Tüm ailelerin ortak sorunu, hemen her yaştan çocukların ellerindeki cep telefon ve internet bağımlılığı olsa gerek… Bu sorunla başedebilmek için ne yapılması gerektiğini uzmanına sorduk…
SEV Amerikan Hastanesi Psikoloğu Özlem Binnaz Can, internet bağımlılığı ile nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda sorularımız yanıtlarken, “Aileler çocuklarının yanında kitap-gazete okuyarak model olmalı” diye konuştu.
“Genellikle bağımlılıklar ergenlik döneminde başlıyor, tabiî ki bunun temelleri çocukluk döneminde atılıyor, beyinde internet oyunu oynamayla ilgili bir alt yapı oluşuyor” diyen Can, anne ve babanın çocuğa örnek olması gerektiğinin altını çizerken, “Evde gazete-kitap okuyan ebeveynleri görüyor mu çocuklar ve gençler? Anne ve babaların kendileri TV ve internet başındayken, odana git kitap oku önerisi ne kadar etkili olabilir ki?” diye sordu.
SEV Amerikan Hastanesi Psikoloğu Özlem Binnaz Can’ın çocuklarda internet bağımlılığı ve çözüm yolları ile ilgili sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
1-İnternet bağımlılığı çağımızın hastalığı denilebilir mi?
Kişinin normal yaşam aktivitilerini, yaşam kalitesini bozacak şekilde internetle ilgileniyorsa böyle durumlarda bağımlılıktan bahsedilebilir. Fiziki ilişkilerden daha önemli hale gelmişse, kişide bağımlılık başlamıştır. Örneğin kişinin iş performansının azalması, okul başarısının düşmesi, aileye karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi, psiko-sosyal işlevlerin bozulması gibi durumlarda “çağımızın bağımlılığı” internet denilebilir.
2-Gençler, kitap okumuyor, gazete okumuyor, ama ellerinden telefon, dolayısıyla internet düşmüyor, ne olacak bu gençlerin geleceği?
Gençlerin okuma alışkanlıklarının temelinin aile içinde ve okulda öğretmenleri ile kazandırıldığı düşünülürse bu kazanımında ailelerin ve öğretmenlerin etkisi büyüktür. Çocukluktan beri ilk alışkanlıklarını edindiği dönemde ve ilk öğrendiklerinin ailede gerçekleştiğini düşünürsek gencin önünde ailelerin davranışları ve tutumları, ileriki zamanda okuma alışkanlığını ciddi anlamda etkiliyor..
Evde gazete-kitap okuyan ebeveynleri görüyor mu çocuklar ve gençler? Anne ve babaların kendileri TV ve internet başındayken, odana git kitap oku önerisi ne kadar etkili olabilir ki?
Ebeveynler, çocuklara ve gençlere kitap ve gazete okumanın yaşamın bir parçası olduğu anlatmalı. Gençlerin ve çocukların yanlarında ve çevrelerinde gazete, kitap okuyarak model almalarını sağlamalı.
Eğer kitap okumak istemiyorlarsa, sevdikleri ve ilgi duydukları alandaki kitaplarla tanıştırabiliriz.. Daha sonra ise, kitaptan elde ettikleri bilgileri bizimle ve başkalarıyla paylaşmalarını isteyerek, bilginin onlara kazandıracağı takdir ve beğeniyi yaşamalarını hissettirebiliriz.
3- Bağımlılığı azatmak için anne-babalara önerileriniz neler olacak?
Öncelikle internetin faydaları ve zararları anlatılmalı. Genellikle bağımlılıklar ergenlik döneminde başlıyor, tabiî ki bunun temelleri çocukluk döneminde atılıyor, beyinde internet oyunu ile oynamayla ilgili bir alt yapı oluşuyor. Beyin bunu kimyasal bir ihtiyaçmış gibi algılamaya başlıyor ve onu arama davranışı ortaya çıkıyor. Bu arama davranışı ortaya çıkmadan önce tedbir almak, kişiye amaç belirleme, hedef belirleme, gücünün ve enerjisini amacına göre kullanmayı öğretme, planlı çalışma becerisi kazandırma gibi.. İnternetin de bağımlılık yaptığını, madde gibi olduğunu, 1 sene sonra daha bağımlı olabileceğini, konuşarak ikna yollarıyla anlatılmalı. Kendi kararını kendi vermesi için ona seçenekler sunulmalı, “Bak bilgisayarda şu seceneklerde var, hadi beraber bakalım” gibi. Böylelikle anne-baba kontrolü elde tutmuş olur. Çocuğa ben başardım, özgürüm duygusunu hissettirmiş oluruz.
İnternete engel koymak, yasaklamak, modemi almak çözüm değil, çocuk bunu kendisine yapılmış haksız bir saldırı gibi algılar, daha çok hırçınlaşır, ebeveynlerle daha çok çatışma yaşar. İnternetle ilgilenmenin olumlu ve olumsuz yönleri, ses tonumuzu ayarlayarak emir içeren cümleler kullanmadan, anlatılmalı.. Bunu başarabilirsek çocuk o anda kabul eder ve yenik düşer, ama bir süre sonra kendini yönetmeyi öğrenir.
4-Küçücük çocukların elinde cep telefonu var. Bu durum çok rahatsız edici. Toplum olarak bu konuda da biraz aşırıya kaçmadık mı?
Aileler ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek olası bir riskten çocuklarını korumak istiyorlarsa, cep telefonu kullanımını sınırlamalıdırlar
Ebeveynlerin çocuklarına telefon alma nedenlerinin birinci sırasında, “çocuğumu aradığım zaman ulaşabilmeliyim” düşüncesi geliyor. Aileler, haberleşme aracı olarak kullanmak istiyorlar, çok özellikli telefonlar verdiğimizde, çocuk için haberleşme aracı olmaktan çıkıyor. Okul zamanında aileler haberleşme aracı olarak kullanmak istiyorlarsa çocuğa en basit ve en az foksiyonlu telefonu almaları uygun olacaktır. Eğer yaşı uygunsa, çocuklar için özel üretilen cep telefonlarından, sadece anne ve babayı arama seçeneği bulunan, kısa mesaj özelliği bulunmayan telefonlardan alabilirsiniz.
5-Çocuğa kaç yaşında cep telefonu verilmeli?
Çocuğa telefon almak için en uygun dönem lise dönemi. Bu dönemde çocuğun ve okulun durumuna göre telefon alınabilir. Tabiî ki yine anlaşma yaparak verilmeli, derslerini ve okulunu aksatmayacak şekilde kullanabilirler.
6-İnternete nasıl sınır koyacağız? Çocuklarımızı nasıl koruyacağız?
Çocukla yazılı şekilde bir sözleşme yapabiliriz, şimdi tatildesin, serbestsin, okullar açıldığında beraber bir plan yapacağız, şu kadar çalışacaksın, günde 2 saatten fazla internetle ilgilenirsen derslerinden geri kalabilirsin gibi.
Doğru zamanlama ve planlamayı öğretmek, sonra da çocuk buna uydu mu diye takip etmek gerekiyor, hat da bir süre sonra otomatik hale geliyor. Örneğin saat 6 olunca çocuk kendiliğinden dersin başına oturuyor.
7-Psikolojik destek almak gerekir mi?
Kişisel ilişkilerimiz bozulmuşsa, fiziki ilişkilerden çok daha önemliyse, eğitimsel ve mesleki veya kariyer hayatımızı riske atacak derecede internete zaman ayrılıyorsa psikolojik destek almak gerekir.
8-Çocuklarımızı internetin tehlikelerinden nasıl korumalıyız?
Çocukların oynadığı oyunları kontrol etmemiz, girdikleri siteleri bilmemiz gerekir. Ve zararlı oyunlar hakkında onlara önleyici ve açıklayıcı bilgiler vererek zarar görmelerini mutlaka engellemeliyiz. Çocuğunuzun kullandığı sosyal medya sitelerinin de arkadaşı ve takipçisi olarak kendinizi ekleyin, çocuğunuzun neler paylaştığını, kimlerle arkadaşlık yaptığını yakından takip ederek, internetin tehlikelerinden koruyabilirsiniz.
Röportaj ve yayına hazırlayan: Arzu Bulut
SEV Amerikan Hastanesi Psikoloğu Özlem Binnaz Can, internet bağımlılığı ile nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda sorularımız yanıtlarken, “Aileler çocuklarının yanında kitap-gazete okuyarak model olmalı” diye konuştu.
“Genellikle bağımlılıklar ergenlik döneminde başlıyor, tabiî ki bunun temelleri çocukluk döneminde atılıyor, beyinde internet oyunu oynamayla ilgili bir alt yapı oluşuyor” diyen Can, anne ve babanın çocuğa örnek olması gerektiğinin altını çizerken, “Evde gazete-kitap okuyan ebeveynleri görüyor mu çocuklar ve gençler? Anne ve babaların kendileri TV ve internet başındayken, odana git kitap oku önerisi ne kadar etkili olabilir ki?” diye sordu.
SEV Amerikan Hastanesi Psikoloğu Özlem Binnaz Can’ın çocuklarda internet bağımlılığı ve çözüm yolları ile ilgili sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
1-İnternet bağımlılığı çağımızın hastalığı denilebilir mi?
Kişinin normal yaşam aktivitilerini, yaşam kalitesini bozacak şekilde internetle ilgileniyorsa böyle durumlarda bağımlılıktan bahsedilebilir. Fiziki ilişkilerden daha önemli hale gelmişse, kişide bağımlılık başlamıştır. Örneğin kişinin iş performansının azalması, okul başarısının düşmesi, aileye karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi, psiko-sosyal işlevlerin bozulması gibi durumlarda “çağımızın bağımlılığı” internet denilebilir.
2-Gençler, kitap okumuyor, gazete okumuyor, ama ellerinden telefon, dolayısıyla internet düşmüyor, ne olacak bu gençlerin geleceği?
Gençlerin okuma alışkanlıklarının temelinin aile içinde ve okulda öğretmenleri ile kazandırıldığı düşünülürse bu kazanımında ailelerin ve öğretmenlerin etkisi büyüktür. Çocukluktan beri ilk alışkanlıklarını edindiği dönemde ve ilk öğrendiklerinin ailede gerçekleştiğini düşünürsek gencin önünde ailelerin davranışları ve tutumları, ileriki zamanda okuma alışkanlığını ciddi anlamda etkiliyor..
Evde gazete-kitap okuyan ebeveynleri görüyor mu çocuklar ve gençler? Anne ve babaların kendileri TV ve internet başındayken, odana git kitap oku önerisi ne kadar etkili olabilir ki?
Ebeveynler, çocuklara ve gençlere kitap ve gazete okumanın yaşamın bir parçası olduğu anlatmalı. Gençlerin ve çocukların yanlarında ve çevrelerinde gazete, kitap okuyarak model almalarını sağlamalı.
Eğer kitap okumak istemiyorlarsa, sevdikleri ve ilgi duydukları alandaki kitaplarla tanıştırabiliriz.. Daha sonra ise, kitaptan elde ettikleri bilgileri bizimle ve başkalarıyla paylaşmalarını isteyerek, bilginin onlara kazandıracağı takdir ve beğeniyi yaşamalarını hissettirebiliriz.
3- Bağımlılığı azatmak için anne-babalara önerileriniz neler olacak?
Öncelikle internetin faydaları ve zararları anlatılmalı. Genellikle bağımlılıklar ergenlik döneminde başlıyor, tabiî ki bunun temelleri çocukluk döneminde atılıyor, beyinde internet oyunu ile oynamayla ilgili bir alt yapı oluşuyor. Beyin bunu kimyasal bir ihtiyaçmış gibi algılamaya başlıyor ve onu arama davranışı ortaya çıkıyor. Bu arama davranışı ortaya çıkmadan önce tedbir almak, kişiye amaç belirleme, hedef belirleme, gücünün ve enerjisini amacına göre kullanmayı öğretme, planlı çalışma becerisi kazandırma gibi.. İnternetin de bağımlılık yaptığını, madde gibi olduğunu, 1 sene sonra daha bağımlı olabileceğini, konuşarak ikna yollarıyla anlatılmalı. Kendi kararını kendi vermesi için ona seçenekler sunulmalı, “Bak bilgisayarda şu seceneklerde var, hadi beraber bakalım” gibi. Böylelikle anne-baba kontrolü elde tutmuş olur. Çocuğa ben başardım, özgürüm duygusunu hissettirmiş oluruz.
İnternete engel koymak, yasaklamak, modemi almak çözüm değil, çocuk bunu kendisine yapılmış haksız bir saldırı gibi algılar, daha çok hırçınlaşır, ebeveynlerle daha çok çatışma yaşar. İnternetle ilgilenmenin olumlu ve olumsuz yönleri, ses tonumuzu ayarlayarak emir içeren cümleler kullanmadan, anlatılmalı.. Bunu başarabilirsek çocuk o anda kabul eder ve yenik düşer, ama bir süre sonra kendini yönetmeyi öğrenir.
4-Küçücük çocukların elinde cep telefonu var. Bu durum çok rahatsız edici. Toplum olarak bu konuda da biraz aşırıya kaçmadık mı?
Aileler ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek olası bir riskten çocuklarını korumak istiyorlarsa, cep telefonu kullanımını sınırlamalıdırlar
Ebeveynlerin çocuklarına telefon alma nedenlerinin birinci sırasında, “çocuğumu aradığım zaman ulaşabilmeliyim” düşüncesi geliyor. Aileler, haberleşme aracı olarak kullanmak istiyorlar, çok özellikli telefonlar verdiğimizde, çocuk için haberleşme aracı olmaktan çıkıyor. Okul zamanında aileler haberleşme aracı olarak kullanmak istiyorlarsa çocuğa en basit ve en az foksiyonlu telefonu almaları uygun olacaktır. Eğer yaşı uygunsa, çocuklar için özel üretilen cep telefonlarından, sadece anne ve babayı arama seçeneği bulunan, kısa mesaj özelliği bulunmayan telefonlardan alabilirsiniz.
5-Çocuğa kaç yaşında cep telefonu verilmeli?
Çocuğa telefon almak için en uygun dönem lise dönemi. Bu dönemde çocuğun ve okulun durumuna göre telefon alınabilir. Tabiî ki yine anlaşma yaparak verilmeli, derslerini ve okulunu aksatmayacak şekilde kullanabilirler.
6-İnternete nasıl sınır koyacağız? Çocuklarımızı nasıl koruyacağız?
Çocukla yazılı şekilde bir sözleşme yapabiliriz, şimdi tatildesin, serbestsin, okullar açıldığında beraber bir plan yapacağız, şu kadar çalışacaksın, günde 2 saatten fazla internetle ilgilenirsen derslerinden geri kalabilirsin gibi.
Doğru zamanlama ve planlamayı öğretmek, sonra da çocuk buna uydu mu diye takip etmek gerekiyor, hat da bir süre sonra otomatik hale geliyor. Örneğin saat 6 olunca çocuk kendiliğinden dersin başına oturuyor.
7-Psikolojik destek almak gerekir mi?
Kişisel ilişkilerimiz bozulmuşsa, fiziki ilişkilerden çok daha önemliyse, eğitimsel ve mesleki veya kariyer hayatımızı riske atacak derecede internete zaman ayrılıyorsa psikolojik destek almak gerekir.
8-Çocuklarımızı internetin tehlikelerinden nasıl korumalıyız?
Çocukların oynadığı oyunları kontrol etmemiz, girdikleri siteleri bilmemiz gerekir. Ve zararlı oyunlar hakkında onlara önleyici ve açıklayıcı bilgiler vererek zarar görmelerini mutlaka engellemeliyiz. Çocuğunuzun kullandığı sosyal medya sitelerinin de arkadaşı ve takipçisi olarak kendinizi ekleyin, çocuğunuzun neler paylaştığını, kimlerle arkadaşlık yaptığını yakından takip ederek, internetin tehlikelerinden koruyabilirsiniz.
Röportaj ve yayına hazırlayan: Arzu Bulut