HEKİMLİKTE 61 YIL VE SPOR HEKİMLİĞİNDE ÖRNEK İNSAN: DR. BÜLENT YILMAZER

Sevgili amcam, Dr. Bülent Yılmazer, “HEKİMLİKTE 60. YIL” ödülünü geçtiğimiz yıl aldı. Bu yıl hizmette 61. Yılı ve halka başarıyla hizmet etmeye devam ediyor.

Amcamın hekimlik hayatında asla vazgeçmeyeceği ilkeler olan mesleğine aşkla bağlılık, işine derin saygı, meslektaşlarına ve yakınlarına içtenlikle kol kanat germek en başta sayabileceğim özellikleri. Yenilikleri sürekli takip edip, en iyi tedaviyi hastalarına uygulamak, acılarını dindirmeyi görev kabul etmek, deontolojik etiği sonuna kadar gözetmek, onu duayen yapan özellikler diye düşünüyorum. Ama en önemli özelliğini size anlatmak istiyorum: Mezun olduğu yıllarda Ankara’da çok geniş bir çevresi vardı. Örneğin dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Yücel Seçkiner, ünlü teknik direktör ve spor yöneticisi Sabahattin Erman (o dönemde Kara Harp Okulu ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız gücü futbol takımları sorumlusu) çok yakın arkadaşlarıydı. Türkiye’de ilk masa tenisi ve hentbol hakemliği yapan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Bülent Yılmazer, özellikle tıp ve sosyal hizmetleri kamu dikkatine sunmaktaki başarısıyla ün yaptı. Futbol Genç Milli takımı seçmelerine çağrılan Yılmazer, insanlığa hizmet serüveninde “Tıp Doktoru” olmayı tercih etti.

Ankara’da Gazi Gençlik Kulübü’nde başarı üstüne başarı kazanıyorlardı, ama o muhteşem düzenini bıraktı ve 13 Temmuz 1969’da Gaziantep’e, babam Opr. Dr. Rauf Yılmazer’in yanına gelmeyi seçti.

Gaziantep’te de spor hekimliği konusunda asla vakit kaybetmeden inanılmaz işler yapmaya başladı: 1969 yılında Gaziantep’in ilk “Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi”ni Gaziantep Beden Terbiyesi İl Müdürlüğü bünyesinde kurdu. Amacı; kulüplerin lisanslı sporcularının tedavisini bila bedel üstlenirken, futbolcularda aidiyet hissini güçlendirmek, güven vermek ve ne kadar önemli olduklarının altını çizmekti. Gaziantep’e gelen UEFA 1. Asbaşkanlığı ve FIFA İcra komitesi üyeliği yapan uluslararası spor adamı Şenes Erzik, o yıllarda “Ankara’da bile böyle bir tesis ve uygulama yok” diye hayranlığını belirtmişti.

Beden Terbiyesi Sporcu Sağlığı Kurucu Hekimliği onursal görevini üstlenen Dr. Bülent Yılmazer, ilk Türkiye Spor Hekimliği Derneği'ni de kurdu.

Sağlık alanında resmi ve sivil toplum kuruluşlarınca ulusal ve yerel birçok başarılara imza attı ve ödüller aldı. 1993 yılında Gaziantep Valiliği tarafından kendisine “Mesleğinde Başarılı Hizmet Özel Ödülü” verildi.

İstanbul gibi büyük kentlerden önce, Gaziantep Valiliği desteğiyle Kamil Ocak Kapalı Spor Salonu’nda ilk “Fizik Tedavi, Rehabilitasyon ve Fitness Merkezi”ni kuran doktor oldu. Güreş Milli Takımı'nın kamp doktorluğunu da üstlenen Dr. Yılmazer, sağlığın yanı sıra spor ve eğitim alanlarında da birçok hizmet vermeye devam etti.

Sağlık Meslek Liselerinde yıllarca anatomi dersleri verdi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde spor ve sağlık dersleriyle de çok sayıda genç eğitti.

Birçok amatör ve profesyonel sporcunun ve öğrencinin Türk sporuna ve eğitimine kazandırılmasında büyük katkıları oldu. Sayısız futbol hakemi ve futbol antrenörü yetiştirdi, TFF gözlemciliği, basketbol ve voleybol hakemliği yaptı.

Öğrencilik yıllarında Ulusal Üniversitelerarası Spor Organizasyonu'nda tüm branşlarda Ankara’daki tüm üniversitelerin öğrenci başkanlığını üstlenmişti.

Gaziantepspor Genel Sekreterliği, Amatör Sporlar Federasyonu hekimliği, TFF Gaziantep Hakem Komitesi Başkanlığı, TFF Sağlık Kurulu üyesi, Gaziantep Anadolu Lisesi, Bilgi Okulları, Kolej Vakfı Spor Kulüpleri onursal başkanlığı, Gaziantep Anadolu Lisesi ve Körler Okulu aile birlikleri ve koruma dernekleri başkanlığı yaptı.. Spor ve eğitimin beraber yürütülmesi gerektiğine inanmaktan asla vazgeçmedi. Yerel TV’lerde uzun süre sağlık programları yaptı. Ücretsiz olarak birçok vatandaşımızın ve sporcumuzun tedavi görmesine yardımcı oldu.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’na bir protokol yaptırarak, kulüplerde oynayan lisanslı sporcuların devlet sağlık kurumlarında ücretsiz muayene ve tedavi olmalarını sağladı.

Genç Milli Takım’a Gaziantepspor’da oynayan yedi futbolcuyu gönderdi. Her biri birbirinden başarılı oldu.

O yıllarda Gaziantepspor genç takım oyuncuları sadece doğudaki şehirlerin takımlarıyla karşılaşma maçı yapıyordu. Yakın arkadaşı Sabahattin Erman’la görüşerek geç takımın batıdaki şehirlerle de karşılaşma yapmalarını sağladı. Bu konuda çok keyifli bir anısı da var: Mersin’e gelen sporcularından bazıları denizi ilk kez gördüklerinde, “Bu ne kadar büyük bir göl” demişler, en güzeli de yıllar sonra karşılaştıklarında bunu konuşup anılarını yad etmişler.

Gaziantep’in futbolcu konusunda çok verimli bir il olduğunu ve genç takıma yapılacak her yatırımın mutlaka sonuç vereceğine inandı.

Hala doğrularını savunuyor ve halka hizmet vermeye devam ediyor. Ne mutlu ona ve bize… Upuzun yıllar başarılarla dolu bu güzel hayata mutlulukla devam etmesi dileğiyle..