Özel Deva Hastanesi Genel Cerrahi Opr. Dr. Cihangir Ulubey, yumuşak doku şişliği şeklinde kendini gösteren kasık fıtığı hakkında bilgi verdi.
Kasık fıtığının, kasıkta karın duvarına ait zar yapılarının zayıflığı veya yırtılmasıyla oluştuğunu söyleyen Özel Deva Hastanesi Opr. Dr. Cihangir Ulubey, yumuşak doku şişliği şeklinde kendini gösteren kasık fıtığının; şişlik, öksürme, ıkınma veya ağır kaldırma gibi karın içi basıncı artıran durumlarda daha belirgin hale geldiğini belirtti.
Opr. Dr. Ulubey yaptığı açıklamada, “Kasık fıtığı, erkeklerde kadınlara göre 7 kat daha sık görülür. Sıklığı yaş ilerledikçe artar. 70 yaş üstünde neredeyse her iki erkekten birinde kasık fıtığı vardır. Bağ dokusu bozukluğu olanlarda, şişmanlarda, karın içinde sıvı toplanması olanlarda, uzun süreli öksürüğü ve kabızlığı olanlarda, ağır işlerde çalışanlarda kasık fıtığı daha çok görülür. Sabahları genellikle kaybolan şişlik, gün içinde ayaküstü dolaştıkça yeniden ortaya çıkmaya başlar. Şişlikle beraber bazen ağrı da olabilir, hatta bazı fıtıklar şişlik ve ağrı olmaksızın tesadüfen tespit edilebilir” dedi.
Her zaman kolayca içeri girip kaybolan kasık fıtığının, kaybolmama gibi durumlarının da olabileceğini belirten Opr. Dr. Ulubey, “Fıtık içindeki bağırsaklar, yırtığın olduğu yerde sıkışabilir. Boğulmuş fıtıklarda kısa süre içinde o bölgede ağrıya neden olur, böyle durumlarda kasık fıtığı kaybolmaya bilir ve bu acil ameliyat gerektiren ciddi bir durumdur. Kasık fıtığın bilinen tek tedavisi cerrahi yöntemdir. Kasıkta fıtığa neden olan karın duvarındaki fiziki bir durum olan yırtığın, yine fiziki olarak kapatılması tek çaresidir. Bazı hastalar fıtık bağı veya korse kullanmakla biraz rahatladıklarını hissedebilir ancak bunlar fıtığın tedavisine katkı sağlamaz, fıtığın oluşturduğu olası risklerden de korumaz” dedi.
Kasık fıtıklarında ameliyat olunmadığı takdirde sıkıntılar olabileceğini ve bu tür durumlarda neler yapılmasını gerektiğini dile getiren Opr. Dr. Ulubey, “Sıkışma durumunda ani olarak başlayan karın ağrısı, rahatsızlık hissini artırır. Bu tip durumlarda, sırt üstü yatın ayaklarınızın altına bir yastık koyarak hafifçe yukarı kaldırın elinizle masaj yaparak şişliği içeri sokmaya çalışın eğer yapamazsanız 3 saat içinde acil servise başvurulmalıdır. Ayrıca kasık fıtıkları ilerlemeye eğilimlidirler, ameliyat için gecikildiğinde fıtığınızın büyüdüğünü göreceksiniz. Bu nedenle geç kalınmadan fıtık tespit edilir edilmez ameliyat olmanız gerekmektedir.”
Kasık fıtığı cerrahisinde 2 yöntem vardır. Bunlardan birinci yöntem kapalı (laparoskopik) cerrahi, ikinci yöntem açık cerrahidir. Bu yöntemlerin seçiminin ise hasta odaklı olduğunu açıklayan Opr. Dr. Ulubey yöntemleri aşağıda şu şekilde sıraladı.
Kapalı (Laparoskopik) Cerrahi:
Laparoskopik fıtık cerrahisinin son dönemlerde popülarite kazanmış etkin güvenli ve hızla iyileşme sağlayan iyi bir seçenektir. Kapalı operasyonlarda batına 3 adet küçük delikle girilir bu deliklerden en büyüğü 1 cm diğer 2 si 0,5 cm’dir. Özel bazı aletler yardımıyla fıtık batın içine alınır ardından fıtık olan kısma mesh adı verilen bir yama konulur ardından operasyon sonlandırılır.
Bu yöntemin bir çok avantajları vardır bunlar;
- İki taraflı fıtıklarda iki tarafa da bu küçük kesiler yardımıyla müdahale edilebilir.
- Ameliyat sırasında iç organlar da gözlenebildiğinden batın içi diğer patolojiler gözlenebilir.
- Ameliyatta fıtık bölgesindeki sinirlerden uzakta çalışıldığı için ameliyat sonrası hissizlik gibi açık cerrahi de karşılaşılan sorunlar yaşanmaz
- Açık cerrahiye nazaran daha geniş alanlar yamayla sağlamlaştırılır
- Ameliyat sonrası hızlı derlenme yaşanır
- Yara yeri enfeksiyonu şişlik ve ağrılar daha az olur.
Açık Cerrahi:
Açık cerrahide, Laparoskopi’de olduğu gibi yine yama konulur, ancak bu işlem için yaklaşık 7-12 cm’lik bir kesiğe ihtiyaç duyulur, kesi büyüdükçe de doğal olarak yara yeriyle ilgi sıkıntılar doğabileceği gibi, ameliyat sonrası derlenme süresi daha uzun olabilir ve ameliyat bölgesinde hissizlik yaşanabilir.
Ameliyattan sonra dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Opr. Dr. Ulubey, “Bir hafta kadar iş ortamından uzak kalınması gerek ve evde istirahat önemlidir. Olağan gündelik fizik aktiviteleri yapmaya engel yoktur. İki hafta kadar kasığı germeyi gerektiren işlerden, araba kullanmaktan uzak durulması uygun olur. Öksürükle giden hastalıklardan sakınılmalı ve kabız kalmamaya dikkat edilmelidir. Kısa mesafe yürüyüşler yapılabilir. Bir ay süreyle 8-10 kilodan fazla ağırlık kaldırmak, ağır fizik egzersizler, tenis, futbol vb. sporlar sakıncalıdır. Uzun dönem kontrollere gerek yoktur” şeklinde açıklamalar yaptı.
Kasık fıtığının, kasıkta karın duvarına ait zar yapılarının zayıflığı veya yırtılmasıyla oluştuğunu söyleyen Özel Deva Hastanesi Opr. Dr. Cihangir Ulubey, yumuşak doku şişliği şeklinde kendini gösteren kasık fıtığının; şişlik, öksürme, ıkınma veya ağır kaldırma gibi karın içi basıncı artıran durumlarda daha belirgin hale geldiğini belirtti.
Opr. Dr. Ulubey yaptığı açıklamada, “Kasık fıtığı, erkeklerde kadınlara göre 7 kat daha sık görülür. Sıklığı yaş ilerledikçe artar. 70 yaş üstünde neredeyse her iki erkekten birinde kasık fıtığı vardır. Bağ dokusu bozukluğu olanlarda, şişmanlarda, karın içinde sıvı toplanması olanlarda, uzun süreli öksürüğü ve kabızlığı olanlarda, ağır işlerde çalışanlarda kasık fıtığı daha çok görülür. Sabahları genellikle kaybolan şişlik, gün içinde ayaküstü dolaştıkça yeniden ortaya çıkmaya başlar. Şişlikle beraber bazen ağrı da olabilir, hatta bazı fıtıklar şişlik ve ağrı olmaksızın tesadüfen tespit edilebilir” dedi.
Her zaman kolayca içeri girip kaybolan kasık fıtığının, kaybolmama gibi durumlarının da olabileceğini belirten Opr. Dr. Ulubey, “Fıtık içindeki bağırsaklar, yırtığın olduğu yerde sıkışabilir. Boğulmuş fıtıklarda kısa süre içinde o bölgede ağrıya neden olur, böyle durumlarda kasık fıtığı kaybolmaya bilir ve bu acil ameliyat gerektiren ciddi bir durumdur. Kasık fıtığın bilinen tek tedavisi cerrahi yöntemdir. Kasıkta fıtığa neden olan karın duvarındaki fiziki bir durum olan yırtığın, yine fiziki olarak kapatılması tek çaresidir. Bazı hastalar fıtık bağı veya korse kullanmakla biraz rahatladıklarını hissedebilir ancak bunlar fıtığın tedavisine katkı sağlamaz, fıtığın oluşturduğu olası risklerden de korumaz” dedi.
Kasık fıtıklarında ameliyat olunmadığı takdirde sıkıntılar olabileceğini ve bu tür durumlarda neler yapılmasını gerektiğini dile getiren Opr. Dr. Ulubey, “Sıkışma durumunda ani olarak başlayan karın ağrısı, rahatsızlık hissini artırır. Bu tip durumlarda, sırt üstü yatın ayaklarınızın altına bir yastık koyarak hafifçe yukarı kaldırın elinizle masaj yaparak şişliği içeri sokmaya çalışın eğer yapamazsanız 3 saat içinde acil servise başvurulmalıdır. Ayrıca kasık fıtıkları ilerlemeye eğilimlidirler, ameliyat için gecikildiğinde fıtığınızın büyüdüğünü göreceksiniz. Bu nedenle geç kalınmadan fıtık tespit edilir edilmez ameliyat olmanız gerekmektedir.”
Kasık fıtığı cerrahisinde 2 yöntem vardır. Bunlardan birinci yöntem kapalı (laparoskopik) cerrahi, ikinci yöntem açık cerrahidir. Bu yöntemlerin seçiminin ise hasta odaklı olduğunu açıklayan Opr. Dr. Ulubey yöntemleri aşağıda şu şekilde sıraladı.
Kapalı (Laparoskopik) Cerrahi:
Laparoskopik fıtık cerrahisinin son dönemlerde popülarite kazanmış etkin güvenli ve hızla iyileşme sağlayan iyi bir seçenektir. Kapalı operasyonlarda batına 3 adet küçük delikle girilir bu deliklerden en büyüğü 1 cm diğer 2 si 0,5 cm’dir. Özel bazı aletler yardımıyla fıtık batın içine alınır ardından fıtık olan kısma mesh adı verilen bir yama konulur ardından operasyon sonlandırılır.
Bu yöntemin bir çok avantajları vardır bunlar;
- İki taraflı fıtıklarda iki tarafa da bu küçük kesiler yardımıyla müdahale edilebilir.
- Ameliyat sırasında iç organlar da gözlenebildiğinden batın içi diğer patolojiler gözlenebilir.
- Ameliyatta fıtık bölgesindeki sinirlerden uzakta çalışıldığı için ameliyat sonrası hissizlik gibi açık cerrahi de karşılaşılan sorunlar yaşanmaz
- Açık cerrahiye nazaran daha geniş alanlar yamayla sağlamlaştırılır
- Ameliyat sonrası hızlı derlenme yaşanır
- Yara yeri enfeksiyonu şişlik ve ağrılar daha az olur.
Açık Cerrahi:
Açık cerrahide, Laparoskopi’de olduğu gibi yine yama konulur, ancak bu işlem için yaklaşık 7-12 cm’lik bir kesiğe ihtiyaç duyulur, kesi büyüdükçe de doğal olarak yara yeriyle ilgi sıkıntılar doğabileceği gibi, ameliyat sonrası derlenme süresi daha uzun olabilir ve ameliyat bölgesinde hissizlik yaşanabilir.
Ameliyattan sonra dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Opr. Dr. Ulubey, “Bir hafta kadar iş ortamından uzak kalınması gerek ve evde istirahat önemlidir. Olağan gündelik fizik aktiviteleri yapmaya engel yoktur. İki hafta kadar kasığı germeyi gerektiren işlerden, araba kullanmaktan uzak durulması uygun olur. Öksürükle giden hastalıklardan sakınılmalı ve kabız kalmamaya dikkat edilmelidir. Kısa mesafe yürüyüşler yapılabilir. Bir ay süreyle 8-10 kilodan fazla ağırlık kaldırmak, ağır fizik egzersizler, tenis, futbol vb. sporlar sakıncalıdır. Uzun dönem kontrollere gerek yoktur” şeklinde açıklamalar yaptı.