ANASAYFA arrow right Ekonomi

Denetimsizliğin yol açtığı yapısal çöküş yaşanıyor

Denetimsizliğin yol açtığı  yapısal çöküş yaşanıyor
YAYINLAMA: 07 Ağustos 2025 / 11.52
GÜNCELLEME: 07 Ağustos 2025 / 11.52

Sahte diploma, e-imza ve resmi belge sahteciliğine ilişkin soruşturma, Türkiye’de dijital kamu güvenliğinin çöküşünü ortaya koydu

Sahte diploma soruşturması, sahte kimlik ve e-imzayla devletin dijital sistemlerine sızan yapının büyüklüğünü ortaya koydu. Prof. Dr. Tuna Tuğcu’ya göre ortada bireysel sahtekarlık değil, denetimsizliğin yol açtığı yapısal çöküş var.

. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, örgütün yalnızca sahte üniversite diploması değil, ehliyet, kimlik, pasaport, öğretmen atama belgeleri, kalfalık belgeleri ve transkriptler de ürettiği belirlendi.

Sahte diplomayla gündeme gelen isimlerden biri olan, kendini psikolog olarak tanıtıp danışan kabul eden Volkan Uçak iddialara “Uluslararası Dublin Üniversitesi’nden 2016’da online psikoloji lisans ve yüksek lisans almaya başladım” yanıtını vermişti. Ancak kendisini “International (Uluslararası) Dublin University” olarak tanıtan kurumun ne kampüsü var ne akademik kadrosu. İnternet sitesine göre Gürcistan’da, iletişim numarasına göre Ankara’da, LinkedIn’de ise Miami merkezli gösterilen bu sözde üniversiteden Türkçe eğitimle, ALES ve yabancı dil şartı olmadan lisans, yüksek lisans ve doktora diploması alan en az 811 kişi tespit edildi.

Tıpkı yıllar önce patlak veren Newport skandalı gibi, diplomalar parayla satılıyor; ders yok, sınav yok, denklik zaten yok. Öne sürülen bir diğer iddiaya göre ise söz konusu üniversiteden bir kişi yalnızca iki yıl içinde psikoloji lisans eğitimini tamamlayıp yüksek lisansa başlamış görünüyor.

Cumhuriyet’e konuşan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu, sorunun bireysel suiistimallerle açıklanamayacağına dikkat çekti. Tuğcu, “Yapılan şey basit bir sahtecilik değil, dijital devlet sistemlerinin sistematik olarak istismar edilmesidir. Eğer bu kadar rahat e-imza alınabiliyorsa devlet kurumları görevini yapmıyor demektir” dedi.

Tuğcu, yalnızca sahte diploma değil, akademik yapının temellerinin aşındığını vurgularken “Gerçek bir üniversite kötü eğitim verebilir. Ama burada karşımızda üniversite bile yok. Sahte bir isim, sahte bir internet sitesi, kiralık bir ofis adresi. Ve bu kâğıtlarla insanlar kamuya sızabiliyor. İşte YÖK’ün asli görevi bu yapıları engellemekti. Ama o yalnızca kadroları kontrol altında tutmakla ilgileniyor” ifadelerini kullandı.

Tuğcu, başta YÖK, BTK ve KVKK olmak üzere ilgili kurumların görevlerini yerine getirmediğini şu sözlerle ifade etti: “Kişisel verilerimiz çok komik fiyatlara satılıyor. E-imzalar üretiliyor, kimlikler oluşturuluyor. Ama bu kurumlar susuyor. Halktan bilgi de saklıyorlar. Bugün konuşuyoruz ama önümüzdeki hafta bu gündem değişmiş olacak. Skandallar unutuluyor ama sistem çürümeye devam ediyor.”

E-imza sistemine yönelik teknik açıklamalarda bulunan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu, “Cebinizdeki cihaz kopyalanmıyor; doğrudan sizin adınıza yeni bir e-imza üretiliyor. Islak imzanın dijital karşılığı bu. Sahte kimlikle alınan bir e-imza cihazı ile artık kişinin adına her işlem yapılabiliyor. Bu dijital mühürle devleti teslim etmişsiniz” dedi. Tuğcu, bu sistemlerin yalnızca teknik önlemlerle değil, kamusal denetim ve şeffaflıkla güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. T24

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *