Canlı hayvan ihracatının yok denecek kadar azaldığını, ihracatın bitme noktasına gelmesinin üretimi de azalttığını söyleyen Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği Başkanı Rüştü Yıldız, “Canlı hayvan üretiminin cazip olmaktan çıkması, damızlık hayvanların bile soyunu tüketiyor” dedi.
Mandanın soyu kuruyor
Ülkemiz için son derece önemli bir hayvan olan mandanın soyunun tükenmekte olduğunu, bugün için bile bir iki hayvanın damızlığının bulunmadığını söyleyen Yıldız “1974’lü yıllar da 74 milyon koyun vardı, 35 milyona düştü." 18 Milyon sığırdan 10 milyonu kaldı. 12 Milyon keçi vardı, 6 milyona düştü. Mandanın ise soyu tükeniyor” diye konuştu.
Üretici kazanamadığı bir sektörden var olamaz
Hayvan üretiminin nüfusa paralel artış göstermediğine, bu durumun sadece canlı hayvan sektörü değil, toplumun sağlığı için de sorun yaratacağına işaret eden Yıldız, “İhracat olmayan bir ülkede üretim olmaz. Üretim olmayan bir ülkenin de gelişmesi mümkün değildir. Üretim olmayınca iç piyasada bile yeterli ürün olmuyor. Çünkü üretici kar etmiyor. Üretici kar etmediği bir sektörde var olmayınca da toplum daha fazla zarar görüyor. Planlı bir hayvancılık politikasının olmaması hem üreticilere hem ülke halkına hem de Gaziantepliye çok büyük kötülük oldu. 1984’te ithalat serbest, ihracatta ise koyun başına 15 dolar fon konuldu. Bu durum ihracatı cazip olmaktan çıkardı. Bu olumsuz süreci Irak Savaşı ve onun ardından konulan ambargo izleyince hayvancılık giderek kan kaybetti ve bugün için de sıfırlandı” şeklinde açıklama yaptı.
Sağlıklı nesil sağlıklı toplum için hayvancılık desteklenmeli
Canlı hayvan üretiminin ve ihracatının önemli merkezlerinden olan Gaziantep’te canlı hayvan ihracatının 300 milyon dolardan 5 milyon dolara düştüğünü belerten Yıldız şunları söyledi: “Hayvancılığın gerilemesi, et. süt, yoğurt, peynir, yün, gübre olmak üzere yüzlerce sektörün gerilemesi, bunların yerini suni ve faydasız gıdaların alması demektir. Sağlıklı nesil, sağlıklı toplum için hayvancılık sektörünün ayağa kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Bunun için de planlı bir hayvancılık politikası oluşturulmalı, en azından bugün için var olan alternatifler hemen değerlendirilmeli. Et balık kurumlarının bir bölümünün özelleştir ilmesi son derece talihsiz bir karardı. Şu anda özelleştirilen yerler zaten elden çıkmıştır, biz en azından kalanların değerlendirilmesini istiyoruz. Kalanların da kaybedilmemesi için askeriye ve benzeri kurumlar et ihtiyacını et balık kurullarından karşılamalı” diye konuştu.
Yıldız, hayvancılığın canlandırılmasına piyasayı olumsuz etkileyen yem fiyatlarındaki artışın önlenmesiyle başlanabileceğini sözlerine ekledi.