Yatırım teşviklerini düzenleyen 2012 tarihli önceki karar, dönemin ekonomik koşulları esas alınarak yatırım yeri ve türüne göre %3-7 aralığında faiz gideri desteği öngörmekteydi. Örneğin; teşvik belgeli yatırım için %15 ile kullanılan kaynak 5 puan destek olduğu durumda, %10 maliyet ile kullanılmış oluyordu.
Diğer yandan; bildiğiniz ve hissettiğiniz üzere enflasyon son 5 yıldır yüksek seyrediyor. Her ne kadar uzun süre enflasyona rağmen düşük faiz politikasında ısrar edilmiş olsa da bu yaklaşım son 2 yılda “rasyonel politikalara dönüş” mottosu ile terk edildi. Faiz maliyetine hatırı sayılır bir risk priminin de eklenmesi sonucu ticari-yatırım kredi faiz oranları %60-75 bandında dolaştı. Sonuç olarak, mülga teşvik düzenlemesinin sağladığı 3-5 puanlık faiz desteği, finansman yükünü azaltma etkisini büyük ölçüde yitirdi.
Haziran 2025’te yayımlanan yeni teşvik sistemi ise bu soruna kalıcı bir çözüm getirdi. Artık faiz desteği, sabit oran olarak değil, faiz oranının oranı olarak sağlanıyor. Yatırım türüne göre yatırımcının maruz kaldığı faiz giderinin %25’i, %30’u veya %40’ı oranlarında destek veriliyor. Bu arada, desteğin teşvik belgesi kapsamındaki finansal kiralama işlemleri için de geçerli olduğunu hatırlatalım.
Finansmana erişimin güç ve finansman maliyetinin yüksek olduğu bu dönemde teşvikli yatırımlar için sağlanan faiz desteği tutarlı ve gerçekçi bir zemine oturmuştur.
Bununla birlikte, miktar sınırlamasının da hala uygulamada olduğunu not düşelim. Şöyle ki; destek, %25 faiz desteği sağlanan yatırımlarda 12,5 puanı, %30 faiz gideri desteği sağlanan yatırımlarda 15 puanı ve %40 faiz gideri sağlanan yatırımlarda 20 puanı aşamaz. Yani güncel piyasa koşullarında faiz gideri desteği en fazla 12,5, 15 ve 20 puan olarak puan olarak uygulanabilecektir. Faiz oranlarının düşmesi durumunda miktar sınırlaması anlamsızlaşacak ve reel katkı büyüyecektir.
Bu uygulama yatırımlar için ekonomik dalgalanmalardan bağımsız olarak benzer düzeyde reel destek sağlanmasını teminat altına almış ve mevzuattaki bir sorunu gidermiştir. Teşvikli yatırımlar için daha düşük giderle borçlanma imkânı tanındığı gibi teşvikli yatırımlar arasında da ayrım yapılarak beklenen ekonomik katkısı yüksek olanlara daha da düşük maliyetli kaynak sağlanmaktadır. Bu boyutları ile çoklu faiz uygulaması getiren örnek bir selektif maliye politikası aracı teşkil etmektedir. Emeği geçenlere teşekkür edelim.
“Sermayenin azlığına bakarak cesaretiniz kırılmasın. Böyle müesseseler için en kuvvetli sermaye, zekâ, dikkat ve iffettir. Teknik ve metodik çalışmasını bilmektir. Bu kanaatle işe sarılınız, behemehal muvaffak olursunuz” t24