Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çözüm sürecine ilişkin, “Vatandaş artık silahtan yana değil. Vatandaş kalkınmadan, birlikten, aştan, kalkınmadan yana. O halde dağdakiler, ovadan yükselen bu seslere duyarlı olmak durumundadırlar” dedi.
Bakan Çelik, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik çözüm sürecine yönelik, dün yapılan ortak açıklamanın tarihi bir açıklama olduğunu belirten Bakan Çelik, “30 yıldır süren bir çatışma ortamı ve ağır bedeller ödediğimiz bir süreçten geçtik. Bu 30 yıllık süreçte bir tarafta kan aktı bir tarafta kin oluştu. Tarih botunca dost olan vatanın bütünlüğü birliği için yürüyen bu millet kendi içinde düşmanlıkları eker noktaya geldi. Bu süreçlerden kazanan kesinlikle milletimiz olmadı. Bundan kazançlı çıkanların silah baronları olduğunu açık bir şekilde vurgulamak gerekiyor. Son 5-6 yıldır yeni bir sürece girdik; 'tekrar acaba bin yıllık kardeşliğimiz tazeleyebilir miyiz' diye, demokratikleşme yönünde önemli adımlar atıldı. Güneydoğu’da bu demokratikleşmenin getirmiş olduğu bir olumluluğu var ama demokratikleşme kavramları soyut kavramlar. Diyarbakır’da annelerin artık çocuklarının dağdan gönderilmesi ve indirilmesi konusundaki tepkileri de bu demokratikleşme ve bu yatırım ortamının oluşturduğu bir atmosferin neticesi" dedi.
Çelik, milletin çözümü benimsediğini ve bu işe sahiplendiğini vurgulayarak, şunları da kaydetti:
“Biz AK Parti iktidarı olarak demokratikleşme konusunda ve geçmişte yapılan yanlışların ortadan kaldırılmasıyla ilgili çok önemli adımlar attık. İşin içinde silah olduğu zaman şöyle bir algı oluşuyor, ‘Bakın biz olduğumuz için bu haklar geldi’ deniliyor. Oysa bu haklar verilmesi gerektiği için biz verdik. 77 milyona yapılan bir uygulama. Sen şimdi ‘ben aldım’ derseniz ve silahı öne çıkarmaya devam ederseniz o huzur ortamının oluşması kesinlikle söz konusu olmaz. Dün yapılan çağrı son derece önemli. Vatandaş artık silahtan yana değil. Vatandaş kalkınmadan, birlikten, aştan, kalkınmadan yana. O halde dağdakiler ovadan yükselen bu seslere duyarlı olmak durumundadırlar. Biz duyarlı değiliz diyenler o zaman kim kimin piyonu. Biz buna sırtımızı döneceğiz diyenler varsa tarih ve millet önünde de bunların bedelini ödeyecekler. Çünkü eskiden olduğu gibi devlete bir suç atmaları söz konusu değil. Devlet huzur, kalkınma, reha düzeyini yükseltme diyor. Hükümet bunu söylüyor ve bunun gerekliliğini yapıyor. Siyasi partilerinde sorumlulukları var. Onlarında açıklamaları ve olaya gidişler çok önem arz ediyor. Hükümetten bilgi isteniyorsa bu bilgiler verilmeli. Bu konuşmalar, görüşmeler yapılmalı ve bu kronik soruna el birliği ile çözüm bulunması halinde çok daha hızlı ve kalıcı bir şekle dönüşeceği inancındayım” diye konuştu.ANKA
Bakan Çelik, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik çözüm sürecine yönelik, dün yapılan ortak açıklamanın tarihi bir açıklama olduğunu belirten Bakan Çelik, “30 yıldır süren bir çatışma ortamı ve ağır bedeller ödediğimiz bir süreçten geçtik. Bu 30 yıllık süreçte bir tarafta kan aktı bir tarafta kin oluştu. Tarih botunca dost olan vatanın bütünlüğü birliği için yürüyen bu millet kendi içinde düşmanlıkları eker noktaya geldi. Bu süreçlerden kazanan kesinlikle milletimiz olmadı. Bundan kazançlı çıkanların silah baronları olduğunu açık bir şekilde vurgulamak gerekiyor. Son 5-6 yıldır yeni bir sürece girdik; 'tekrar acaba bin yıllık kardeşliğimiz tazeleyebilir miyiz' diye, demokratikleşme yönünde önemli adımlar atıldı. Güneydoğu’da bu demokratikleşmenin getirmiş olduğu bir olumluluğu var ama demokratikleşme kavramları soyut kavramlar. Diyarbakır’da annelerin artık çocuklarının dağdan gönderilmesi ve indirilmesi konusundaki tepkileri de bu demokratikleşme ve bu yatırım ortamının oluşturduğu bir atmosferin neticesi" dedi.
Çelik, milletin çözümü benimsediğini ve bu işe sahiplendiğini vurgulayarak, şunları da kaydetti:
“Biz AK Parti iktidarı olarak demokratikleşme konusunda ve geçmişte yapılan yanlışların ortadan kaldırılmasıyla ilgili çok önemli adımlar attık. İşin içinde silah olduğu zaman şöyle bir algı oluşuyor, ‘Bakın biz olduğumuz için bu haklar geldi’ deniliyor. Oysa bu haklar verilmesi gerektiği için biz verdik. 77 milyona yapılan bir uygulama. Sen şimdi ‘ben aldım’ derseniz ve silahı öne çıkarmaya devam ederseniz o huzur ortamının oluşması kesinlikle söz konusu olmaz. Dün yapılan çağrı son derece önemli. Vatandaş artık silahtan yana değil. Vatandaş kalkınmadan, birlikten, aştan, kalkınmadan yana. O halde dağdakiler ovadan yükselen bu seslere duyarlı olmak durumundadırlar. Biz duyarlı değiliz diyenler o zaman kim kimin piyonu. Biz buna sırtımızı döneceğiz diyenler varsa tarih ve millet önünde de bunların bedelini ödeyecekler. Çünkü eskiden olduğu gibi devlete bir suç atmaları söz konusu değil. Devlet huzur, kalkınma, reha düzeyini yükseltme diyor. Hükümet bunu söylüyor ve bunun gerekliliğini yapıyor. Siyasi partilerinde sorumlulukları var. Onlarında açıklamaları ve olaya gidişler çok önem arz ediyor. Hükümetten bilgi isteniyorsa bu bilgiler verilmeli. Bu konuşmalar, görüşmeler yapılmalı ve bu kronik soruna el birliği ile çözüm bulunması halinde çok daha hızlı ve kalıcı bir şekle dönüşeceği inancındayım” diye konuştu.ANKA