ANASAYFA arrow right Yaşam

Antep’ten Adana’ya suşi yemeye gidiyorlarmış!

Antep’ten Adana’ya suşi yemeye gidiyorlarmış!
YAYINLAMA: 15 Nisan 2020 / 22.57
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 00.14
Gaziantep'ten bile sırf suşi yemek için buraya gelenler var. Adanalılar çok sıcakkanlı insanlar.
21 yıl önce yerleştiği Adana'da Türk ortağıyla birlikte açtığı kafeteryada 'Adana Kebabı'na karşı alternatif bir damak tadı oluşturmaya çalışan Japonyalı Yoko Kondo, Uzakdoğu mutfağını Adanalılara sunuyor. Kondo'nun özel olarak hazırlamış olduğu 'suşi'ler ise, sadece Adanalıların değil, aynı zamanda da Mersin, Osmaniye, Hatay ve hatta Gaziantep'te yaşayan ve damak tadına düşkün olanların da ilgisini çekiyor.
Amerika'da öğrenciyken tanıştığı Türk genciyle evlenip, Çukurova'nın bereketli topraklarının sevdasına düşerek 1990 yılında Adana'ya yerleşen Yoko Kondo, 21 yıldan bu yana yaşadığı 'Kebap Diyarı'nda alternatif bir damak tadı oluşturma sevdasında. Mutfaktaki hüneriyle Türk ortağı Hatice Horozgil'in de dikkatini çeken Kondo, Horozgil'den gelen; 'Biz neden yeteneklerimizi ortaya koyup da Adanalılara farklı damat tatları sunabileceğimiz bir mekan açmıyoruz?' sorusuna aynı içtenlikle yanıt verince yaklaşık 17
ay önce Sante Cafe'nin temelleri atılmış. Türk ve Japon dostluğunun en güzel örneklerinin sunulduğu kafeterya, dünya mutfağından sunduğu zengin çeşitleriyle de kısa sürede Adanalıların ilgi odağı olmuş. Ancak söz konusu mekanda en çok ilgi çekense Yoko Kondo'nun özel olarak hazırlamış olduğu 'suşi'ler. Norveç'ten özel olarak ithal edilen balıklarla yapılan suşi, kent sakinleri yoğun ilgi gösteriyor.

"EĞER İYİ BİR KEBAP YAPABİLSEYDİM O ZAMAN KEBAPÇI OLURDUM"
Adana'nın bir 'kebap diyarı' olarak anıldığını ve kent insanının ete çok düşkün olduğuna dikkat çeken evli ve 2 çocuk annesi Yoko Kondo, "Kebabın olduğu yerde bu işin tutmayacağını çok iyi biliyorum. Ancak buradaki amacımız; Adanalılara alternatif bir yemek kültürü sunmak. Uzakdoğu'nun yemek kültürünü burada insanlara sunuyorum. Eğer iyi kebap yapabilseydim o zaman suşi yerine inanın kebap yapardım. Ancak ne yazık ki, iyi bir kebapçı değilim. Ama inanıyorum ki, bugün Adana'da en güzel ve en lezzetli
suşiyi ben hazırlıyorum" dedi. İyi bir suşi için pirincin özelliğiyle balığın kalitesine dikkat çeken Kondo, suşinin yapımındaysa Norveç'ten özel olarak ithal etmiş oldukları somonları kullandıklarını, soğuk zincirinden çıkan balığınsa sadece o gün kullanabildiklerini, bu nedenle de günlük somon bulamadıklarındaysa taze deniz levreğini tercih ettiklerini anlattı.

"TÜRK VE JAPON YEMEK KÜLTÜRÜNÜN BİR SENTEZİNİ YAPTIM"
Sante Cafe'ye gelen insanların, daha başka yerlerde suşi yediğini ve bu yemeği sevdikleri için mekana geldiklerini dile getiren Kondo, "Sadece Adana'da değil Mersin'den, Osmaniye'den, Hatay'dan ve hatta Gaziantep'ten bile sırf suşi yemek için buraya gelenler var. Adanalılar çok sıcakkanlı insanlar. Onlardan çok şey öğrendim. Burada Türk yemek kültürünü yakından tanıyıp, Japon yemeklerine bunu uygulamaya çalıştım. Suşi yaparken, Türk insanının damak tadını da düşünerek, bunu ön planda tutarak yapıyorum.
Farklı suşi çeşitleri de var, ancak malzeme bulmakta kimi zaman zorlanıyoruz. Biz de elimizdeki malzemelerle en iyi ve en lezzetli suşiyi yapmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Hatice Horozgil ise 17 aydan bu yana Adanalılara farklı damat tatları sunduklarını belirterek, mutfakta suşinin yanı sıra özel yemek ve pastalar yaptıklarını, bunu yaparken de Japon ortağı Kondo ile keyifli anlar yaşadıklarını anlattı.


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *