Şer’i Mahkeme Sicillerinden birkaç örnek daha
Cemil Cahit Güzelbey tarafından tercüme edilen Şer’i Mahkeme Sicillerini okumaya devam ediyorum. Bu sefer de düzenbazlık yapan esnafın cezalandırılması, İran’dan Hacca giden yolcuların soyguna uğramaları, Antep sancağınan temin edilen 100 beygirin İskenderun Limanına gönderilmesi ve 1740’lı yıllarda fillerle seyahat ederek İstanbul’a giden İran Elçisinin fillerinin ve doyurulması hakkında ki fermanı incelemek istedim.
1 Haziran 1735 Cilt:87, Sayfa 314
Buyrultu. Antep Müftüsü, Naibi, Yeniçerilere,
Antep’te dokunan bezlerin her topundan 1,5 akça alınırken her topundan 3 donluk (Elbise anlamında) çıkmakla her donluktan 1,5 akça hesabiyle 4,5 alınması hakkındaki ferman üzerine esnaf, “Biz bu sanat’ı yapamıyoruz” deye karşılık verdikleri gibi topuca mütesellimin konağına hücüm ederek kapısını kırdıkları, nice kimselere saldırdıkları, bunun üzerine Naib ve Müftü Efendilerin Kaleye gidip saklandıkları, ayaklananlar topluca kale kapusuna varıp içeri giremeyince taş attıkları anlaşılmıştır. Fitne ve fesadın sonu yoktur. Düzenin korunması için iki ferman gelmiştir. Bu buyurultu alındığında saldıranlar her kimler iseler, cümleniz birleşip bunları Maraş’a yollayınız. Gerekirse ben de oraya hareket ederim. Gereğinin yapılması.
Maraş Valisi Süleyman Paşa
1737 tarihli belge Cilt: 90, Sayfa: 249/250
Antep kadısı ve voyvodasına
İran Şahının Osmanlı Elçisi Abdülbaki Han Halep’ten İran’a giderken yolları Antep üzerinden geçeceğinden Kızılhisar, Orul, Mizar köyleride gerekli zahirenin hazırlanması.
Halep Valisi Hüseyin Paşa
Halep Valisi Kethüdası
Not: Osmanlı Devletinin İran Elçisi Mustafa Paşanın da Abdülbaki Han’dan sonra hareket edeceğinden bunun için de gerekli zahirenin hazırlanması not ve tarihsiz olarak kayıtlıdır.
1737 tarihli belge Cilt 90 Sayfa 252 Buyrultu
Halep Valisi Hüseyin Paşa’dan Antep Naibi, Voyvodası, Yeniçeri serdarına
Birkaç gün önce Hacca giderken Antep yakınından geçen İran hacıları kendilerine kılavuz tuttukları kimseler tarafından soyulmuşlardır. İranlı hacılar şimdi Halepdedirler. Halep’e gelecek olan İran Elçisine şikayet etmek istemektedirler. Elçi ile olan anlaşma icabı bunlara saygı gösterileceği, zararlarının tanzim edileceği hakkında ferman vardır. Elçi Halep’e geldiğinde şikayet edileceği, zarar tazmin edilmedikçe hareket etmeyecekleri kesindir. Elçinin bu iş için Antep’e uğrayacağı da düşünülebilir. Bu nedenle çalınan malların zorla alınarak iadesine...
Ramazan 31 Aralık 1738 tarihli belge Cilt: 93, Sayfa: 246
Antep Keçeci esnafı mahkemeye müracaatla, “Esnafımızdan kimileri yaptıkları semer keçelerinin içine öküz kılı koymayarak keçenin eninde ve boyunda külçültmeler yaptılar” diye şikayet ettiler. Şikayet edilenler mahkeme önünde keçeye öküz yünü katmamak, uzunluğu 4 karış, 4 parmak, eni boyun tarafından 2 karış, dört parmak, öbür tarafa 4 nüğü ağırlığında bulunmak ve buna aykırı hareket edeler 50 kuruş ceza alınmak şartıyla anlaştılar. 1 Ramazan 1738
6 Ekim 1739 tarihli belge Cilt 94, Sayfa: 87
Boyacılar esnafı şeyhi Hacı Ahmet oğlu Mehmet Mahkemeye gelerek, Hayık Müslüman Mahallesinden ”Garabet oğlu Agop esnafımızdandır, elinde bulunan (sıyırma kabben)* denilen çeki ile sekiz nügü** gelen ipi bir batman geldi diye bir batman boya parası almaktadır. Ayrıca Ekrat ve Türkmenlerin getirdikleri yağ ve peynirleri ayni kabben ile tartıp 2 batman geleni bir buçuk batman geldi diye hile yapmakta ve halkı kandırmaktadır. Bu nedenle oturduğu dükkandan çıkarılmasını isterim” dedi. Yapılan soruşturma sonunda şikayet sabit olduğundan Agop’un dükkanından çıkarılmasına karar verildi.
*Kabben, (kapan) bir tartı aracıdır. Sıyırma kabben toplu ve oklu kabben olabilir. Belediye toptancı hali kurulmadan önce bu alet çok kullanılırdı.
**Bir nügü, 100 dirhemdir.
Tarih: 1740 Cit: 95, Sayfa:240
Halep Valisi Yakup Paşa’dan Antep kadısı, Voyvodası, Ayanına...
İskenderun’dan Diyarbakır’a taşınacak karabarut ve mühimmat için Antep sancağından 100 beygir hazırlanıp adı geçen İskenderun İskelesinde hazır bulundurulmasına...
Tarih: 1741 Cilt 95, Sayfa: 246
Antep Yeniçerilerinden Karagülle adındaki adamın Ahmet adında birinin oğlunu bağda yakalayıp cebren tecavüz ettiği hakkında Rakka Valiliğine yaptığı şikayet üzerine, şikayet dilekçesinin Antep Naibliğine gönderildiği 1741 tarihli belgeden anlaşılmaktadır. Yeniçerilerin taşkınlıklarını anlatan güzel bir örnek.
Tarih: 23 Eylül 1740 Cilt: 95, Sayfa: 257, 259 Ferman
Bağdat Valisi, Bağdat’tan İstanbul’a gelinceye kadar olan üzerindeki valilere, kadılara, Yeniçeri serdarına, voyvodalara...
İran Şahı Nadir Şah’ın elçisi Musul ve Bağdat üzerinden fillerle İstanbul’a gelecektir. Gelirken Musul ve Bağdat sınırlarını geçtikten sonra Diyarbakır’a uğratılmayıp doğruca Rakka ve Halep üzerinden Anadolunun sağ kolu ile sevk edilmesi, bu nedenle yanındakiler ve filler için hergün gerekli zahirenin hazırlanması, bu iş için devriş Mehmet’in görevlendirildiği...
Numarasız cildin, 83. Sayfasında 19 Ekim 1743 tarihli İmam Gazali türbesi hakkında bilgi var. Adı geçen tarihli belgede “Kürtüncüyan Mahhallesinde vaki Hamam Gazal-i tahtani” sözcükleri geçiyor... Cemil Cahit Güzelbey, bu konuyu şöyle anlatmış: “Yazıcık semtinde kırka yakın merdivenle inilen bir havuz vardı. Buraya Hamam Gazel derlerdi. Suyunda yıkanmanın şifa getireceğine inanılır, bu yere kutsal bir gözle bakılırdı. Havuz başına inerken sol tarafta bir mağara bulunmaktadır. Bu mağarada halen türbesi Kale’de bulunan İmam Gazali’nin oturduğu rivayet edilir. Şimdi suyu kesilmiş ve ağzı da kapatılmıştır.”