ANASAYFA arrow right Yaşam

Kadınlar, 2021’de yüzlerce hak ihlaline maruz kaldı

Kadınlar, 2021’de yüzlerce hak ihlaline maruz kaldı
YAYINLAMA: 19 Nisan 2022 / 20.26
GÜNCELLEME: 19 Nisan 2022 / 20.26
2021 yılında kadına yönelik hak ihlalleri artarak devam ederken, ihlallerin artmasının nedeninin ise her konuyu 'beka meselesi' haline getiren otoriter yönetim anlayışı olduğu belirtildi.

Kadına yönelik şiddet artarak devam ediyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu’nun, 2021 yılında Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kadına yönelik gerçekleşen hak ihlalleri raporu, dernek binasında düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Rapora ilişkin hazırlanan değerlendirme metnini okuyan İHD Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı ve Kadın Komisyonu Üyesi Ezgi Sıla Demir, 2021 yılında kadına yönelik hak ihlallerinin artarak devam ettiğini, ihlallerin artmasının nedeninin ise her meseleyi güvenlik ve beka meselesi haline getiren otoriter yönetim anlayışı olduğunu söyledi.

Siyasal iktidarın uyguladığı anti demokratik politikalarından en çok kadınlar ve LGBTQ+ bireylerin olumsuz etkilendiğini ifade eden Demir, “Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı’nın bir gece yarısı çekilmesi,  kadınların hakları ve güvenliği konusunda ciddi riskler yaratmıştır. Bu karardan sonra bazı başvurucu kadınlar, şiddet faili eşlerinin ‘artık sizi bu devlet korumayacak, gidecek yerin kalmadı’ gibi tehditlerle şiddetin dozunun arttığını ifade etmişlerdir. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrası mağdur tarafından talep edilen koruma tedbiri başvuruları gerekçesiz veya somut delil yokluğundan reddedilmektedir. Oysaki 6284 sayılı yasaya göre koruma tedbirleri için somut delil şartı aranmamakta, mağdurun/kadının beyanına üstünlük tanınması gerekmektedir” dedi.

2021 yılında bölgede kadınlara yönelik hak ihlallerinde artış yaşandığını İHD şubelerine yapılan başvurularla anlaşıldığını hatırlatan Demir, “Bu ihlallerin en yoğun yaşandığı alan kadınların yaşam hakkı ihlallerine yönelik olmuştur. Diğer alanlarda ise en çok kişi güvenliği ve özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü, işkence yasağı ve hapishanelerde yaşanan ihlaller oluşturmaktadır. Ayrıca 2021 yılında dikkat çeken ve artış gözlemlediğimiz bir başka kategori ise ekonomik ve sosyal haklar temelli başvuruların çoğunluğunun kadınlar tarafından yapılmış olmasıdır. Kadınların başvurularında maddi yardım talebi ve işsizlik yüksek oranlarda göze çarparken, sıralama gıda yardımı ve hukuki destek talepleriyle devam etmiştir” diye konuştu.

Demir, açıklamasının devamında rapora yansıyan ihlallere ilişkin verileri paylaştı. Bölgede 21 kadının intihar, 32 kadının aile içi şiddet ve 10 kadının ise toplumsal alanda şiddet sonucu yaşamını yitirdiğini aktaran Demir, “38 kadın ise kuşkulu bir şekilde yaşamını yitirmiştir. 21 kadın cinsel saldırıya maruz bırakılmış, 38 kadın şiddet sonucu yaralanmış, 15 kadın ise fuhuş yapmaya zorlanmıştır. 2021 yılında toplamda 101 kadın yaşamını yitirmiştir. Yine 2021 yılında çatışmalı ortamda ise 81 silahlı militan yaşamını yitirmiştir. Bilançomuz da görüleceği üzere kadınlar en çok aile içinde yaşanan şiddet sonucunda yaşamını yitirmiştir. Yine kadınlar toplumsal alanda yaşanan şiddet, intihar, kuşkulu ölüm, alıkonulma, cinsel saldırı ve fuhuş yapmaya zorlanma gibi birçok alanda şiddete ve ihlale maruz kalmaktadır. Yine kadınlar çatışmalı ortamda, hapishane ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitirmektedirler” dedi.

Kadınlara yönelik ihlallerin yaşandığı bir başka alan ise cezaevleri. Birçok cezaevinde çıplak arama, şiddet, tecrit ve sürgün haberleri geliyor. Cezaevlerinde kadınlara yönelik ihlallerin arttığını ifade eden Demir, rapora yansıyan ihlalleri şu şekilde açıkladı:

“-26 kadın gözaltı yerleri dışında işkence ve kötü muameleye, 5 kadın kaçırma ve ajanlık tehdidine, 9 kadın ise hapishanede işkenceye maruz kalmıştır. Özellikle sağlık hakkına yönelik ihlaller hala devam etmekte ve sağlık hakkı ihlalinin bu süreçte yoğun bir şikayet konusu olduğunu belirtmek isteriz. Kamuoyuna yansıyan ve derneğimizin de takipçisi olduğu Aysel Tuğluk’un sağlık durumu ve hastalığının mahiyeti göz önüne alınarak tahliye edilmediği gerçekliği, ATK’nin hasta mahpuslara yönelik taraflı raporlar hazırlaması bu ihlalin en bariz örneklerinden biri olmuştur.”        

 “-Kişi özgülüğü ve güvenliğine yönelik yaşanan ihlaller de 2021 yılında artmaya devam etmiştir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla 141 kadın gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan kadınların çoğu aktif siyaset yürüten, sendika ve sivil toplum kuruluşlarında faaliyet gösteren kadınlardan oluşmaktadır. Kadınlara yönelik baskı sadece aile içinde değil toplumsal alanda ve devletin kamu gücünü kullanarak sürdürdüğü çeşitli baskı ve şiddet yöntemleriyle de gerçekleştirilmektedir. Özellikle bölgemizde Kürt kadınlarına yönelik yargı tacizi gün geçtikçe artmaktadır.”

 “-Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlallerde de artış görülmektedir. 2021 yılı içerisinde bölgemizde, aralarında üniversite öğrencileri ve politikacılarında bulunduğu 53 kadına anadilde savunma hakkı da dahil olmak üzere politik saiklerle soruşturma ve davalar açılmıştır. Yine açılan soruşturma ve davalarda 32 kadına çeşitli cezalar verilmiştir. Açılan bu davalarla kadın aktivist ve siyasetçilere 205 yıldan fazla ceza verilmiştir.”

 “-İfade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik baskılar, yasaklamalarla ve sınırlandırmalarla maalesef devam etmektedir. Toplumsal cinsiyetle ilgili yapılmak istenen demokratik ve barışçıl gösteri, eylem ve etkinlerin 21’ne müdahale edilmiştir. Yine Urfa’da 406 gündür Adalet Nöbeti tutan Şenyaşar ailesinin nöbet eylemi 6 kez yasaklanmış, müdahale edilmiş, Emine Şenyaşar darp edilmiş ve hakkında soruşturma başlatılmıştır.”

“-Ekonomik ve sosyal haklara ilişkin 2021 yılında yine derneğimize özellikle kadınlar tarafından önceki yıllara nazaran daha fazla maddi, barınma, gıda vb. içerikli birçok başvuru yapılmıştır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) çalışmalarına göre de ‘emek piyasasının en korunmasız ve ikincil, ucuz emeği konumunda olan’ kadınlar pandemiden son derece olumsuz etkilenmiştir. Öte yandan salgın sürecinde okulların, kreşlerin, bakım evlerinin kapatılmasıyla birçok kadın işsiz kalmış, bakım emeğinin büyük oranda kadınların üzerine kalması, hijyen ihtiyacının artmasıyla kadınlar ev ve bakım hizmetlerini yürütebilmek için işten ayrılmak ya da yarı zamanlı ve geçici işlerde çalışmak zorunda kalmıştır.”

 “-Bölgemizde özellikle kolluk kuvvetlerinin dahil olduğu suçlar cezasızlık zırhıyla taçlandırılmaktadır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kolluk kuvvetlerinin faili olduğu olaylarda herhangi bir cezai müeyyidenin uygulanmaması faili cesaretlendirmektedir. Uygulanan cezasızlık politikası kolluk kuvvetlerinin artık alenen suç işlemesi gerçeğini karşımıza çıkararak cezasızlık politikasının en acı sonucunu yaşatmaktadır. Gülistan Doku’nun hala akıbetinin bilinmiyor olması, Helin Hasret Şen’i öldüren failin hala görevini icra ediyor olması,  Musa Orhan’ın tutuklanmaması, zırhlı araçlarla hala insanların yaşam haklarının elinden alınmış olması bu politikaların tezahürüdür.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *