Prof. Dr. Recep Akdur, sıcak havalarda olumsuz etkilenmemek için pamuk keten ve yün gibi doğal liflerden yapılmış, havalandırma ve ter emme kabiliyeti yüksek kumaşlardan yapılmış kıyafetler giyilmesi konusunda uyardı.
Akdur yaptığı açıklamada, canlı bedenindeki her işlemin, her hareketin, hedeflediği işlemi gerçekleştirmenin yanında ısı ürettiğini belirterek, “İnsanlar tam istirahat halinde iken, yani hiç hareket etmez iken bile, bedendeki hayati organların çalışması sonucunda oluşan ısı enerjisi bedenin normal sıcaklığı olan 36,5 dereceyi sağlamak için gerekli olan miktardan çok daha fazladır. Bedenin sıcaklık derecesinin yükselmemesi yani ateş olmaması için bu ısının gerekli olan kısmından fazlasının dışarıya atılması gerekir. Bedende üretilen ve gereğinden fazla olan bu ısı enerjisi bedenden dışarı atılamaz ise beden sıcaklığı yükselir ve ateş dediğimiz durum ortaya çıkar” dedi. Günlük yaşamı sırasında, bedende hayati organlarda üretilen ısı enerjisine, beden hareketlerini sağlayan kaslarda oluşan ısı enerjilerinin de eklendiğine dikkat çeken Akdur, dolayısıyla insanın beden derecesinin bir başka anlatımla ateşinin yükselmemesi için dışarı atması gereken ısı miktarının günlük yaşam sırasında uyku yada istirahat halinden çok daha fazla olduğunu vurguladı. İnsanların sağlıklı olarak yaşayabilmesi için temel gereksinimlerden birisinin de bedeninde oluşan fazlalık ısı enerjisini dışarıya atmak olduğunu kaydeden Akdur, bedende oluşan gereksiz ısının büyük kısmının dışarıya deri yolu ile atıldığını, sıcaklığının yüksek olduğu havalarda bedenin dışarıya ısı atmasının zorlaştığını ifade etti. Akdur, eğer uygun elbiseler giyilmez ise bu zorluğun daha da artarak, bedenin ateşinin yükseleceğine dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:
“Sıcak havalarda bedenin ısı atması zordur, giysiler bu zorluğu daha da zorlaştırmamalıdır. Cildin ısı atmasını kolaylaştırmak ve ona yardımcı olmak için, sıcak mevsimlerde hava geçirgenliği ve ter emiciliği yüksek, çevre ile iyi izolasyon yapan kumaşlardan yapılan giysiler giymek gerekir. Doğal liflerden (pamuk,keten,yün) yapılan kumaşların hava geçirgenliği ve ter emme yeteneği daha yüksektir. Bu nedenle de sıcak havalarda doğal kumaşlar özellikle de pamuk ve keten tercih edilmelidir. Sıcak havalarda hava geçirgenliği, ter emiciliği ve izolazsyon yeteneği düşük olan sentetik kumaşlardan yapılan elbiseler kesinlikle giyilmemelidir. Güneşi daha az soğuran ve açık renkli elbiseler giyilmelidir. Açık alanlarda giyilen koyu elbiseler güneşi daha çok soğurarak kendisi ısınır ve bu nedenle de cildin ısı atmasını daha da zorlaştırır. Seyrek dokunmuş ve ince kumaşlar hem yeterince ter emmez, hem de güneşten yeterinde korumaz bu nedenle tercih edilmemelidir. Elbiseler havalandırmaya müsaade eden bu nedenle de biraz gevşek dokunmuş ancak ter emmesi için de yeteri kalınlıkta olmalıdır. Bol elbiselerin hem havalanması daha iyi hem de izolasyon kabiliyeti daha yüksektir. Aksine bedeni sıkan ve streç elbiselerin hem havalanması daha zor hem de cildi sıktığı yerde kan dolaşımını yavaşlatması nedeniyle cildin ısı kaybını zorlaştırırlar.”(ANKA)
Akdur yaptığı açıklamada, canlı bedenindeki her işlemin, her hareketin, hedeflediği işlemi gerçekleştirmenin yanında ısı ürettiğini belirterek, “İnsanlar tam istirahat halinde iken, yani hiç hareket etmez iken bile, bedendeki hayati organların çalışması sonucunda oluşan ısı enerjisi bedenin normal sıcaklığı olan 36,5 dereceyi sağlamak için gerekli olan miktardan çok daha fazladır. Bedenin sıcaklık derecesinin yükselmemesi yani ateş olmaması için bu ısının gerekli olan kısmından fazlasının dışarıya atılması gerekir. Bedende üretilen ve gereğinden fazla olan bu ısı enerjisi bedenden dışarı atılamaz ise beden sıcaklığı yükselir ve ateş dediğimiz durum ortaya çıkar” dedi. Günlük yaşamı sırasında, bedende hayati organlarda üretilen ısı enerjisine, beden hareketlerini sağlayan kaslarda oluşan ısı enerjilerinin de eklendiğine dikkat çeken Akdur, dolayısıyla insanın beden derecesinin bir başka anlatımla ateşinin yükselmemesi için dışarı atması gereken ısı miktarının günlük yaşam sırasında uyku yada istirahat halinden çok daha fazla olduğunu vurguladı. İnsanların sağlıklı olarak yaşayabilmesi için temel gereksinimlerden birisinin de bedeninde oluşan fazlalık ısı enerjisini dışarıya atmak olduğunu kaydeden Akdur, bedende oluşan gereksiz ısının büyük kısmının dışarıya deri yolu ile atıldığını, sıcaklığının yüksek olduğu havalarda bedenin dışarıya ısı atmasının zorlaştığını ifade etti. Akdur, eğer uygun elbiseler giyilmez ise bu zorluğun daha da artarak, bedenin ateşinin yükseleceğine dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:
“Sıcak havalarda bedenin ısı atması zordur, giysiler bu zorluğu daha da zorlaştırmamalıdır. Cildin ısı atmasını kolaylaştırmak ve ona yardımcı olmak için, sıcak mevsimlerde hava geçirgenliği ve ter emiciliği yüksek, çevre ile iyi izolasyon yapan kumaşlardan yapılan giysiler giymek gerekir. Doğal liflerden (pamuk,keten,yün) yapılan kumaşların hava geçirgenliği ve ter emme yeteneği daha yüksektir. Bu nedenle de sıcak havalarda doğal kumaşlar özellikle de pamuk ve keten tercih edilmelidir. Sıcak havalarda hava geçirgenliği, ter emiciliği ve izolazsyon yeteneği düşük olan sentetik kumaşlardan yapılan elbiseler kesinlikle giyilmemelidir. Güneşi daha az soğuran ve açık renkli elbiseler giyilmelidir. Açık alanlarda giyilen koyu elbiseler güneşi daha çok soğurarak kendisi ısınır ve bu nedenle de cildin ısı atmasını daha da zorlaştırır. Seyrek dokunmuş ve ince kumaşlar hem yeterince ter emmez, hem de güneşten yeterinde korumaz bu nedenle tercih edilmemelidir. Elbiseler havalandırmaya müsaade eden bu nedenle de biraz gevşek dokunmuş ancak ter emmesi için de yeteri kalınlıkta olmalıdır. Bol elbiselerin hem havalanması daha iyi hem de izolasyon kabiliyeti daha yüksektir. Aksine bedeni sıkan ve streç elbiselerin hem havalanması daha zor hem de cildi sıktığı yerde kan dolaşımını yavaşlatması nedeniyle cildin ısı kaybını zorlaştırırlar.”(ANKA)