İstanbul Barosu Başkanlığı, Ankara’da yaşanan terör saldırısını kınarken, “Asla teröre alışmayacağız ve asla bu türden eylemlilikleri kanıksamayacağız” açıklaması yaptı.
İstanbul Barosu Başkanlığı, Ankara’da yaşanan terör saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Başkanlık, “Terörün lanetlenmesinde, ulus olarak ne denli birleşebilir ve ne denli kararlılıkla teröre karşı durursak, o denli teröre yanıt vermiş olacağız. Şimdi birbirimize daha çok sarılacağımız ve ideolojik farklılıklarımızı bir yana bırakarak daha çok kenetleneceğimiz bir zaman dilimindeyiz. Hep birlikte kenetlenmeli ve hep birlikte lanetlemeliyiz. Alışmayacağız, kanıksamayacağız” satırlarıyla saldıyı kınadı.
Terörün, birlik ve beraberliğin temellerine konan bombalarla gerçekleştirildiği, ulus olarak terörün amaçladığı tuzaklara düşmeden bu sorunun aşılması gerektiği belirtilen açıklamada, “Ülkemizin yakın tarihinde pek çok kez karşılaştığı bu türden eylemliliklerden sonuç bekleyenler hüsrana uğrayacaklardır. Türkiye, Ortadoğu bataklığına çekilemeyecek kadar devlet geleneği olan, bu bataklıktan etkilenmeyecek kadar da yurttaş bilinci olan bir ülkedir. Asla teröre alışmayacağız ve asla bu türden eylemlilikleri kanıksamayacağız” ifadesi yer aldı.
Eylemlerin gerçekleştirildiği yerin üzerinde önemine dikkat çeken Başkanlık terörün devlete yöneldiğini belirtti ve şöyle devam etti:“Son terör eylemleri için Ankara’nın seçilmesi, üzerinde önemle durulması gereken ayrıksı bir tercihtir. İlk eylemin yeri ve hedefi ile o eylemi gerçekleştirdiği anlaşılan DEAŞ’ın amaçladığı yaklaşım ile doğrudan Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik olduğu anlaşılan ikinci eylemi gerçekleştiren PKK/PYD’nin amacı bizler için aynıdır. Bu kez hedef kitle olarak sivil ve korumasız yurttaşlarımızı seçen bu terör de aynı amaca yönelmiştir. Ancak, üzerinde durulması gereken husus, bu eylemler için Ankara’nın tam da ortasının hedeflenmiş olmasıdır. Bu, açıkça terörün ‘devlete’ yönelmesi anlamına gelmektedir. Buna asla izin verilmemelidir. Bu uğurda yapılması gerekenlerin ivedilikle gerçekleştirilmesi yaşamsal bir öneme sahiptir.”
Terörün önlenmesi ve tümüyle ortadan kaldırılmasının sadece iç güvenlik önlemleri ile olamayacağının, otorite boşluklarının doğurduğu sonuçların yeni baştan değerlendirilmesi gerekeceğinin altı çizilen açıklamada, “Bütün siyasal partileri TBMM çatısı altında yeni bir strateji belirlemeye davet etmek zorunlu olmuştur. Bu denli alçak bir saldırı karşısında dahi bir araya gelemeyen ‘siyaset kurumu’ kendi varlık nedenini sorgulatmak durumunda kalacaktır. Bu nedenle siyaset kurumu, hiç olmadığı kadar yeni bir bakışa muhtaçtır” uyarıları yer aldı.
Açıklamada, Türkiye’deki tüm sivil toplum örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve tüm inisiyatiflerin, bu uğurda en küçük bir tereddüt taşımadan TBMM nezdinde siyasete katkı vermek konumunda olduğu, bugün, yaşanan terörün Ortadoğu boyutu ile ilgili olarak uygulanan siyasetlerin tartışılacağı zaman dilimi olmadığı vurgulandı.ANKA
İstanbul Barosu Başkanlığı, Ankara’da yaşanan terör saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Başkanlık, “Terörün lanetlenmesinde, ulus olarak ne denli birleşebilir ve ne denli kararlılıkla teröre karşı durursak, o denli teröre yanıt vermiş olacağız. Şimdi birbirimize daha çok sarılacağımız ve ideolojik farklılıklarımızı bir yana bırakarak daha çok kenetleneceğimiz bir zaman dilimindeyiz. Hep birlikte kenetlenmeli ve hep birlikte lanetlemeliyiz. Alışmayacağız, kanıksamayacağız” satırlarıyla saldıyı kınadı.
Terörün, birlik ve beraberliğin temellerine konan bombalarla gerçekleştirildiği, ulus olarak terörün amaçladığı tuzaklara düşmeden bu sorunun aşılması gerektiği belirtilen açıklamada, “Ülkemizin yakın tarihinde pek çok kez karşılaştığı bu türden eylemliliklerden sonuç bekleyenler hüsrana uğrayacaklardır. Türkiye, Ortadoğu bataklığına çekilemeyecek kadar devlet geleneği olan, bu bataklıktan etkilenmeyecek kadar da yurttaş bilinci olan bir ülkedir. Asla teröre alışmayacağız ve asla bu türden eylemlilikleri kanıksamayacağız” ifadesi yer aldı.
Eylemlerin gerçekleştirildiği yerin üzerinde önemine dikkat çeken Başkanlık terörün devlete yöneldiğini belirtti ve şöyle devam etti:“Son terör eylemleri için Ankara’nın seçilmesi, üzerinde önemle durulması gereken ayrıksı bir tercihtir. İlk eylemin yeri ve hedefi ile o eylemi gerçekleştirdiği anlaşılan DEAŞ’ın amaçladığı yaklaşım ile doğrudan Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik olduğu anlaşılan ikinci eylemi gerçekleştiren PKK/PYD’nin amacı bizler için aynıdır. Bu kez hedef kitle olarak sivil ve korumasız yurttaşlarımızı seçen bu terör de aynı amaca yönelmiştir. Ancak, üzerinde durulması gereken husus, bu eylemler için Ankara’nın tam da ortasının hedeflenmiş olmasıdır. Bu, açıkça terörün ‘devlete’ yönelmesi anlamına gelmektedir. Buna asla izin verilmemelidir. Bu uğurda yapılması gerekenlerin ivedilikle gerçekleştirilmesi yaşamsal bir öneme sahiptir.”
Terörün önlenmesi ve tümüyle ortadan kaldırılmasının sadece iç güvenlik önlemleri ile olamayacağının, otorite boşluklarının doğurduğu sonuçların yeni baştan değerlendirilmesi gerekeceğinin altı çizilen açıklamada, “Bütün siyasal partileri TBMM çatısı altında yeni bir strateji belirlemeye davet etmek zorunlu olmuştur. Bu denli alçak bir saldırı karşısında dahi bir araya gelemeyen ‘siyaset kurumu’ kendi varlık nedenini sorgulatmak durumunda kalacaktır. Bu nedenle siyaset kurumu, hiç olmadığı kadar yeni bir bakışa muhtaçtır” uyarıları yer aldı.
Açıklamada, Türkiye’deki tüm sivil toplum örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve tüm inisiyatiflerin, bu uğurda en küçük bir tereddüt taşımadan TBMM nezdinde siyasete katkı vermek konumunda olduğu, bugün, yaşanan terörün Ortadoğu boyutu ile ilgili olarak uygulanan siyasetlerin tartışılacağı zaman dilimi olmadığı vurgulandı.ANKA