ANASAYFA arrow right Ekonomi

Demokratik yaşam için yasakları ayaklar altına almak lazım

Demokratik yaşam için yasakları ayaklar altına almak lazım
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.15
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.15
Diyarbakır Sanayici İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal,
Diyarbakır Sanayici İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, Türkiye genelinde yaşanan şiddet ortamına dikkat çekerek, “İdamı getirerek kadınların yaşadığı şiddetten kurtarmak söylemi bizleri çözüme götürmez. Faizleri indirip 'ekonomi uçar' söylemi çözüme götürmez. İlerici demokratik yaşam için tüm yasakları ayaklar altına almak gerekiyor. Sürdürülebilir bir ekonomik hayat için net kalkınma politikaları lazım. Yani insanlık adına çalışmak gerekmektedir” dedi.

DİSİAD tarafından Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Karacadağ Kalkınma Ajansı'nın katkılarıyla “Türkiye'de madencilik ve Diyarbakır'ın madencilik sektöründeki yeri” konulu panel Diyarbakır’da düzenlendi. DİSİAD Başkanı Burç Baysal panelin açılış konuşmasında, maden sektörünün siyasi malzeme olmaya müsait olduğu için değişken kararlar ile tartışması bol olan bir alan olduğunu ifade etti.
Madenin politik bir sektör olduğunu, bu manada politika üreticilerinin maden sektörü konusunda yatırımcıyı rahatlatması ve özendirici olması yönünde yönlendirme yapması gerektiğini vurgulayan DİSİAD Başkanı Burç Baysal, “Madencilerimiz de çalışma sahaları konusunda çevreye duyarlı çalışanları konusunda da herkesten daha çok dikkatli ve ilkeli olmaları gerektiğini de vurgulamak isterim” diye konuştu.
Baysal konuşmasında, Türkiye genelinde yaşanan şiddet ortamına da dikkat çekerek, “İdamı getirerek kadınların yaşadığı şiddetten kurtarmak söylemi çözüme götürmez bizleri. Faizleri indirip 'ekonomi uçar' söylemi çözüme götürmez. İlerici demokratik yaşam için tüm yasakları ayaklar altına almak gerekiyor. Sürdürülebilir bir ekonomik hayat için net kalkınma politikaları lazım. Yani insanlık adına çalışmak gerekmektedir. Bu noktada hafta başından beri yaşanan vahşet olaylarında hayatını kaybeden genç beden Özgecan’a ve gazeteci Nuh Köklü’ye rahmet diler, yapılan insanlık suçlarını da çok net olarak lanetlediğimizi söylemek isterim” ifadelerine yer verdi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ise şehirlerdeki yer altı kaynaklarının işlenmesi ve ekonomik refaha katkı yapacak şekilde çıkartılması gerektiğine dikkat çekti.
Bütün ülkelerin kalkınmasında, refah düzeyinin yükseltilmesinde madencilik sektörünün ve buna bağlı olarak sanayicilik sektörünün ne kadar önemli olduğunun altını çizen Kışanak şöyle devam etti:
“Biz de arzu ediyoruz ki yerin altında olan bu zenginlikleri yeryüzüne çıkarılırken işlenirken toplumun yaşam kalitesini de artırılsın. Halkımız daha refah içinde yaşayan bir toplum haline gelsin. Ne yazık ki bu konuda yeterince iyimser değilim. Madencilik sektörünün bu sektörde çalışanlarının yaşadığı sıkıntılar ve bürokratik çarkın engelleyici düzeyde zorlayıcı olması önemli ama biz arzu ediyoruz ki şunu da konuşalım: Yeraltı zenginlikleri, madenlerimiz yerel ve bölgesel zenginliklerde nasıl rol alabilir bunu da konuşmaya ihtiyacımız var. Türkiye’nin ekonomisi büyüdü, gelişti. Bunun içerisinde Diyarbakır önemli bir yere sahipken, giderek her gün bir basamak daha gerileyerek ülkedeki büyümeden yeterli payımıza düşeni alamadık. Bu nedenle biz madencilik sektörünün sorunlarını tabi ki konuşmalıyız. Bunu nasıl azaltabiliriz bunu konuşmalıyız. Aynı zamanda yaratılan bu refahtan payımızı nasıl almalıyız bunu da tartışmaya ihtiyacımız var.
Bir başka derdimiz var. Bu şehrin doğal madenleri işletilirken yerel yönetimlerin de bu zincirin bir halkası olması gerektiğini belirtmek istiyorum. Madenlerin işlenmesi ve ruhsatlandırılmasında yerel yönetimlerin hiçbir etkisi yok. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu topraklarda binlerce yıldır yaşayan insanlar burada zenginliklerden yararlanma hakkına sahiptir. Şu anda hiçbir aşamasında bir sorumluluğumuz ve katılım imkanımız yoktur. Geçmişte Büyükşehir değilken İl Özel İdaresi üzerinden kısmen de olsa yapılan katılım süreci rafa kaldırılmıştır. Ayrıca devlet payının yüzde 50'sinin yerelde kullanılması için Özel İdare'ye devrediliyordu. Şu an bunlar da kaldırıldı. Biz daha iyisini talep ederken az da olsa pay alma imkanı da ortadan kaldırılmıştır. Buna siyasi bir misyon atfetmek doğru değildir. ‘Bir ilin zenginliği varsa o kentin kalkınma sürecinden bir katkısının olması gerekir’ ilkesine dayanan tamamen ilkesel bir durumdur. Yerelin hakkını yerele teslim etmek gibi bir ilkedir.”
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy da, madencilik sektörünün Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması için büyük önem gösteren sektörlerin başında geldiğini bildirdi. Türkiye’de madenciliğin önemli bir aşama kaydettiğini söyleyen Aksoy, Diyarbakır’ın farklı kültürlerdeki insanların hoşgörü içinde yaşamasını sağladığını da vurguladı.
Vali Aksoy, şehrin maden kapasitesi ve bu alanda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi. ANKA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *