KONKORDATODA KESİN MÜHLETİN ALACAKLILAR BAKIMINDAN SONUÇLARI

Borçlular açısından konkordato talebinden bulunduktan sonraki en önemli eşiklerden bir tanesi de kesin mühletin verilmesidir. Kesin mühletin verilmesi ile birlikte borçlu ve alacaklı yönünden birtakım sonuçlar ortaya çıkar. Borçlu yönünden ortaya çıkan sonuçlar bir önceki yazımızda dile getirilmişti. Bu yazımızda da alacaklılar bakımından doğurdu sonuçlar kısaca ele alınacaktır.
Konu “kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları” başlıklı İcra ve İflâs Kanunun (İİK) 294’ncü maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir:
Madde 294- Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip
yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip
yapılabilir.
Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.
Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tâbidir. Bu maddelerin uygulanmasında geçici mühletin ilânı tarihi esas alınır.
Hacizli mallar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde 186 ncı madde hükmü uygulanır.
Konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüzdür.
Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Şu kadar ki borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenmekte serbesttir. Madde metnine göre alacaklı bakımından sonuçları şu şekilde özetleyebiliriz.
1. Takip Yasağı (İİK m. 294/1)- Kesin mühletin verilmesiyle birlikte artık borçlu aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir yeni takip başlatılamaz ve evvelce başlamış olan takipler durur. Bu yasak, borçlunun mâli durumunu düzeltmeye yönelik en önemli noktadır. Aslında bu takip yasağı, geçici mühletle birlikte başladığı için kesin mühlet aşamasında ayrıca ilân edilmesine gerek yoktur. Durdurmuş olan takiplerdeki mevcut hacizler korunur ve konkordatonun tasdik edilmesi durumunda hükümsüz hâle gelir. Tüm bunlara rağmen işlem yapılmışsa yapılan bu işlem geçersizdir (mutlak butlan).
Ancak takip yasağının bazı istisnaları mevcuttur. Bu istisnalar aşağıda sayılmıştır.
- Rehinle Temin Edilmiş Alacaklar (İİK m. 295)- Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir. Ancak, muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Konkordatonun tasdik edilmiş olması dahi bu yola başvurulmasını engel teşkil etmez. Ancak Yargıtay içtihatlarına göre rehin konusu malın üçüncü kişi tarafından verilmesi hâlinde bu rehnin satılması, paraya çevrilmesi mümkündür.
- İmtiyazlı Alacaklar (İİK m. 206/1): İİK'nın 206/1’de yazılı birinci sırasında işçilik ve nafaka alacakları gibi imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. Ancak iflas yoluyla takip yapılamaz.
- Mühlet Sonrası Komiserin İzniyle Doğan Alacaklar: Konkordato mühleti içinde komiserin izniyle yapılan hukukî işlemlerden doğan alacaklar için takip yapılabilir.
2. İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Kararlarının Uygulanamaması (İİK m. 294/1): Konkordato mühleti içinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanamaz.
3. Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelerin İşlememesi (İİK m. 294/1): Konkordato mühleti verilmesiyle birlikte, bir takip işlemiyle kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez. Bu durum, alacaklıların takip yapması yasaklanırken, haklarının zamanaşımına uğramasını veya düşmesini önleyerek onların korunmasına hizmet eder.
4. Faizlerin Durması (İİK m. 294/3): Tasdik edilen konkordato projesinde aksine bir düzenleme yoksa kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur. Rehinle temin edilmiş alacaklar bakımından ise faiz işlemeye devam eder. Fakat konkordato prosedürü ilerde tasdik dışında sona ererse, faizlerin geçmişe etkili olarak (ex tunc) hesaplanması gerekir.
5. Takas Hakkının Sınırlanması (İİK m. 294/4): Takas hakkının kullanımı, İİK m. 200 ve 201'deki iflasta takasa ilişkin koşullar çerçevesinde ve geçici mühletin ilan edildiği tarih (İİK m. 288) esas alınarak mümkündür. Düzenlemenin amacı alacaklılar arasında eşitliği sağlamaktır.
6. Müstakbel Alacakların Devri Sözleşmesinin Hükümsüzlüğü (İİK m. 294/6): Konkordato mühletinin verilmesinden önce yapılmış ve devredilen alacağın mühletten sonra doğmuş olması hâlinde müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi hükümsüzdür. Bu düzenlemenin amacı ise borçlunun mâli durumunu iyileştirmek ve likiditeye kavuşmasını sağlamaktır.
7. Konusu Para Olmayan Alacakların Para Alacağına Çevrilmesi (İİK m. 294/7): Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, o şeye eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenebilir. Bu düzenleme, alacaklılar arasında eşitliği sağlamayı ve konkordatonun başarı şansını artırmayı hedeflemektedir.
