Siirt Barosu Üyesi Av. Mehmet Nezir Okur’un silahlı saldırı sonucu öldürülmesi ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, “Geçtiğimiz yıl içerisinde yine bir silahlı saldırı neticesinde kaybettiğimiz baromuz üyesi merhum Av.İsmail Akkaya’nın derin üzüntüsü içerisindeyken, Siirt Barosu üyesi Avukat Mehmet Nezir Okur, geçtiğimiz günlerde bürosundan evine gitmek üzere çıktığı sırada uğradığı alçakça bir saldırı sonucunda hayatını kaybetmiştir” dedi.
Şarklı, “Avukat bir davanın ya da çekişmenin tarafı değildir. Avukat, kendi işini ya da davasını değil, müvekkilinin davasını takip eder.
Avukatın yargı görevi gören bir meslek mensubudur. Yargı görevi gören meslek mensupları hâkim, savcı ve avukatlardır”
Üzülerek söylemek isteriz ki; bir hâkimin, bir savcının başına bir hadise geldiğinde, en önce Avukatlar ayağa kalkıyor, meslektaşlarına sahip çıkıyorlar. Ancak bir avukatın başına bir hadise geldiğinde benzer tepkiyi ne yazık ki yargının diğer unsurlarında göremiyoruz. İdarecilerden de herhangi bir tepki gösterilmiyor. Sanki Avukata yönelik saldırılar adeta kanıksanmış gibi bir görüntü çiziliyor. Bunun da tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Bunun sebebinin Avukatların haksızlıklar karşısında sessiz kalmaması olduğunu biliyoruz” diye açıklamada bulundu.
Şarklı, “Bugüne kadar Avukatlık mesleğini icra ederken saldırıya uğrayan meslektaşlarımız için hiçbir önlem almayan sorumlular kadar, yine Avukatlar hakkında kamuoyunda gördükleri görevi esas alarak bu görevden duyulan rahatsızlığı karalamaya çeviren idarecilerin de bu saldırılarda payı olduğunu düşünüyoruz.Tarih boyunca avukatlar halkın haklarını, çıkarlarını savunmuşlar, hukukun üstünlüğünden yana taraf olmuşlardır. Bu görev anlayışı Avukatları saldırıların hedefi haline getirmiş ve canlarını yitirmişlerdir. Rahatsızlık veren sorunları dile getiriyorlar, halkların haklarını savunuyorlar diye Avukatlardan rahatsızlık duyan değişik kesimleri, avukatlara yapılan saldırılara sessiz ve duyarsız kalsa da, biz barolar ve avukatlar her zaman gerekli tepkiyi en üst seviyeden vermeye devam edeceğiz” şeklinde açıklama yaptı.Arzu Bulut
Şarklı, “Avukat bir davanın ya da çekişmenin tarafı değildir. Avukat, kendi işini ya da davasını değil, müvekkilinin davasını takip eder.
Avukatın yargı görevi gören bir meslek mensubudur. Yargı görevi gören meslek mensupları hâkim, savcı ve avukatlardır”
Üzülerek söylemek isteriz ki; bir hâkimin, bir savcının başına bir hadise geldiğinde, en önce Avukatlar ayağa kalkıyor, meslektaşlarına sahip çıkıyorlar. Ancak bir avukatın başına bir hadise geldiğinde benzer tepkiyi ne yazık ki yargının diğer unsurlarında göremiyoruz. İdarecilerden de herhangi bir tepki gösterilmiyor. Sanki Avukata yönelik saldırılar adeta kanıksanmış gibi bir görüntü çiziliyor. Bunun da tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Bunun sebebinin Avukatların haksızlıklar karşısında sessiz kalmaması olduğunu biliyoruz” diye açıklamada bulundu.
Şarklı, “Bugüne kadar Avukatlık mesleğini icra ederken saldırıya uğrayan meslektaşlarımız için hiçbir önlem almayan sorumlular kadar, yine Avukatlar hakkında kamuoyunda gördükleri görevi esas alarak bu görevden duyulan rahatsızlığı karalamaya çeviren idarecilerin de bu saldırılarda payı olduğunu düşünüyoruz.Tarih boyunca avukatlar halkın haklarını, çıkarlarını savunmuşlar, hukukun üstünlüğünden yana taraf olmuşlardır. Bu görev anlayışı Avukatları saldırıların hedefi haline getirmiş ve canlarını yitirmişlerdir. Rahatsızlık veren sorunları dile getiriyorlar, halkların haklarını savunuyorlar diye Avukatlardan rahatsızlık duyan değişik kesimleri, avukatlara yapılan saldırılara sessiz ve duyarsız kalsa da, biz barolar ve avukatlar her zaman gerekli tepkiyi en üst seviyeden vermeye devam edeceğiz” şeklinde açıklama yaptı.Arzu Bulut