TTKD bilim danışmanı emekli öğretim üyesi Hidrobiyolog Dr. Kesici, geride kalan 2022'nin bir numaralı krizinin, su sorunu olduğunu belirtti. Dr. Kesici, yapılan hataların bedelinin çok ağır olacağı, geleceğin ve gerçek zenginliğin belirleyicisinin su olduğunu vurguladı. Su varsa, hayatın da var olabileceğini kaydeden Dr. Kesici, dünya nüfusunun en az dörtte birinin aşırı derecede susuzluk çektiğini, birçok ülkede çeşme suyu dahi verilemeyecek derecede kuraklık yaşandığını açıkladı.
2040'ta Türkiye, en riskli ikinci kategoride
Türkiye topraklarının yarısında, aşırı yüksek ya da yüksek derecede su sıkıntısı görüldüğünü anlatan Dr. Kesici, “Dünya Su Stresi Haritası'na (WRI) göre, 2040'a gelindiğinde ülkemizin su kıtlığı çekeceği ve iklim krizinden en fazla etkilenecek ülkelerden biri olacağı kaydedilmektedir. Ayrıca ülkemizin, yer altı sularının çok ciddi risk altında olduğu ve kuraklığı çok şiddetli şekilde yaşayacağı da belirtilmektedir. Su sorununda 17 ülkenin, 'aşırı yüksek derecede' gösterildiği dünya ülkeleri arasında Türkiye 27. sırada, 'yüksek derecede' en riskli ikinci kategoride" dedi.
Su miktarı, 100 milyar metreküpe geriledi
Dr. Kesici, yer altı suyunun azalmasının, tarımsal üretimin geleceği için kuraklıkla birlikte yıkıcı sinerjik bir etki yaratacağına dikkat çekerek, “Ülkemizde, 2020'de 112 milyar metreküp olan kullanılabilir su miktarı, 100 milyar metreküpe geriledi. Bu suyun yaklaşık 46 milyar metreküpü sulamada, 15 milyar metreküpü içme-kullanma ve sanayide olmak üzere, 61 milyar metreküpü sektörler bazında kullanılıyor. Son 20 yılda ülkemizde su tüketimi yüzde 42 oranında artmıştır" diye konuştu.