KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, “Tarihimizin en karanlık, en zorlu süreçlerinden birisini yaşıyoruz. Akaryakıt ürünlerinden gıdaya, doğalgazdan elektriğe, ekmekten suya devam eden zam sağanağında bir gün aldığımızı ertesi gün aynı fiyattan alamaz hale geldik. Her güne yeni bir zam haberi ile başlıyoruz. Ülkemiz dünya yüksek enflasyon sıralamasında ilk altıya kadar yükselmiş bulunuyor. Enflasyonda OECD üyesi 36 ülke içinde en yakın rakibimize dört kat fark atarak açık ara lider konumuna yerleştik” tespitini yaptı.
Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 400 yoksulluk sınırı 20 bin 500 TL’yi aştı
‘Bu ülkenin emeği ile geçinen yüzde 99’u olarak bizler her geçen gün daha fazla yoksullaştık, yüzde 1 ise servetine servet kattı” ifadelerini kullanan Parlakçı, “Kamu emekçileri olarak 20 yıl önce asgari ücretin 3,5 katına denk gelen ortalama maaşımız bugün asgari ücretin 1,5 katına indi. Peki, Asgari ücret mi arttı? Hayır. Asgari ücret 20 yıl önce de açlık sınırının altındaydı. Bugün de altında. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 400 yoksulluk sınırı 20 bin 500 TL’yi aştı” dedi.
Tüm kamu emekçilerinin, emeklilerin kümülatif maaşının 2022 yılı için en az vergi oranı artışı oranı yani yüzde 101 oranında artırılması gerektiğini sözlerine ekleyen Parlakçı, “Bunun 7,5 puanlık kısmı Ocak- Haziran maaşlarımıza zaten yansıdı. Buna önce yüzde 75 oranında gerçek enflasyon farkı eklenmeli. Ardından yüzde 7 olan ‘Toplu sözleşme’ artışı eklenmeli. Mevcut durumdaki gelir vergisi tarifesinde, dilim tavan-tabanlarında veya vergi oranlarında ek bütçeye paralel artış yapılmalı. Aksi durumda maaş artışları cebimize girmeden gelir vergisine gidecek” şeklinde konuştu.
Çarpık enflasyon rakamlarına mahkûm bırakma politikasına artık son verilmeli
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “İktidarın bütçeyi tek başına belirleyip ardından toplu sözleşme masasında ‘Bütçe imkânlarımız el vermiyor’ diyerek bizleri hedeflenen çarpık enflasyon rakamlarına mahkûm bırakma politikasına artık son verilmeli. Emekçilerin, sendikaların, halkın bütçeye katılma hakkı önündeki engeller kaldırılmalıdır. 2023 bütçesi hazırlıklarına başlanacak olan önümüzdeki Ekim ayında toplu sözleşme masası kurulmalı. En düşük kamu emekçisinin geliri maaşında ve eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalı.” Özer Karınca