Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Madran, Türkiye'de tarihi ve kültürel mirası koruma kültürünün yeterince gelişmediğini söyledi.
Doç. Dr. Madran, Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun Gaziantep'te düzenlediği "Tarihi Kent Dokularının Korunması ve Çevre Duyarlılığı" konulu konferansta yaptığı konuşmada, dünyanın herhangi bir yerindeki bir tarihi ya da kültürel mirasın, bireyin ya da toplumların değil, bütün insanlığın ortak malı olduğunu vurguladı. "Gaziantep'te yaşayan bir kişinin Gaziantep Kalesi üzerinde ne kadar hakkı varsa, Hindistan'daki Taç Mahal üzerinde de o kadar hakkı vardır" diyen Madran, bireylerin bu hak karşılığında tarihi ve kültürel eserleri koruma sorumluluğu bulunduğunu belirtti.
Madran, kentlerin dokusunu oluşturan yapıların, milletlerin geçmişi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Bu eserler bizim geçmişimizdir, köklerimizdir. Bu eserleri göz ardı eder ve yok olmalarına kayıtsız kalırsak, geçmişimizle bağımızı koparmış oluruz. Unutmayalım, tarihi ve kültürel mirasımız, ulusal kimliğimizin bir parçasıdır. Ulusal kimliğimizi kaybetmek istemiyorsak, ki istemeyiz tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkmalıyız. Tarihi ve kültürel değerlerimizin başka bir takım çıkarlar uğruna yok edenleri kınamamız, onlara karşı çıkmamız gerekir. Oysa ülkemizde tarihi ve kültürel mirası koruma kültürü yeterince gelişmemiştir."
Gaziantep'in tarihi mahallelerinde yaptığı geziye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Madran, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gördüğüm hanlar, hamamlar ve diğer eserler, birkaç yüzyıllık yaşamın nasıl cereyan ettiğini gözler önüne seren en sağlam belgelerdir. Hangi kültürden gelmişiz, hangi teknik düzeye ulaşmışız, nasıl bir toplumun evlatlarıyız bize bunları bu yapılar anlatıyor. Biz bunları yok edersek geçmişle bağımızı koparmış oluruz." Ticaret Odası'nda düzenlenen konferansı, Vali Yardımcısı Mehmet Kurdoğlu ve Şahinbey Kaymakamı Mustafa Esen ile diğer davetliler izledi.
RSS