Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, geçen hafta yaşanan ve Türkiye genelini etkilyen elektrik kesintisi hakkında açıklamalarda bulundu. Elektrik kesintilerinin ardından TEİAŞ Genel Müdürü Kemal Yıldır’ın istifa ettiğini dile getiren Bakan Yıldız, kesintinin sebebi hakkında ise "Teknik bir arızanın iletim hatlarına sirayet etmesiyle beraber arıza oluşmuştur” dedi.
Bakan Yıldız, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜMSİAD) yeni yönetim kurulunu kabulü sonrasında Türkiye genelinde yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Elektrik kesintisinin iletim sisteminde meydana gelen arızadan kaynaklı olduğunu belirten Bakan Yıldız, “Bir hattaki arızayla başlıyor, o arızanın kaynağı üzerinde geriye dönük çok detaylı çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunları da yapmaya başladık. Teknik bir arızayla beraber bir işletim hatasının da olduğu tarafımızdan düşünülüyor. Sistemin kendisi içerisinde bir özeleştiri yapısını ortaya koyduk” dedi.
Kesintiyle ilgili soruşturmanın devam ettiğini kaydeden Bakan Yıldız, “Kendisini bu işte sorumlu gören Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) Genel Müdürü Kemal Yıldır görevinden istifa etmiş bulunuyor. Bazı görevliler de açığa alındı” diye konuştu.
Muhalefetten gelen seçimlerde yaşanabilecek elektrik kesintilerine yönelik değerlendirmelere yanıt veren Bakan Yıldız, “Seçimlerle alakalı bir enerji kesintisi bekleyenler varsa bu konudaki bütün arkadaşların şimdiden izinlerin kaldırıldığını ve yoğun tedbirlerin alındığını, gerek üretim tesisleri ile alakalı gerekse tüketim noktaları ile alakalı, iletim hatları ile alakalı, yoğun bir çalışma içerisinde bulunduğumuzu da söylemem lazım" ifadelerini kullandı.
Bakan Yıldız, şu açıklamaları yaptı:“Sistem güvenilir bir sistemdir. 33 yıldan bu yana bu manada şebekenin tam iki katına çıkmış olmasına rağmen ki; yatırımlar da devam ediyor bir yandan. Son 12 yıl içerisinde şebekeyi iki katına çıkardık, gücü iki katından daha fazla oldu. 1902-2002 arasında AK Parti hükümetleri gelmeden önce sistem 31 bin 800 megavatlık üretim santralleri ile yönetilirken,12 yılda 38 bin megavat eklendi. Kendisinden daha fazla bir Türkiye eklendi. Bütün bunlar başarıyla işletilmeye devam ediyor. Türkiye’de bir arz güvenliği ile alakalı problem yok. Altını kalın çizgilerle çizdiğimiz konu; teknik bir arızanın iletim hatlarına sirayet etmesiyle beraber arıza oluşmuştur.”
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, "Arıza tek bir ille kurtarılabilir miydi?" sorusuna, “Bakıma alınması gereken veya işletmeye alınması gereken doğu ile batı arasındaki hepsinin aynı zamanda yapılmaması gerekiyordu. Sisteme duyulan özgüven, arkadaşların tecrübesine ve kendilerine duydukları özgüven, aşırı risk alma eğilimi bu noktaya getiriyor. Arkadaşlarımız özellikle arızalı başka bir hat varken diğer hattın bakımını mutlaka askıya almaları gerekirdi diye düşünüyoruz" dedi.
Başkan bir soru üzerine Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu anımsatan Bakan Yıldız, "Burası büyük bir devlet, böyle gizli, saklı anlaşmalarla yönetilen bir konu yok. Bağdat’la yapılan anlaşmalar ve Erbil’le yapılan sözleşmeler iki ülke arasındaki enerji konusundaki bütün yapıyı kurguluyor" dedi.
Elektrik kesintisinin zararının boyutunun sorulması üzerine de Yıldız, “Ben şunu soruyorum; 6 saat içerisinde o kadar milyar dolar mı kazanıyordu o işletmeler. Bir yerde zarar var demeniz için o kadar kar ediliyor olması lazım. Eğer bizim işletmelerimiz o 6 saat içerisinde 3 milyon dolar kazanıyorsa Türkiye’nin çok ilerde olduğunu söylemem lazım. Nimet ve külfeti eş zamanlı değerlendirmenin daha doğru olduğu kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
Enerji Bakanı, “Seçim günü oluşabilecek elektrik kesintilerine yönelik kısa vadeli alınacak önlemler nelerdir?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Muhalefet partilerinin bir kısmının seçim gününde oluşabilecek elektrik kesintilerinin arkasına şimdiden sığındıklarını görüyoruz. Bunun doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum siyaseten. Bir önceki seçimlerde olduğu gibi bir bölgedeki anlık oluşan arızları genel bir yapıya sürdürmüş olmalarını doğru bulmuyorum. Elektrik direğinin arkasına saklanarak böyle bir yapıya girmenin doğru olmadığı kanaatindeyim."
HDP'nin seçim beyannamesindeki elektriğin bir miktarının bedelsiz verilmesi şeklindeki seçim vaadi hakkında ise Bakan Yıldız, şu açıklamayı yaptı:
“Bu ne kadar gerçekçi derseniz, bunlar gerçekçi değil. Sosyal fonlarla beraber desteklediğimiz vatandaşların alım gücü daha düşük olan vatandaşlarımızın desteklenmeleri ile alakalı birçok çalışmalar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Elektrik bir havuzdur o havuzun içinden aldığınız bir kova suyun bedelini bir başkasına ödetmeniz lazım. Başka bir adaletsizliğe de yol açmamanız lazım. O yüzden ben HDP’nin bu söylemini gerçekçi ve uygulanabilir bir sistem olmadığını, zaman zaman bize Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini kast ederek üretim tesisleri bizim bölgemizde, sizse tüketiyorsunuz diyerek; bir başka dil kullanarak, sanki başka bir Türkiye’ymiş gibi söyleyerek Doğunun başkasına ait olduğunu, Batının başkasına ait olduğunu söyleyerek bir ifade oluşturmaya gayret ediyorlar. Türkiye bir bütündür, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı nerede olursa olsun bütün bu hizmetlerden eşit bir şekilde faydalanacaktır. Benim barajım orada, benim fındığım Karadeniz’de, benim incirim orada değil; hepsi Türkiye’nin zenginliği, hepsi Türkiye’nin kaynağı. O yüzden böyle bir anlayışı temelinden ret ediyoruz ve onun hangi maksatla söylendiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye’nin bütünlüğüne aykırı ve Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden bir cümle olarak görüyoruz.”ANKA
Bakan Yıldız, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜMSİAD) yeni yönetim kurulunu kabulü sonrasında Türkiye genelinde yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Elektrik kesintisinin iletim sisteminde meydana gelen arızadan kaynaklı olduğunu belirten Bakan Yıldız, “Bir hattaki arızayla başlıyor, o arızanın kaynağı üzerinde geriye dönük çok detaylı çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunları da yapmaya başladık. Teknik bir arızayla beraber bir işletim hatasının da olduğu tarafımızdan düşünülüyor. Sistemin kendisi içerisinde bir özeleştiri yapısını ortaya koyduk” dedi.
Kesintiyle ilgili soruşturmanın devam ettiğini kaydeden Bakan Yıldız, “Kendisini bu işte sorumlu gören Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) Genel Müdürü Kemal Yıldır görevinden istifa etmiş bulunuyor. Bazı görevliler de açığa alındı” diye konuştu.
Muhalefetten gelen seçimlerde yaşanabilecek elektrik kesintilerine yönelik değerlendirmelere yanıt veren Bakan Yıldız, “Seçimlerle alakalı bir enerji kesintisi bekleyenler varsa bu konudaki bütün arkadaşların şimdiden izinlerin kaldırıldığını ve yoğun tedbirlerin alındığını, gerek üretim tesisleri ile alakalı gerekse tüketim noktaları ile alakalı, iletim hatları ile alakalı, yoğun bir çalışma içerisinde bulunduğumuzu da söylemem lazım" ifadelerini kullandı.
Bakan Yıldız, şu açıklamaları yaptı:“Sistem güvenilir bir sistemdir. 33 yıldan bu yana bu manada şebekenin tam iki katına çıkmış olmasına rağmen ki; yatırımlar da devam ediyor bir yandan. Son 12 yıl içerisinde şebekeyi iki katına çıkardık, gücü iki katından daha fazla oldu. 1902-2002 arasında AK Parti hükümetleri gelmeden önce sistem 31 bin 800 megavatlık üretim santralleri ile yönetilirken,12 yılda 38 bin megavat eklendi. Kendisinden daha fazla bir Türkiye eklendi. Bütün bunlar başarıyla işletilmeye devam ediyor. Türkiye’de bir arz güvenliği ile alakalı problem yok. Altını kalın çizgilerle çizdiğimiz konu; teknik bir arızanın iletim hatlarına sirayet etmesiyle beraber arıza oluşmuştur.”
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, "Arıza tek bir ille kurtarılabilir miydi?" sorusuna, “Bakıma alınması gereken veya işletmeye alınması gereken doğu ile batı arasındaki hepsinin aynı zamanda yapılmaması gerekiyordu. Sisteme duyulan özgüven, arkadaşların tecrübesine ve kendilerine duydukları özgüven, aşırı risk alma eğilimi bu noktaya getiriyor. Arkadaşlarımız özellikle arızalı başka bir hat varken diğer hattın bakımını mutlaka askıya almaları gerekirdi diye düşünüyoruz" dedi.
Başkan bir soru üzerine Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu anımsatan Bakan Yıldız, "Burası büyük bir devlet, böyle gizli, saklı anlaşmalarla yönetilen bir konu yok. Bağdat’la yapılan anlaşmalar ve Erbil’le yapılan sözleşmeler iki ülke arasındaki enerji konusundaki bütün yapıyı kurguluyor" dedi.
Elektrik kesintisinin zararının boyutunun sorulması üzerine de Yıldız, “Ben şunu soruyorum; 6 saat içerisinde o kadar milyar dolar mı kazanıyordu o işletmeler. Bir yerde zarar var demeniz için o kadar kar ediliyor olması lazım. Eğer bizim işletmelerimiz o 6 saat içerisinde 3 milyon dolar kazanıyorsa Türkiye’nin çok ilerde olduğunu söylemem lazım. Nimet ve külfeti eş zamanlı değerlendirmenin daha doğru olduğu kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
Enerji Bakanı, “Seçim günü oluşabilecek elektrik kesintilerine yönelik kısa vadeli alınacak önlemler nelerdir?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Muhalefet partilerinin bir kısmının seçim gününde oluşabilecek elektrik kesintilerinin arkasına şimdiden sığındıklarını görüyoruz. Bunun doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum siyaseten. Bir önceki seçimlerde olduğu gibi bir bölgedeki anlık oluşan arızları genel bir yapıya sürdürmüş olmalarını doğru bulmuyorum. Elektrik direğinin arkasına saklanarak böyle bir yapıya girmenin doğru olmadığı kanaatindeyim."
HDP'nin seçim beyannamesindeki elektriğin bir miktarının bedelsiz verilmesi şeklindeki seçim vaadi hakkında ise Bakan Yıldız, şu açıklamayı yaptı:
“Bu ne kadar gerçekçi derseniz, bunlar gerçekçi değil. Sosyal fonlarla beraber desteklediğimiz vatandaşların alım gücü daha düşük olan vatandaşlarımızın desteklenmeleri ile alakalı birçok çalışmalar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Elektrik bir havuzdur o havuzun içinden aldığınız bir kova suyun bedelini bir başkasına ödetmeniz lazım. Başka bir adaletsizliğe de yol açmamanız lazım. O yüzden ben HDP’nin bu söylemini gerçekçi ve uygulanabilir bir sistem olmadığını, zaman zaman bize Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini kast ederek üretim tesisleri bizim bölgemizde, sizse tüketiyorsunuz diyerek; bir başka dil kullanarak, sanki başka bir Türkiye’ymiş gibi söyleyerek Doğunun başkasına ait olduğunu, Batının başkasına ait olduğunu söyleyerek bir ifade oluşturmaya gayret ediyorlar. Türkiye bir bütündür, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı nerede olursa olsun bütün bu hizmetlerden eşit bir şekilde faydalanacaktır. Benim barajım orada, benim fındığım Karadeniz’de, benim incirim orada değil; hepsi Türkiye’nin zenginliği, hepsi Türkiye’nin kaynağı. O yüzden böyle bir anlayışı temelinden ret ediyoruz ve onun hangi maksatla söylendiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye’nin bütünlüğüne aykırı ve Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden bir cümle olarak görüyoruz.”ANKA