Balık yerken yoğurt yenmemesi değil, aksine yenmesi tavsiye ediliyor
En ucuz, en yararlı besinlerimizden olan balık için ne soğuk hava depomuz, ne halimiz var.
Günde 10 tondan fazla balık gelen ilimizde balık satışları tam anlamı ile denetlenmiyor. Seyyar satıcıların balık satması yasak olduğu halde cadde üzerinde birkaç seyyar balık satıcısına rastlanabiliyor.
Bir aydan beri yoğun balık satışlarının başladığı şehrinizde denetim önce belediye veteriner hekimlerince yapılıyor.
En çok hamsi, istavrit, sardalye balıklarının geldiğini söyleyen satıcılar bu balıkların kilosunu 150-250 lira arasında sattıklarını belirtiyorlar. Günde 250 kg kadar gelen tarança, lüfer, palamut, uskumru, barbunya, kefal ise 2 bin, 2 bin 500 lira arasında satılıyor.
Şimdiye kadar Karadeniz ve Akdeniz’den gelen balıkların 12 ve 48 saat sonra tüketiciye ulaştığı belirtiliyor. Balığın avlanmasından sonra 4. el olarak tüketiciye ulaşan balıkların taze olup olmadığını anlamak için şu özelliklere dikkat etmek gerekiyor.
Gözlerin parlak olması, solungaçların kırmızı olması, pulların el sürünce dökülmemesi, karnın şiş olması, parmak izi bırakmaması, anal büyüklüğünün normal olması ve balığın dik durması gerekiyor.
Balık yerken yoğurt yenmemesi gerektiğini düşünen vatandaşlarımıza, doktorlar, özellikle yoğurt yenmesi gerektiğini söylüyorlar. Ayrıca vatandaşların taze balığı tam olarak anlaması için balık satıcısına, belediye veteriner hekiminin sağlık raporunu sorması gerekiyor.