ANASAYFA arrow right Ekonomi

Enflasyonun yıl sonunda yüzde 6,5 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor

Enflasyonun yıl sonunda yüzde 6,5 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.37
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.37
Merkez Bankası'nın 2016 Yılı Para ve Kur Politikası Sunumuna göre, 2018 yılı enflasyon
Merkez Bankası'nın 2016 Yılı Para ve Kur Politikası Sunumuna göre, 2018 yılı enflasyon hedefi Orta Vadeli Program (OVP) hazırlık sürecinde hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde belirlendi. 2016 yılı başlarında düşüş sürecine girmesi beklenen enflasyonun yıl sonunda yüzde 6,5 seviyesinde gerçekleşeceği öngörüldü.
Merkez Bankası’nın 2016 Yılı Para ve Kur Politikası Sunumu yayımlandı. Sunumda, 2016-2017 yılları için olduğu gibi 2018 yılı enflasyon hedefi de Orta Vadeli Program hazırlık sürecinde Hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde belirlendi.

TCMB’nin hesap verme yükümlülüğünün bir unsuru olan belirsizlik aralığının, önceki yıllarda olduğu gibi her iki yönde 2 yüzdelik puan olarak korunduğu bildirilen sunumda, şu ifadelere yer verildi:
“Enflasyonun yıl içinde üçer aylık dönemlerin sonu itibarıyla yıl sonu hedefinden 2 yüzdelik puandan fazla farklılaşması durumunda, sapmaya yol açan nedenler ile hedefe ulaşılması için alınan ve alınması gereken önlemler Enflasyon Raporu aracılığıyla kamuoyuna açıklanacaktır. Gerçekleşen enflasyonun yıl sonunda belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise Hükümet’e açık mektup yazılacaktır.
TCMB fiyat istikrarına odaklı para politikası duruşunun korunduğu bir çerçeveyi esas almaktadır. Enflasyonun hedefle uyumlu seviyelerde tutulması amaçlanırken finansal istikrar da gözetilmeye devam edilecektir. Ayrıca iletişim politikası destekleyici bir araç olarak kullanılacaktır
2013 Mayıs sonrası dönemde küresel para politikalarına dair yaşanan gelişmeler finans piyasalarındaki hareketlerin temel belirleyicisi olmuştur. Bu dönemde küresel ölçekte neredeyse tüm finansal varlıklarda yeniden fiyatlama yaşanmış ve gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarında çıkışlar gözlenmiştir. Bu süreçte TCMB, 1 haftalık repo faiz oranı, faiz koridoru, Türk lirası ve yabancı para likidite politikaları ve zorunlu karşılık araçlarını aktif bir şekilde kullanarak küresel oynaklığın Türkiye ekonomisine olan olumsuz etkilerini sınırlamaya ve enflasyon görümünde yaşanan bozulmayı gidermeye yönelik politikalar uygulamıştır.”

Sunumda, küresel kriz sonrası dönemde, gelişmiş ülkelerin uyguladıkları geleneksel olmayan politikaların ve bu politikalara ilişkin belirsizliklerin, gelişmekte olan ülke faizlerinin küresel para politikası gelişmelerine ve gelişmiş ülkelere dair açıklanan verilere aşırı duyarlı hale gelmesine neden olduğu ifade edildi. Sunumda şöyle denildi:

“TCMB’nin geniş faiz koridoru ve sıkı likidite politikasının bir arada kullanıldığı bir para politikası çerçevesi uygulaması, Türkiye ekonomisinin küresel şoklara karşı hassasiyetini azaltarak fiyat istikrarını ve finansal istikrarı desteklemiştir. TCMB 18 Ağustos 2015 tarihinde yayınladığı yol haritasında küresel para politikalarının normalleşmeye başlamasından önce ve sonra uygulanabilecek politikaları kamuoyuna açıklamıştır. Bu çerçevede, faiz koridorunun daraltılacağı ve bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında daha simetrik bir hale getirileceği açıklanmıştır. Ayrıca, ilgili duyuruda Türk lirası likiditesi, döviz likiditesi ve finansal istikrara yönelik normalleşme öncesinde ve sırasında uygulanacak politikalara yer verilmiştir. Türk lirası likiditesine ilişkin olarak, yol haritasının açıklanmasını takiben, piyasa yapıcı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı uygulaması kaldırılmış ve Türk lirası işlemlerinin teminat koşullarında sadeleşmeye gidilmiştir. Ayrıca, Türk lirası işlemleri için teminata döviz depo getirilmesi imkanı hatırlatılmış ve bu imkanın kullanımıyla ilgili basitleştirilen yeni kurallar ilan edilmiştir.

Küresel para politikalarına ilişkin belirsizliklerin döviz piyasasındaki etkilerini sınırlamak ve bu belirsizlikler karşısında finansal sistemi desteklemek amacıyla yakın zamanda döviz likiditesini düzenleyici bir dizi tedbir alınmıştır. TCMB, 2014 yılı sonlarından itibaren bankaların Döviz Depo Piyasası’nda kendilerine tanınan borçlanma limitleri çerçevesinde TCMB’den alabilecekleri döviz 2016 Yılı Para ve Kur Politikası depolarının faiz oranlarını kademeli olarak düşürmüştür. Ayrıca, küresel para politikalarının normalleşmeye başlamasından önce ve sonra uygulanabilecek politikalara ilişkin yayınlanan yol haritasında yer verildiği gibi, bankaların TCMB nezdindeki döviz ve efektif piyasalarında işlem yapma limitleri yükseltilmiştir. Bu çerçevede, bankalara tahsis edilen depo limitleri ile ROM kapsamında TCMB’de bulundurulan altın ve döviz varlıklarının toplamının bankaların gelecek 1 yıldaki yurt dışı borç ödemelerinin tamamını fazlasıyla karşılayabilecek seviyeye ulaşması sağlanmıştır. Ayrıca, küresel finansal piyasalardaki oynaklıklara karşı döviz satım ihalelerinin esnekliği artırılmıştır. Bu düzenlemeler, bankacılık sektörüne önemli bir güvence sağlamakta ve sektörün olası bir dış finansman şokuna karşı direncini artırmaktadır.

2014 yılı sonundan itibaren yabancı para zorunlu karşılık oranlarında ve Türk lirası zorunlu karşılıklara ödenen faizlerde yapılan bir dizi düzenlemeyle, finansal kuruluşların yabancı para cinsinden çekirdek dışı yükümlülüklerinin vadesini uzatmaya ve çekirdek yükümlülükleri teşvik etmeye dönük adımlar atılmıştır. Alınan önlemler sonrasında bankacılık sisteminin dış borçlarının vadesinin uzamaya başladığı ve çekirdek dışı yükümlülüklerin payındaki artış eğiliminin durduğu gözlenmektedir. Önümüzdeki dönemde de makrofinansal riskleri sınırlamaya ve basiretli borçlanmayı desteklemeye yönelik makroihtiyati politikalar uygulanmaya devam edilecektir. Ayrıca, faiz politikasının operasyonel çerçevesinde kademeli bir sadeleşmeye gidilebilecektir. Sadeleşme süreci boyunca fonlama kompozisyonunda para politikasında gerekli görülen sıkılık derecesini koruyucu yönde ayarlamalar yapılacaktır.”İHA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *