Sağlık Bakanı'nın hazırladığı yeni yasa tasarısı kızamık aşısı olmayan çocukları anaokuldan men ve ailelerine para cezası öngörüyor.
İtalya ve New York'un ardından Almanya da kızamık aşısı olmayan çocukları anaokuldan men ve ailelerine para cezası yasa tasarısı gündemde.
Dünyada aşı karşıtlığı ve kararsızlığı ile birlikte aşılama oranlarında düşüş yaşanıyor.
Deutsche Welle'nin haberine göre Sağlık Bakanı'nın hazırladığı yeni yasa tasarısı kızamık aşısı olmayan çocukları anaokuldan men ve ailelerine para cezası öngörüyor.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn'ın hazırladığı yeni yasa tasarısı uyarınca Almanya'da kızamık aşısı olmayan çocuklar anaokullarına gidemeyecek. Kızamık aşısı olmadığı anlaşılan okul çocuklarının ailelerineyse 2 bin 500 euroya varan para cezaları kesilebilecek.
Sağlık Bakanı Twitter üzeriden yaptığı açıklamada, "Kızamığın kökünü kurutmak istiyoruz. Ancak bunun için yürüttüğümüz tüm kampanyalara rağmen, gereken yüzde 95'lik aşılama oranına ulaşamıyoruz. Bu yüzden anaokul ve okullarda aşı zorunluluğu öngören yasa bu yıl içinde Alman meclisinin gündemine gelerek karara bağlanacak" ifadelerini kullandı.
Spahn'ın hazırladığı tasarı, anaokul ve okullarda 1 Mart 2020'den itibaren yürürlükte olacak. Yasayla ayrıca öğretmen ve sağlık personelinin aşılanması da öngörülüyor.
Tasarıyı memnuniyetle karşıladığını açıklayan Alman Tabipler Odası Başkanı Frank Ulrich Montgomery, bunun doğru zamanda atılmış doğru bir adım olduğunu belirtti.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Alman Sağlık Bakanı'nın kızamık aşısını zorunlu hale gelmesini öngören adımına karşılık hükümet ortağı Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Başkanı Andrea Nahles, "Sağlık Bakanı'nın attığı hızlı adımların olumlu olduğunu" söyledi.
Öte yandan SPD'nin Aşağı Saksonya Eyaleti Sağlık Bakanı Carola Reimann ise tasarıyı eleştirdi. Reimann, aşının yasayla zorunlu kılınmasının kişinin bedensel dokunulmazlığı hakkına sert bir müdahale anlamına geldiğini belirtti.
Alman Robert Koch Enstitüsü'nün verilerine göre Almanya'da halihazırda kızamık aşısı olan çocukların oranı yüzde 93 düzeyinde.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (World Health Organization) bildirilen ilk vakalar üzerinden oluşturduğu verilere göre kızamığın 2019 yılının ilk çeyreğinde geçen yıla göre yüzde 300 arttığını gösteriyor.
Uzmanların aktardığına göre Türkiye'de uygulanmakta olan çocukluk çağı aşı takvimi ile birlikte 13 farklı virüs ve bakteri hastalığına karşı etkin bir bağışıklama sağlanabiliyor. Bu aşılar sayesinde çocuklar hastalıkları geçirmiyor veya çok hafif şekilde atlatıyor.
Ciddi yan etkileri ve ölüm riski olan hastalıklara karşı korunmada çok önemli bir savunma aracı olan aşı konusunda kararsızlık, güvensizlik, aşı uygulamalarına karşı red sorunları Türkiye'de de yaşanıyor.
Türk Tabipler Birliği'nin Ocak ayında yaptığı açıklamaya göre 2017'de kızamık vakalarında artış görüldü. Türkiye'de laboratuvarda doğrulanmış kızamık hasta sayısının 2017 yılında 69 ve 2018'in ilk 9 ayında da 510 olarak rapor edildi.
Hekimler, Türkiye'deki aşı karşıtlığının başlıca nedenleri arasında "Aşıların içeriğinde domuz ürünlerinin bulunması" ve "gizli düşmanlarımız aşılar vasıtasıyla vücudumuza zararlı maddeler vererek neslimizi bozmak istiyorlar." söylemleri üzerinden oluştuğunu belirtiyor. Bianet
İtalya ve New York'un ardından Almanya da kızamık aşısı olmayan çocukları anaokuldan men ve ailelerine para cezası yasa tasarısı gündemde.
Dünyada aşı karşıtlığı ve kararsızlığı ile birlikte aşılama oranlarında düşüş yaşanıyor.
Deutsche Welle'nin haberine göre Sağlık Bakanı'nın hazırladığı yeni yasa tasarısı kızamık aşısı olmayan çocukları anaokuldan men ve ailelerine para cezası öngörüyor.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn'ın hazırladığı yeni yasa tasarısı uyarınca Almanya'da kızamık aşısı olmayan çocuklar anaokullarına gidemeyecek. Kızamık aşısı olmadığı anlaşılan okul çocuklarının ailelerineyse 2 bin 500 euroya varan para cezaları kesilebilecek.
Sağlık Bakanı Twitter üzeriden yaptığı açıklamada, "Kızamığın kökünü kurutmak istiyoruz. Ancak bunun için yürüttüğümüz tüm kampanyalara rağmen, gereken yüzde 95'lik aşılama oranına ulaşamıyoruz. Bu yüzden anaokul ve okullarda aşı zorunluluğu öngören yasa bu yıl içinde Alman meclisinin gündemine gelerek karara bağlanacak" ifadelerini kullandı.
Spahn'ın hazırladığı tasarı, anaokul ve okullarda 1 Mart 2020'den itibaren yürürlükte olacak. Yasayla ayrıca öğretmen ve sağlık personelinin aşılanması da öngörülüyor.
Tasarıyı memnuniyetle karşıladığını açıklayan Alman Tabipler Odası Başkanı Frank Ulrich Montgomery, bunun doğru zamanda atılmış doğru bir adım olduğunu belirtti.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Alman Sağlık Bakanı'nın kızamık aşısını zorunlu hale gelmesini öngören adımına karşılık hükümet ortağı Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Başkanı Andrea Nahles, "Sağlık Bakanı'nın attığı hızlı adımların olumlu olduğunu" söyledi.
Öte yandan SPD'nin Aşağı Saksonya Eyaleti Sağlık Bakanı Carola Reimann ise tasarıyı eleştirdi. Reimann, aşının yasayla zorunlu kılınmasının kişinin bedensel dokunulmazlığı hakkına sert bir müdahale anlamına geldiğini belirtti.
Alman Robert Koch Enstitüsü'nün verilerine göre Almanya'da halihazırda kızamık aşısı olan çocukların oranı yüzde 93 düzeyinde.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (World Health Organization) bildirilen ilk vakalar üzerinden oluşturduğu verilere göre kızamığın 2019 yılının ilk çeyreğinde geçen yıla göre yüzde 300 arttığını gösteriyor.
Uzmanların aktardığına göre Türkiye'de uygulanmakta olan çocukluk çağı aşı takvimi ile birlikte 13 farklı virüs ve bakteri hastalığına karşı etkin bir bağışıklama sağlanabiliyor. Bu aşılar sayesinde çocuklar hastalıkları geçirmiyor veya çok hafif şekilde atlatıyor.
Ciddi yan etkileri ve ölüm riski olan hastalıklara karşı korunmada çok önemli bir savunma aracı olan aşı konusunda kararsızlık, güvensizlik, aşı uygulamalarına karşı red sorunları Türkiye'de de yaşanıyor.
Türk Tabipler Birliği'nin Ocak ayında yaptığı açıklamaya göre 2017'de kızamık vakalarında artış görüldü. Türkiye'de laboratuvarda doğrulanmış kızamık hasta sayısının 2017 yılında 69 ve 2018'in ilk 9 ayında da 510 olarak rapor edildi.
Hekimler, Türkiye'deki aşı karşıtlığının başlıca nedenleri arasında "Aşıların içeriğinde domuz ürünlerinin bulunması" ve "gizli düşmanlarımız aşılar vasıtasıyla vücudumuza zararlı maddeler vererek neslimizi bozmak istiyorlar." söylemleri üzerinden oluştuğunu belirtiyor. Bianet