Türkiye’nin son bir yıl içerisinde sağlamış olduğu yüzde altılık büyüme hızına rağmen, inşaat sektöründe %17’lik daralma yaşanıyor. İnşaat mühendisleri odası başkanı Serdar Uygur, “Sektör kendi bünyesinde ana kalem olarak 40, ara kalem olarak da yaklaşık 250 çalışma koluna rağmen, sektörde daralma görünmesinin ana nedeni Türkiye ekonomisi iktidarsızlığıdır” dedi.
Uygur, “Ekonominin can damarı olan işsizliğin çözüm kaynağı ve kapsadığı alanları itibari ile çok geniş kesimlere hitap eden inşaat sektörü son yıllarda oldukça zor günler geçiriyor. Nüfusun hızla arttığı, göçün yoğun şekilde yaşandığı kentimizde iş istihdamının en önemli kaynaklarından biri olan inşaat sektöründeki daralma oldukça düşündürücü ve üzücüdür. Halkın hükümetten beklentilerinin gecikmesi ve yatırım aracı olarak gayrimenkulün tekrar tercih edilmesi ekonomide canlılık sağlayacaktır. Sektörün ana girdi kalemlerin enflasyonun üzerinde artış olmasının yanı sıra, özellikle demir ve çimentonun devletin kontrol mekanizmasında olması gerekir” diye uyarıda bulundu.
Toplu konut teşvik edilmeli
Toplu konut üretiminde önde gelen illerden birinin Gaziantep olduğunu söyleyen Uygur, “Devlet kredileri ile sağlanan desteğin azalması, vergi yüklerinin artması ve dar gelirli vatandaşların ödeme güçlüğü çekmesi toplu konut üretimini durma noktasına getirdi. İnşaatların belli aşamasına gelindiğinde kooperatiflerin ihtiyaç sahibi üyelerine uygun ödeme imkanları ile uzun vade, düşük faiz uygulanarak inşaatların tamamlanması sağlanmalı. Aksi takdirde inşaatların maliyeti her geçen gün daha da artar ve içinden çıkılması güç boyutlara ulaşır. Kentimizdeki toplu konutların büyük bir bölümünün uzun yıllardır tamamlanmaması da bunun bir göstergesi olsa gerek” şeklinde konuştu.
Donanımı olmayan müteahhit sayısı mühendis-mimar sayısından fazla
Son yıllarda sektörle ilgili olmayan kişilerin sayılarında artış olduğuna değinen Uygur, “Teknik hizmetin ticaretle birleştiği sektörümüzde kanunların boşluklarından faydalanılarak sektör içerisindeki teknik manada bulunmaması gereken kişi ve kuruluşlar standart dışı faaliyetlerine devam etmektedir. Müteahhitlik sektörü, teknik donanım gerektiren bir sektördür. İştigal konusu sadece ticaret değildir. Bu nedenle müteahhitlik kurumunun teknik donanımı olan eğitimli kişi ve kuruluşlardan oluşması gerekir. Gaziantep içerisinde sektöre sonradan müdahil olan ve teknik donanımı olmayan müteahhit sayısı, mühendis ve mimar sayısından fazladır. Oysa fizibilite, projelendirme, uygulama ve kontrol hizmetleri olmadan, güvenli ve sağlıklı yapıları elde etmek mümkün değildir.”
RSS