ADİO MAMMA

Kolejde, ortaokul öğrencilik yıllarından itibaren çok değerli bir arkadaşlık şansı yakaladığımız, çocukluğumuzun en parlak, en esprili, en derinlikli insanlarından biri olan sevgili Fuat Kanalan’ı doğum gününde, 10 Haziran’da kaybettik. O sadece çok zeki ve entelektüel derinliği olan biri değil, aynı zamanda dostluğu, içtenliği ve mizahıyla hayatı güzelleştiren eşsiz bir kişilikti.
Hayata karşı duruşu, zekâsı, esprileri, yaşadıkları, okudukları ve düşündürdükleriyle hepimize çok şey kattı. Onun gibi bir cevheri tanımak büyük bir ayrıcalıktı. Ardında koca bir boşluk, gurur duyduğumuz çok değerli bir arkadaşlık ve gülümseyerek, sevgiyle hatırlanacak çok güzel anılar bıraktı.
Fuat gerçekten de entelektüel zekası, ince espri anlayışı, detaylarda gördüğü sırları, müthiş bir yetenekle, bizlerle paylaşmasındaki ustalık ve yaşama karşı dimdik duruşuyla hem çevresine ışık saçardı, hem de hayranlığımızı pekiştirirdi.
Henüz okul yıllarında yazdığı bir şiirle adından söz ettirmişti. O dizelerde, ileride nasıl bir insan olacağının ipuçları saklıydı. Hayata bakışıyla, adalet ve hakikat arayışıyla, toplumsal gerçeklere karşı bilinciyle, daha o genç yaşta bizleri büyülemişti.
ÖĞRETMENİM
Şehirli gızı, domuzun gızı
Yaktın bizi.
Köye geldin, öğretmenim diyerek,
Hey! mektebine gurban olduğum.
Deyiver: bölük saçlı,
Badem gözlü,
Gülen yüzlü öğretmen olur mu?
Bak muallim hatun.
Bizim köyde tam onaltı kişi,
Tutkundur sana.
Muhtar Ibo'nun dört oğlu.
Fadime’nin yavuklusu Hasan.
Hafız Ethem,
Daha kimler kimler…
Ve de ben...
Bögürtlen toplamıyom artık,
Türkü çağırıyom hep.
Yanık türküler çağırıyom.
Halay çekemez,
Ekmek yiyemez,
Tarlam ekemez oldum.
Hasılı tutkun oldum öğretmenim,
Tutkun oldum.
Sana derdim dökmeye
Dilim varmıyo.
Okuma da bilmiyom ki mektup yazam.
Gözlerine de bakmaya utanıyom gayri.
Zaten utanmasam n'olur ki?
Seni bir görmeyeyim:
Yüreciğim yaralı kuş misali çırpınıyo.
Dizlerim tutmaz, dilim söylemez oluyo.
Mademki ögretmensin yap vazifeni
Bu işin mümkününü,
Bu derdin dermanını,
Bir de mektup yazmasını öğretiver bana.
FUAT KANALAN
Ebediyete intikal edenleri yolcu ederken söylediğimiz “Işıklarda uyusun” sözüne takılır, “Sadece karanlıkta uyuyabilen insanlar var, yapmayın, etmeyin” derdi. Şahane bir gözlem yeteneğiyle, çok az insanın görebileceği detaylarla harmanladığı görüşlerini, sadece onun bulabildiği sözcüklerle anlatır, mutlaka sevimli bir espriyle sonlandırırdı. Müthiş hicivleriyle bizi hem güldüren hem düşündüren paylaşımlarındaki yazılarını hep “Adio Mamma” diye bitirirdi.
Bu sözcükleri ona veda yazımda kullanacağım hiç aklıma gelmezdi. Şimdi aramızda olmasa da onun esprileri, fikirleri ve kahkahası hep içimizde yaşayacak. Adio mamma değerli arkadaşım. Huzur içinde yat, yattığın yer incitmesin.
