ANASAYFA arrow right Ekonomi

2015’i Türkiye için trendinin altında olacağı bir yıl olarak görüyoruz

YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.25
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.25
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Direktörü Jean-Patrick Marquet Türkiye için bu yıl Merkez Bankası
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Direktörü Jean-Patrick Marquet Türkiye için bu yıl Merkez Bankası öngörüsünden biraz düşük olmak üzere yüzde 3 büyüme tahmin ettiklerini bildirdi.
Marquet, EMEA Magazine dergisinin sorularını yanıtlarken “Şu andaki piyasa volatilitesi ve belirsizlik üreten Haziran’daki seçimlerle bağlantılı olarak, 2015’i Türkiye için trendinin altında olacağı bir yıl olarak görüyoruz. Fakat olayların yeniden istikrara kavuşacağını ve sonraları ülkenin büyüme potansiyelini başaracağını umut ediyoruz” dedi.

Türk hisse senedi piyasasında ne gibi gelişmeler meydana geldiğine ilişkin soruya Marquet, “Türk piyasasındaki başlıca zorluklardan biri aslında hisse eksikliği. Yıllar boyunca proje başlatıp para yatırarak hisse kapasitelerini, altına imza attıkları ve şu anda inşa aşamasında bulunan çok sayıda projeye bağlayan son derece aktif bir Türk sponsorlar evrenine sahipsiniz. Şirketlerin yatırım yapmak için daha fazla hisse bulma zorluğu bulunuyor. İşte bizim gibi yatırımcıların önemli rol oynayacağı yer, sponsorlara eski hisseleri geri kazanmada ve yeni projelere yatırım için kapasitelerini toparlamada yardımcı olmak. Öz sermaye piyasalarını geliştirmek bu nedenle halka arz edilmede onları daha etkin kılmak için çalışıyoruz” dedi.

Uyguladığı kamu-özel sektör ortaklığı modeliyle Türkiye’nin EBRD için belki de en sofistike piyasa olduğunu belirten Marquet, “Burası çok dinamik bir ortama sahip. Yeni projelere istekli, bono ve hisse senedi projeleri gibi daha sofistike yapılara yönelmekle ilgilenen sponsor ve yatırımcılara sahipsiniz. Buraya banka yöneticisi olarak atanmam da kişisel açıdan etkileyici oldu” dedi. Marquet, EBRD’nin İstanbul’da Türkiye ve Orta Asya’dan sorumlu bir İdari Direktörlük açtığını, bunun kuruluş tarihinde bir lik olduğunu hatırlatan derginin “Bu EBRD için yeni bir odaklanma alanı mı?” sorusuna şöyle dedi:

“Son dönemlere kadar yatırım yaptığımız ülkelerde az sayıda idari yerleşik direktör vardı. Birkaç yıl önce ilk olarak Rusya’da açtık, sonra geçen yıl Ukrayna’da ve bu yıl da Türkiye ve Orta Asya için. Bu, söz konusu bölgenin banka için özel öneme sahip olduğunu ve daha etkin olmak ve banka yatırım potansiyelini en yukarı çıkarmak için piyasalara yakın olma gereğini kabul ettiğimizi gösteriyor.”
EBRD’nin sadece 2008’den bu yana faal olduğu Türkiye’nin ancak geçen sene fonların en büyük bölümünü aldığını hatırlatan dergiye Marquet, “Geçen sene 1.5 milyar dolar yatırım yaptık. Bu konuma altı yılda geldik, dolayısıyla bu olağanüstü bir gelişme. Oldukça olağanüstü olan bir diğer bir diğer konu da belki de Türkiye’de yaptığımız işlerin yüzde 98’ini özel sektörle yapmamız” dedi. EBRD’nin ülkelerin birçoğunda kamu-özel sektör karışımı projeler gerçekleştirdiğini, ülkelerin gelişmişliklerine bağlı olarak özel sektörle iş yapmanın ağır basabildiğini kaydeden Marquet, şöyle devam etti:

“Türkiye gelişen özel sektörüyle gelişmiş bir ekonomi. Bu Banka için mükemmel. Özel sektör kalkınmasını desteklemek ana hedef. Büyük resme bakıldığın da ise finansmandan fazlasını yapıyoruz.”
Türkiye’nin kalkınmasına katkı verebilmek için yararlandıkları gereçlerden birinin teknik yardım olduğunu kaydeden EBRD Türkiye Direktörü Marquet, “Türkiye gelişmiş bir ülke ancak hala şirket ve konut sektörlerinde enerji verimliliğini desteklemek, yerel bankaların KOBİ finansman kapasitelerini artırmak, kamu özel sektör ortaklıklarının teklif verme ve uygulamalarını kolaylaştırmak için hibe destekli teknik yardıma ihtiyaç var” dedi.

Bu yıl Türkiye’de yatırımları daha da artırmayı, şirketlere kredi vermekten geniş erimde proje finanse etmeyi ve bono hisse senedi alanında yatırım planladıklarını kaydeden Jean-Patrick Marquet, “Proje finansmanı bağlamında Türikye’de yapılacak çok büyük şeyler var ve enerji ile altyapıda büyük bir tutku söz konusu. Ülkede bu tür farklılaşan projeleri fonlamaya nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna, “Hükümetin sosyal altyapı sektörüne yönelen ve şu anda çevre sektörüne bakan önemli bir harcama tutkusu olduğunu görüyoruz. Bu bir spektrum boyunca yayılıyor ve aynı zamanda proje sayısı ve büyüklükleri açısından da genişliyor” dedi.

Marquet ayrıca Türkiye’de yerel finansal kurumların piyasaya erişimde çok başarılı olduklarını, ancak şirketler açısından borç piyasasında eksiklikler bulunduğunu, borç vadelerinin kısa olduğunu, piyasanın standartlarını şeffaflık, ilan ve en önemlisi vadeler anlamında geliştirmeye çalıştıklarını da kaydetti. ANKA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *