Nivak

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Osmanlı döneminin en verimli dörtlüsü olan Agop, Nışan, Kapril ve Nikoğos Taşçıyan kardeşler bir döneme isimlerini yazdıran çok değerli insanlardı. Bu kardeşlerden en önde anılanı, Nikoğos Taşçıyan’dır. 1836 yılında Istanbul Hasköy’de dünyaya geldiği kayıtlıdır. Kardeşlerinden çok daha iri olduğundan genç yaşta çevresinde sözü dinlenen biri olarak temayüz etmiştir. Sesinin yumuşaklığı ve musikiye olan yatkınlığından, dostları arasında hemen tanınan Nikoğos Taşçıyan, Ermeni cemaatinde, Türk Sanat Musikisi konusunda sözü dinlenen Karabet Ağa’nın da dikkatini çeker ve ilk derslerini ondan alır.
Sonraları Nikoğos Taşçıyan’ı Klasik Türk Sanat Musikisinde bir büyük isim olan Dede Efendiye, Karabet Ağa tanıştırır. Usul eğitimi için Markar Ağa’dan ders alan Nikoğos Taşçıyan, daha sonraları sergilediği kabiliyetinden ötürü genç yaşta Enderun-u Hümayunda hocalık görevi verilir. Bestekâr Nikoğos burada ağır başlılığı, iri cüssesi ile ‘’Hoca Nikoğos Ağa‘’ adı ile anılır. Saz meclislerinde hanende olarak da söylediği şarkılarda lehçesi kaydığından ders almak lüzumunu hisseder. Bu nedenle Ahmet Vefik Paşa’dan Türkçe ve edebiyat dersleri alır.
Üç yıl boyunca Türkçe dersleri alan Nikoğos Ağa verdiği eserler ve icraatları ile mükemmelliği yakalar. Sesinin parlaklığı, telaffuzdaki güzelliği Sultan Abdülmecid’in dikkatini çeker. Bu nedenle Sultan Hazretleri ezan okumasını ister. Dolmabahçe Camii’nde Cumaları Ezan’ı Nikoğos Ağa’ya okuturlar. Bir ara Yeni Kapı Mevlevihanesine de devam eden Nikoğos Ağa, tasavvuf musikisine merak salar. Tasavvuf musikisinde yarattığı eserlerdeki melodi zenginliği bakımından dönemin en saygın siması haline gelir .
Damat Müşir Edhem Paşa’nın himayesinde Yenikapı mevlevihanesinde Nikoğos Ağa en güzel eserlerini vermiştir. Çok genç yaşta hayata veda eden Nikoğos Ağa, Ağabeyi Agop’la birlikte bir ara ‘’NIVAK-I OSMANYAN‘’ adlı Musiki dergisini çıkarmış ve bu dergide bazı eserlerinin notaları ve güftelerine yer vermiştir. 1879 senesinde Kumkapıda bulunan Meryem Ana Kilisesi’nde Baş Muganni olarak çalışması istenmiş ve kısa bir süre bu görevi yerine getirmiştir.
Bu süre içinde bir gün, Edhem Paşa, bestekârı çağırır. Konağa gelen Nikoğos Ağa huzura alınmak için üst kata merdivenleri çıkarken arkasından gelen Ihtisab Ağası Hüseyin Efendi’nin oğlu merdivenleri yavaş çıkan Nikoğos Ağa’ya ‘’Hızlı yürü be herif, Paşa beklemekte’’ diyerek yüzüne bir tokat atar. Bu davranışa çok içerliyen Nikoğos Ağa, bu olaydan sonra fazla yaşamaz ve 9 Eylül 1885 senesinde arkasında yüzlerce eser bırakarak vefat eder. Vefatından evvel kendisini müslüman mezarlığına gömülmesi üzerine Mevlevihaneye vermiş olduğu vasiyeti olsa da, Ermeni cemaatinin ısrarı ile Ermeni mezarlığına defnedilmiştir.
Kardeşi Nişan Taşçıyan sînekemanı çalar, Kapril ise Nikoğos Ağa kadar olmasa da iyi bir bestekardı. Nikoğos Ağa nın bir çok eseri bir kötü talih ile günümüze kadar gelememiştir. Ölümünden evvel Ermenistan’a, büyük patrik IV KEVOK tarafından davet edilip Ecmiadzin’e giden bestekar Nikoğos Ağa’nın bir çok eseri burada notalandığı bilinir . Bu eserlerin güfteleride Ermenice olarak yazıldığı söylenir.
Bu gün bu müstesna Bestekârı, günümüze kadar gelen eserlerinden sevilen bir şarkı ile anmak istiyorum. Enderun-i Hümayun’da hocalık yaptığı dönemde bayanların peşinde koştuğu bestekar Nikoğos Ağa, gönlünü bir sarışın dilbere kaptırır. Karşılıksız kalan bu sevgiye içerleyen bestekar, hissiyatını yansıttığı Usulü Evsat, Makamı Hicaz olarak bestelediği şarkıyı, sizde sevdiğinizi düşünerek yine rahmetle andığım Zeki Müren’den dinletmek istedim. Kimse bu şarkıyı onun kadar içten söylememektedir.
Niçin A Sevdiğim Niçin Seni Sevdim Budur Suçum.

Nivak