Kalacak yerleri olmayan öğrencilerin başlatmış olduğu "Barınamıyoruz" nöbeti 4'üncü gününde.
İstanbul'da Kadıköy Yoğurtçu Parkı, Moda Sahil ve kentin birçok alanı başta olmak üzere ülkenin birçok şehrinde nöbette olan üniversite öğrencileri, barınma hakkından mahrum bırakıldığını vurguluyor. "Barınamıyoruz" ve "Yurtsuzlar" adı altında nöbet tutmaya devam eden öğrenciler, talepleri duyurabilmek için parklarda sabahlamaya devem edecek.
Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun yurtlarının öğrenci sayısının yaklaşık yüzde 9'unu karşılayacak kapasitede olması, pandemi sürecinde kapanan özel yurtlar nedeniyle yatak sayısının azalması ve kira fiyatlarındaki ciddi artış yüzünden öğrenciler kalacak yer bulmakta sıkıntı yaşıyor. Yüz yüze eğitim başlamasıyla birlikte bu sorunlarla karşı karşıya kalan üniversiteliler, dört gündür İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde sorunlarına dikkat çekmek ve bu sorunların kökten çözümü için nöbet tutuyorlar.
Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği 3'üncü öğrencisi l Armağan Usta, İstanbul Hisarüstü'nde iki artı bir evde üç arkadaşıyla birlikte yaşadığını ancak evin çok kötü bir durumda olduğunu söylüyor. Evin rutubetli olduğunu ifade eden Usta, bu eve ayda 2 bin 500 lira gibi bir ücret ödediklerini belirtiyor. "Akrep, böcekli evlere 700-800 lira istiyorlar. Ülkedeki yurt sayıları çok az; daha fazla yurt yapılmasını ve atıl, kullanılmayan yerlerin öğrenci yurtlarına dönüştürülmesini talep ediyor" diyor.
Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kayyum rektör atanması sonrası başlayan gösterilerde iki kere gözaltına alındığını ifade eden Usta, aldığı 500 TL'lik bursun gözaltına alındıktan sonra kesildiğini vurguluyor. Usta, "Herkes için yaşanılır yurtlar istiyoruz" diye ekliyor.
Kadıköy Moda Sahilde 4 gündür nöbette olduklarını ifade eden bir üniversitesi öğrencisi ise şunları dile getiriyor: "İnsanca yaşamak istiyoruz. Aslında çok soyut gibi görünen ama somut olan 3 talebimiz var; Emlakçıların, ev sahiplerinin pençesi altında fahiş fiyatlara çok kötü evlerde kalıyoruz. KYK yurtları çıkmayan üniversitelilerin cemaat, tarikat yurtlarına mecbur bırakılmaması için direniyoruz. Okuyabileceğimiz, nitelikli eğitim alabileceğimiz bir yaşamı savunuyoruz. Taleplerimiz çok insanı ama onlar bunu anlamıyorlar."
"Geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye'deki öğrenciler çok şansız" diyen Bilgi Üniversitesi öğrencisi ise muhalefet partilerine çağrıda bulunarak şunları vurguluyor: "Muhalefet partileri sorunlarımızı meclise taşımalarını istiyoruz. Ve sorunlarımızın sıklıkla dile getirilmesini talep ediyoruz. 40 bin kapasiteli KYK yurduna bir milyon öğrencinin başvuruda bulunduğuna yönelik veriler var. Bu çok korkunç bir durum. Kiraların bir an önce düşürülmesini ve kira artışlarının denetlenmesini; KYK yurtlarının artırılması ve mevcut yurtların koşullarının iyileştirilmesi gibi taleplerimiz var. İnsanca yaşamak istiyoruz."
Yıldız Teknik Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Ebru ise ailesi ile birlikte yaşadığını söyleyerek, "Öğrenci evine çıkmaya çalıştım özellikle bir kadın olarak kendi hayatımı kurmak istedim. Ancak şu anki koşullarda pek mümkün olmuyor. Güngören'de kiralar 5 bin lira. Okulla ev arası üç buçuk saatlik bir mesafe var. Her gün üç buçuk saatlik yolu gidip gelmek eğitim hayatım içinde olumsuz" diyor. Ebru, üniversite sürecinin kadınların kendi hayatını kurması için ilk ve ne önemli adımlardan biri olduğunu belirterek, "Bir özgürlük alanı inşaa etmeye çalıyoruz. Ailelerimize yük, muhtaç bırakılıyoruz. Ekonomik sıkıntıyı biz öğrencilerden alacakları paralarla karşılamak istiyorlar" diyor.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrenci Mert Batur, yurt fiyatlarının her geçen yıl arttığına dikkat çekiyor. Batur, "İki yıllık pandemi sürecinin getirdiği ekonomik bunalımı öğrencilere yıkmaya çalışan bir tavır var. Devlet üniversitelerinin yurtlarında bile yüzde yüze yakın bir artış söz konusu. Özel yurt, ev ve apartların fiyatlarından bahsetmek dahi istemiyorum" diyor. Öğrencilerin aldığı kredi veya burs fiyatlarının temel ihtiyaçlarını dahi karşılandığını vurgulayan Batur, taleplerini şöyle sıraladı:
"Birincisi yurt kapasitelerinin artırılması-700 bin öğrenci kapasiteli KYK yurt var 8 milyon öğrenci var. Yüzde onunu bile karşılamıyor.- İkincisi özel apartların denetim altına alınması gerekiyor. Öğrenci evlerinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yurtta, apartta, evde kiraları düşür, öğrenciyi destekle diyoruz."