CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bankalara ve varlık yönetimi şirketlerine borcu yüzünden icra takibinde olan vatandaşların sayısının 3 milyon 830 bin 149’a çıktığını belirterek, “iktidar vatandaşı borç batağına soktu. Mutlu azınlığın keyfi gıcır, vatandaş ise ekmeğe muhtaç” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ekonomik veriler üzerinden yaptığı değerlendirmede, bankalara ve varlık yönetimi şirketlerine borçlarından dolayı icra takibi başlatılan vatandaşların durumuna dikkat çekti.
2023 yılının Ocak- Kasım döneminde 780 bin 650 kişinin bankalara olan bireysel kredi borcunu, 767 bin 663 kişinin ise kredi kartı borcunu temerrüt süresinin de sonuna kadar ödeyemediği için bankalar tarafından icra takibine alındığını belirten Gürer, “Hem kredi kartı hem de tüketici kredisi borcu yüzünden söz konusu dönemde takibe alınanlar tek kişi sayıldığında 2023 yılının Ocak-Kasım döneminde toplam 1 milyon 197 bin 35 kişi bankalar tarafından icra takibine alındı” dedi.
Önceki yıllarda da bankalar tarafından borcu yüzünden icra takibine alındığı halde borcunu henüz ödeyememiş 2 milyon 337 bin 292 kişinin olduğuna dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2 milyon 109 bin 51 kişi de varlık yönetim şirketlerinin takibinde icra takibinde bulunuyor. Hem bankalar hem de varlık yönetim şirketleri tarafından borcu yüzünden takip edilenler tek kişi sayıldığında takipteki toplam vatandaş sayısı Kasım 2023 sonu itibariyle 3 milyon 830 bin 149 kişi olarak hesaplanıyor” değerlendirmesinde bulundu. Ömer Fethi Gürer, “Resmî verilere yansıyan borçlarla vatandaşın mağduriyeti artıyor. Bu arada özel ikili ilişkiler ile şahıs, esnaf gibi borçlanılan kesimler bu veriler içinde yer almıyor. Elden alınan borçlarda dikkate alındığında borçlanma daha da artıyor. Örneğin çiftçi borçlarını ödemek için arazi satıp, borç ödüyor. Kimi icralık olmamak ya da sorun yaşamamak için evdeki eşyasını satmak zorunda kalıyor. İkinci el pazarları beyaz eşya ya da mobilya gibi eşyalarla dolu, vatandaş borç ödemek için bu yola başvuruyor. Kayıtlı ve resmi veriler dışında bir de kişiye özel borçlanma olayı gerçeği var. Nüfusun çoğunluğu borçla yaşamaya çalışıyor” dedi.
Tüketicilerin banka borcunun geçen yılın son iki haftasında 100 milyar liradan fazla büyüdüğüne de dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bankaların zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları vatandaşlardan olan alacakları ise söz konusu haftada 45,3 milyar oldu. Takipteki kredilerde yılbaşından bu yana ise 15,1 milyar liralık artış yaşandı” değerlendirmesinde bulurdu.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 1 Ocak- 5 Ocak 2024 günleri arasında icra dairelerine UYAP üzerinden gelen yeni dosya sayısının ise geçen yılın aynı haftasına göre yüzde 9,9 oranında artarak 134 bin 515 olduğuna da dikkat çekti. “UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı 5 Ocak itibariyle 21 milyon 328 bin oldu” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Her Bakan değişikliği ile ekonomide farklı uygulamalara gidildiğini ve dünyada faizler yükseltilirken “Ben ekonomistim” diyen Cumhurbaşkanının “NAS” var diyerek faizleri aşağı çekmesi ile oluşan denge kaybının yüksek faiz olarak geri döndüğüne işaret etti. Gürer, AKP iktidarının yanlış ekonomi politikalarının ceremesini, dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşların çektiğini ve yanlış politikanın bedelinin sürekli zam ve vergilerle yüksek faiz olarak yaşamımıza yansıdığını söyledi.
Artan enflasyon, temel ürünlere gelen zam yağmuru ve ekonomideki istikrarsızlığın, vatandaşı yoksulluğa sürüklediğini belirten Ömer Fethi Gürer, “Milyonlarca insanın icra takibinde olduğu bir ülkede, sürekli artan yoksullaşma ile karşı karşıyayız. Sofradan ekmek eksilmeye devam ediyor. Yeterli beslenemeyen aile sayısı artıyor. 4 milyon hane sosyal yardımla yaşıyor. Yatağa hiçbir çocuk aç girmesin derken bu iktidarın eseri olarak aileler yatağa aç girer duruma düşürüldü. AKP iktidarlarının yanlış ekonomi politikaları ile yaratılan denge bozukluğu bu zihniyetle düzelmesi zor görülüyor. Daha çok kemer sıkma dönemi sürecek. Kamu varlıklarından sonra kamu arazilerinin satışı da durmuyor ama denge tutmuyor. Elinde imar planı yapma yetkisi de bulunan özelleştirme idaresinin 2023 yılında yaptığı 180,9 milyon dolarlık özelleştirmenin 179,1 milyon dolarlık kısmını taşınmaz (arsa-arazi) satışları oluşturdu. 2022 yılında yapılan 504 milyon dolarlık özelleştirmenin de 441 milyon dolarlık kısmını taşınmaz satışından elde edilmişti. Kamu varlıklarında elde ne kaldı ise satmaya devam eden iktidar bir yandan da sürekli zam ve vergi ile gelir sağlamaya vatandaştan almaya devam ediyor. Akaryakıt, gübre ve yem gibi önemli tarımsal üretim girdilerine gelen vergi ve zamlar ile fiyatlar artıyor. Bu sürecin gıda maliyetlerini artıracağı için de rafta ürün fiyatlarına kısa süre sonra yeni artışlar yansıyacak. Ülkemizi getirildiği nokta ne yazık ki sorunlu bir süreç olarak devam edecek değerlendirmesinde bulundu.