ANASAYFA arrow right Sağlık

Meme kanserinin ardından ortaya çıkan lenfodem nedir?

Meme kanserinin ardından ortaya çıkan lenfodem nedir?
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.14
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.14
Vücutta hücreler arasında sıvı bir ortam bulunmaktadır Hücrelerin içinde bulunduğu sıvının tekrar kana karışması lenf kanalları ve lenf bezlerinden oluşan lenfatik sistem aracılığıyla olur.
Dr. Başak Öğüt Perktaş Lenfödemi lenfatik sıvının hücreler arası dokuda birikerek sıklıkla kollarda veya bacaklarda nadiren de gövdede şişliğe neden olmasıdır şeklinde tanımladı ve sözlerine şöyle devam etti:
“Vücutta hücreler arasında sıvı bir ortam bulunmaktadır Hücrelerin içinde bulunduğu sıvının tekrar kana karışması lenf kanalları ve lenf bezlerinden oluşan lenfatik sistem aracılığıyla olur. Bu sistemde taşınan sıvıya lenf sıvısı adı verilmektedir. Normalde bir insanda vücut ağırlığının ¼ 'ü kadar lenf sıvısı bulunmaktadır. Lenf sıvısını taşıyan lenf kanalları ve lenf bezleri hasara uğrarsa lenf sıvısı vücutta birikir. Bir bölgede biriken sıvı miktarı, lenfatik sistemin taşıma kapasitesinden daha büyükse Lenfödem oluşur. Lenfödem, Lenfödem, venöz yetmezlik sonucu oluşan ödemle karıştırılmamalıdır. Bununla beraber tedavi edilmeyen venöz yetmezlik kombine venöz-lenfatik sistem yetmezliğine dönüşebilir.”
Perktaş “Lenfödem, meme kanseri için yapılan cerrahi tedaviden sonra ortaya çıkabilen komplikasyonlardan biridir ve görülme sıklığı yaklaşık % 25dir. Bu oran, cerrahi girişimin büyüklüğü, ameliyatın ardından geçen süre ve ışın tedavisi uygulanıp uygulanmamasına göre değişiklik gösterir. Genellikle, ameliyatı daha büyük olan, koltukaltından daha fazla lenf bezi çıkarılan ve ameliyatın ardından koltukaltına ışın tedavisi uygulanan hastalarda lenfödem gelişme riski daha fazladır. Lenfödem gelişen kadınların çoğunda bu hastalık ameliyattan sonra ilk dört yıl içinde ortaya çıkmaktadır. Kollarında, meme ameliyatından uzun yıllar sonra lenfödem gelişen hastaların tümörün tekrarlama ihtimaline karşı araştırılması gerekir” dedi.
Meme kanserinin tedavisinin ardından normal lenf akımında bir kesinti olduğu zaman lenfödemin ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Perktaş, bu kesintilerin şu sebeplerle oluşabileceğini belirtti.
Ameliyatla koltukaltındaki lenf bezlerinin alınması
Amaliyat yapılan taraftaki kolda travma veya yaralanma
Ameliyattan sonra kolda böcek ısırması veya sıyırıklar sebebiyle oluşan infeksiyon
Lenf akımının tümör tarafından tıkanması
Koltukaltına ışın tedavisi uygulanması
Dr. Başak Öğüt Perktaş “Lefödemde koltukaltı bölgesindeki lenf akımının engellenmesi sonucunda kolda şişlik, rahatsızlık ve ağırlık hissi oluşabileceğini, belirtilerin ilk olarak el sırtında görüleceğini, başlangıçta hastalar kollarında bir ağırlık ve rahatsızlık hissinden bahsedeceğini söyledi. Bu evrede şişlik yumuşaktır ve geceleri genellikle geriler. Tipik olarak devamında şişlik sertleşir ve deri kurudur. Kol hareketleri kısıtlanabilir, kolda uyuşukluk ve sertleşme olabilir.
Lenfödem, hayatı tehdit eden bir durum olmamasına karşın kişinin hayat tarzı ve kalitesi üzerinde büyük etkileri olabilir.. Mastektomi sonrası gelişen lenfödem tutulan kolda ağırlık, ağrı, duyu kaybı, hareket kaybı ve fonksiyon bozukluğu ile karakterizedir. Bu durum kişinin yaşam kalitesini oldukça olumsuz yönde etkiler Kozmetik görünüm genellikle vücut imajı ile ilgili endişelere sebep olur. Meme kanseri cerrahisinden sonra birçok kadın görünümüyle ilgili endişelere zaten kapılmıştır ve lenfödem bu algıyı daha da kötüleştirebilir. Hastanın etkilenen kolunu kullanma kabiliyetinde azalma, özellikle de kol hastanın asıl kullandığı koluysa, hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir. Lenfödem, doku iyileştirmesini geciktirebilir ve kronik ağrıya sebep olabilir.Enfeksiyona karşı dirençte azalma görülebilir. Bu yüzden, hastalığın ortaya çıkmasını engellemeye yönelik önlemlerin alınması ve ortaya çıktığında da erken tedavi edilmesi çok önemlidir.
Lenfödeme sebep olan etkenleri ortadan kaldırmak bugün için mümkün değildir. Ayrıca Lenfödem, tedavi edilmezse ilerleyici bir hastalıktır Erken tanı ve tedavi lenfödemin ilerlemesini ciddi oranda engelleyebilir. Hastalar meme kanseri cerrahisi sonrası gelişebilecek lenfödem konusunda bilgilendirilmeli, uygun egzersiz ve önerilerle taburcu edilmelidirler. Cerrahi sonrası rutin kontrollerde de hastaların lenfödem açısından da takipleri yapılmalıdır.
Dr. Başak Öğüt Perktaş son olarak bu tür hastalara nasıl bir tedavi şekli uygulanması gerektiğini anlatarak sözlerini tamamladı; Lenfödemin esas tedavisinde amaç lenfödemin gelişmesini engellemek ve ortaya çıkmış olgularda da şişliğin daha fazla artmasının önüne geçebilmektir. Lenfödemin asıl tedavisi kompleks boşaltıcı fizyoterapidir. Bu tedavi yöntemi, hastalara tamamen elle yapılan özel bir lenf drenaj masajı, masaj sonrası yine lenfödeme özel bandajlarla yapılan kompresyon tedavisidir . Ödem tedavinin ilk 10 seansında belirgin olarak azalmaktadır. Hastanın durumuna göre 20-30 seans tedavi uygulanmaktadır. Tedavi bitiminde hastaya uygun basınçta bası giysisi verilmektedir. Bu tedavinin yanında hastalara ev egzersiz ve masaj programları ve gerekli durumlarda ek ilaç tedavileri önerilebilir” diuye konuştu.Arzu Bulut
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *