ve sağlıklı bir kişiliğe, doğru ve adaletli, iyi olan yaşam yoluna girmemize motive etmelidir.
Okuma tercihlerimiz şekilci, tekçi, magazinsel, popüler, ezbercilik, erkçi ve sıradanlıktan sıyrılmalıdır. İçimizde, ruhumuzda saklı duran ve bir kenarda gizlenen, bastırılan ve de yasaklanan değerlerimizi kitaplar açığa çıkarmalıdır. Mütevazı, samimiyet, duruluk, dürüstlük, doğruluk, iyilik, paylaşım, fedakârlık, adalet, eşitlik ve özgürlük değerlerimize kitaplar direnç katmalıdır. Kötülük, haksızlık, baskı, zulüm, ayrımcılık, sömürü, bastırma ve amaçsızlığa karşı; kitaplar cesur, güçlü ve erdemli düşüncelerimiz beslemeliler.
Yıllarca kitaplıklarımızı doldurup, çantamızda kitapları görünür kılarak, dilimize okuma dışında başka bir şey dolamazken; yeryüzündeki birçok çelişkiyi, insanlık dışı ve hukuksuz yaşanan birçok şeyi “kitaba sığdırmaya” çalıştığımız da az olmuyor değil. Burada seçimlerimiz bilinçli mi, ya da seçimlerimiz mi bilincimizi belirliyor, bu kronik vahameti görmezden gelmek de ayrıca acıtıcı.
Kitaplar, içimizde küllenmiş güzelliklere can olabilmeli, dondurulmuş değerlerimize güneş olabilmeli; kitaplar, insanı doğanın o mükemmel uyumuna koşturan eşsiz büyü olabilmeli. Doğru, iyi kitaplar okunmalı; bizi geçmiş bin yılların ruhları, yaşananların ve deneyimlerin birikiminde yüzdürmeli. Kitaplar, doğanın “doğal seçilimi” olan hayatın gerçek, inceltilmiş yüce ve özgür uçuşlarına bizi sürüklemeli.
Mark Twain: “İyi kitaplar okumayan insanın, okumuş olmasıyla cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur." Okuma yolumuzu, seçimlerimizi Mark Twain’in dediğine itibar ederek belirlemeliyiz. Descartes; en iyi kitapları okursanız, geçmiş yılların en iyi, en doğru, hayata en çok katkısı olan insanlarla yaşamış olursunuz ve onlarla sohbet etmiş olursunuz diyor.
“Kitaplar, aklın, ruhun, psikolojinin, düşlerin, umutların, gönlün, hislerin tedavi yoludur,” diyen Scilus’u anlamak; kâinatın harikalığına yolculuk demektir. Kafka’nın uyardığı gibi: “Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyarmıyorsa ne işe yarar?” Okumadan geçen her anımız, günümüz belki de ölmüşlüktür; ve okumadığımızda anlamsızlığı, kaosu, tatminsizliği, bilinmezliği, doğal yaşama uyumsuzluğu çoğaltırız.
Bazen, “kendimize kutsallaştırdıklarımızı” ispat için okuruz, klasik görenekçiliği meşrulaştırmak, tabuları normalleştirmek, bencilliklerimize kılıf uydurmak, tekçiliğimize boyun eğmek için okuruz; bazen de çağımızın yaygın virüsü narsizmi, bencilliği, egomuzu, kinimizi, öfke ve tükenmişliğimizi saklayacak kılıfı ararız, okuduklarımızda.
Milliyetçiliğe, ırkçılığa, çatışma, şiddete, ayrımcılığa, eşitsizliğe, haksız hukuksuzluğa, nefrete, ihanete, kibre, benliğe, doğanın yıkımına, canlının yok oluşuna boyun eğmişsek ve de seyirciysek; ne okursak okuyalım, okumamışız demektir. Biz neysek okuduğumuz da o dur.
Okuduğumuz kitaplar, bizim gömüldüğümüz tüm bariyerleri, surları, engelleri, sis’i zindanları, sokulduğumuz sınırları ve sevgisizliği yıkmalı. Kitaplar bizi aydınlığa taşıyan bulutlar olmalı, “sınırsız bir dünyanın” sonsuzluğuyla coşturan olmalı.
Okuduğumuz kitaplar, bizi evrenin milyarlarca rengi ile mutluluğa boyamalı; uygarlıkların ve kültürlerin yüceliğinde, sevinçle kucaklaşabilmeyi aşılamalı.
Okuduğumuz kitaplar, bizi doğaya ve hayata, ruhlarımıza döndürmeli; aşka, neşeye, sevince, özgürlüğe, mizaha, müziğe, yağmura, rüzgâra, şiire ve okyanusa sürüklemeli…
Yararlanılan Kaynaklar:
Kafka Kitapları(twitsözleri.com)
Descartes(Ondeio.com)
Diodorus Siculus(Ondeio.com)
Mark Twain(sonbilge.net)