ANASAYFA arrow right Sağlık

Çölyak hastası sayısı her geçen gün artıyor

Çölyak hastası sayısı her geçen gün artıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.25
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.25
SEV Amerikan Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Ramazan Geyik Çölyak hastalığı ile ilgili hastalarını bilgilendirdi
SEV Amerikan Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Ramazan Geyik Çölyak hastalığı ile ilgili hastalarını bilgilendirdi
Dr.Ramazan Geyik,Çölyak hastalığının daha önce pek adını duymadığımız şimdilerde ise adını sıklıkla duyduğumuz ama ne olduğunu tam olarak bilmediğimiz besin kaynaklı bir ince bağırsak alerjisidir şeklinde tanımlayarak Genetik ve çevresel faktörlerle hastalığın teşhis oranının artması ile beraber hasta birey sayısı giderek artmakta olduğuna deyindi. Dr.Geyik , “Günümüzde hastalığın doktorlar tarafından daha iyi tanınmasıyla hasta birey teşhislerinide koymak geçmişe oranla daha iyi. Çölyak bağışıklık sistemine bağlı sindirim sistemini ilgilendiren bir hastalık olup, Hasta kişilerde gluten denen bir proteini içeren besinlerin alınmasından sonra kendini gösteren bir emilim bozukluğu (malabsorpsiyon) hastalığıdır” dedi.

Dr.Geyik Çölyak hastalığının belirtilerinin geniş bir yelpazeye yayıldığını belirterek şunları söyledi: “-Karın Bölgesinde öne doğru şişkinlik -Yaşa göre kilo azlığı -Kas zayıflığı -Kansızlık -Dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacı artması -Kusma -Bezginlik -İştahsızlık -Büyüme geriliği -Ağız içinde oluşan aftlar -İştahsızlık, gaz şikayetleri -Eklem ve kemik ağrıları -Sinirlilik -Ciltte kaşıntılı döküntüler gibi şikayetlerle Çölyak hastalığı teşhis edilebilmektedir. Çoğunlukla belirtiler ilişkili bir başka hastalığı da düşündürmektedir. Erken osteoporoz, kansızlık, teşhis edilmemiş Laktoz alerjisi gibi. Çölyak hastalığının insan sağlığı üzerinde önem taşıyan birçok değişimlere neden olmasından dolayı doğru teşhisi önemlidir. Kan testleri ve sonrasında ince bağırsak biyopsisi ile kesin tanı konulmaktadır.

Çölyak hastalığı, genetik bir yatkınlık zemininde gelişen özetle ince ba¬ğırsak alerjisi durumudur. Buğdaygillerde bulunan bazı bitkisel proteinlere (gluten) karşı olu¬şan bu alerji neticesinde ince bağırsaklarda yapan parmaksı çıkıntılarda (villus) kayıp gözlenmekte (villusatrofisi)ve emilim yapan ince bağır¬sak alanı büyük oranda azalmaktadır. Bu¬nun neticesinde emilmesi gereken şeker, yağ asitleri, protein, vitamin ve demir gibi mineraller emilememektedir. Emilim azlığı¬na bağlı olarak da hastalığın belirtileri orta¬ya çıkmaktadır.

Hastalıktan koruyucu en önemli silah da anne sütüdür. Anne sütünün tek başına en az 4-6 ay verilmesi, erken dönemde unlu gıdaların verilmemesi, bebeğin büyüme durumuna göre 4 ile 6'ncı aylar arasında hala anne sütü alırken az miktarda buğday içeren gıdalara başlanması ve anne sütüne devam edilmesi, üzerinde durulan en önemli koruyucu stratejidir. Tanı, kanda yapılan bir tarama testinin pozitif olması durumunda endoskopik yöntemle yapılan ince bağırsak biyopsisiyle konulur. Tedavi, hastalığa neden olan buğday, arpa ve çavdarın ömür boyu diyetten tamamen çıkarılmasıyla sağlanır. Kişi bu diyete uyduğu müddetçe sağlıklı yaşam sürdürür. Ancak ülkemiz gibi buğday ağırlıklı beslenen ülkelerde çölyaklı bireylerin diyeti kabusa dönüşebiliyor. Bu çocuklar ve erişkinler için dışarıda yemek ve seyahat etmek önemli sorun oluyor.”
Dr.Ramazan Geyik,“Çölyak hastalarının beslenmelerine son derece dikkat etmeleri gerektiğini Kaçınılması gereken başlıca yiyecekler Ekmek Krakerler Tahıl Makarna Kurabiye, pasta ve börek Unlu soslar Amarant, esmer buğday, kinoa gibi bazı tahıl çeşitleri gluten içermezler ancak siz etikette gluten içermez yazdığından emin olun çünkü bu ürünler glutenli tahıllarla aynı fabrika veya tesislerde üretiliyorsa çapraz bulaşma meydana gelebilir” dedi.

Dr.Ramazan Geyik, ayrıca Çölyak hastaları için genellikle güvenli olan yiyeceklerin iseMeyve ve sebzeler Et, balık ve kümes hayvanları (panesiz) Çoğu süt ürünleri Glutensiz un (pirinç, soya, mısır, patates) Patates olarak belirtti.
Dr.Ramazan Geyik son olarak,Çölyak hastalığının tek tedavisi GLUTENSİZ sıkı bir diyet olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı; Diyetin sıkı bir şekilde uygulanması ile düzleşen ince bağırsak yüzeyi normal şeklini ve işlevini tekrar kazanmaktadır. Çok az miktarda alınan gluten bağısaklardaki tahribatın tekrarlamasına neden olur. Glutensiz sıkı bir diyetin uygulanması süresince Çölyak hastasının genellikle bir şikayeti olmaz. Beslenme tarzının değiştirilmesinin ardından genelde kısa bir süre içerisinde şikayetler belirgin şekilde azalır. Şikayetlerin tamamen kaybolma süresi ince bağırsaktaki tahribat derecesi, hastanın yaşı, ve diğer faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. Gluten içeren gıdalardan kaynaklanan, hissedilebilir şikayetler çoğunlukla uzun süreler sonrası hatta bazen yıllar sonra kendini gösterir. Diyetin bozulması ya da terk edilmesi tedavi edilmesi çok daha zor olan ağır hastalıklara neden olabilir. Diyetin uygulanmasında yapılan ihlal ya da ihmallere rağmen hasta tarafından hissedilebilir şikayetlerin oluşmaması, asla, glutensiz diyetten vazgeçilmesi anlamına gelmez.”
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *