Asgari ücretin en az 15 bin TL olması gerektiğini vurgulayan Genel Başkan Türkmen, “Ailede başka çalışan yoksa, ayrıca geçim yardımı yapılmalı, ailenin toplam gelirinin yoksulluk sınırının altında kalmaması sağlanmalı. Yoksulluk sınırı altındaki ücretlerden vergi alınmamalı” dedi.
Türkmen, “İşten atılan işçilerin yüzde 80'i kıdem ve ihbar tazminatı gasp edilerek, şaibeli bir şekilde atılıyor. Kıdem tazminatı güvence altına alınmalı. Hangi gerekçeyle olursa olsun, işten atılan her işçiye aynı gün içinde kıdem tazminatı ödenmesi zorunlu hale gelmeli. Haksız yere işten atmalar gerçek anlamda yasaklanmalı. İşçilerin yüzde 95’i işsizlik fonundan yararlanamıyor. Bütün işsizlere iş bulana kadar işsizlik ödeneği verilmeli. Banka promosyonları işçilerin hakkı, işçilere verilmeli” açıklamasında bulundu.
Genel Başkan Mehmet Türkmen, “Haksız yere işten atmalar gerçek anlamda yasaklanmalı. İşten atılmalarda işçinin aylarca yıllarca mahkemede kapılarında sürünmesine son verecek şekilde yasal düzenlemeler yapılmalı, ne gerekçeyle olursa olsun bütün işten atmalarda kıdem tazminatını aynı gün ödeme zorunluluğu getirilmeli ve işten atılmalarda haklı olduğunu kanıtlama, yargı sürecinin ekonomik ve sosyal yükünü göze alma sorumluluğu işverene yüklenmeli” dedi.
İşçileri, birlik olup sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz
Türkmen, “İşçilere dayatılan bu sefalet ve kölelik düzenine karşı tek çaremiz birleşmek ve mücadele etmek. BİRTEK-SEN olarak, bugünden başlayarak, aralık sonuna kadar sürecek bir kampanya başlatıyoruz. Başta Türkiye’nin dört bir yanındaki tekstil işçileri olmak üzere, bütün işçileri, en yakıcı ve acil 4 talebimiz için başlattığımız ‘Ekmeğin için birleş’ kampanyamıza katılmaya, güç vermeye, birlik olup sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Çoğu fabrikada işçilerin ihbar tazminatları hiç ödenmiyor
‘Atılan işçilerin büyük çoğunluğu tazminatları eksik ödenerek ve işsizlik ödeneğinden yararlanamayacak şekilde istifası imzalatılarak atılıyor’ diyen Türkmen, “Çoğu fabrikada işçilerin ihbar tazminatları hiç ödenmiyor, kıdem tazminatları ise eksik ödeniyor. Tamamen tazminatsız atılan işçi sayısı ise hiç de azımsanmayacak düzeyde. Pek çok fabrikada işçilere kendi isteğiyle işten ayrıldıkları yönünde istifa belgelerini imzalamaları dayatılıyor. Bu duruma itiraz eden işçiler ise bölüm değişikliği, ağır iş verme veya ücretsiz izinle açlığa mahkûm etme gibi yöntemlerle mobbinge maruz kalıyor” tespitini yaptı.
2023 Ocak ayından itibaren geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için görüşmelerin başladığını hatırlatan Türkmen, “Asgari Ücret, her zaman olduğu gibi yine hükümet ve patronların çoğunluğundan oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun kararına göre belirlenecek. Eğer işçi sınıfı ve sendikalar güçlü bir şekilde sürece müdahil olmazsa, yine sermaye hükümeti ve patronların uygun gördüğü, Türk-İş’in de konu mankeni olarak masada onay verdiği ve bir kez daha milyonlarca işçiyi açlık ve sefalet koşullarında yaşamaya mahkûm eden bir zam oranı belirlenecek. Yüzde 60’ı asgari ücretle çalışan ve tamamına yakınının asgari ücrete gelecek zamdan doğrudan etkileneceği, 15 milyon işçiyi ilgilendiren asgari ücret zammı, yine işçilere rağmen, milyonlarca işçinin taleplerini dikkate almadan belirlenecek” ifadelerini kullandı.
Açlık sınırı 8 bin 657 TL, yoksulluk sınırı 25 bin 422 TL'ye yükseldi
BİR-TEK Sen Genel Başkanı Mehmet Türkmen, konuşmasını şöyle tamamladı: “
Elektrikten suya, doğalgazdan kömüre, akaryakıttan gıdaya, giyimden ulaşıma, iğneden ipliğe her şeye gelen zamlar işçilerin belini büktü. Asgari ücret, temmuz ayında yapılan zamla 5 bin 500 TL'ye yükseldi ancak Kasım ayında açlık sınırı 8 bin 657 TL, yoksulluk sınırı 25 bin 422 TL'ye yükseldi. 2023'ü işçiler, aldığı ücretlerin önemli kısmının vergilere gittiği, bir yıllık gerçek enflasyonun yüzde 200'e dayandığı, işsizlik fonunun patronlar tarafından yağmalanmaya devam ettiği, tazminatsız işten atmaların hızla arttığı koşullarda karşılıyor.” Adem Kesenek