HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, İstanbul Milletvekili Emine Beyza Üstün ve Sezai Temelli tarafından 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi TBMM başkanlığına sunuldu.Kanun teklifi ile, aynı işi yapan akademisyenler arasındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılması hedefleniyor.
Kanunun gerekçesini, “Üniversiteler demokratik, özerk ve çok kültürlü, toplum ve doğa yararına araştırma yapan; bilimin, sanatın özgürce tartışıldığı ve üretildiği akademik kurumlar olarak oldukça önemlidir. Ancak Türkiye’de 12 Eylül darbe yönetiminin, iktidarını sağlamlaştırmada kullanabileceği temel aygıt olarak eğitimi ele geçirmek ve üniversiteleri sıkı bir denetim altında tutmak gayesiyle yarattığı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversiteleri özgür demokratik ve özerk bağlamından koparmıştır. Temel hedefi bilimsel bilgiyi üretmek, bu bilgiyi üretecek insanlar yetiştirmek ve üretilen bilgiyi toplumla paylaşmak olan üniversitelerdeki akademik kadrolarda görev yapan akademisyenler arasındaki çeşitli istihdam şekillerine bağlı eşitsizlikler akademisyenler arasındaki çalışma barışını bozmakta, esnek ve güvencesiz istihdam politikaları ile pasif, itaatkar bir akademisyen tipolojisi yaratılmaktadır.
Yükseköğretim kanun ve yönetmeliklerindeki eşitsiz kadro statüleri üniversitelerdeki bilim emekçileri arasında ayrımcılıklar doğurmakta, yükseköğretim kurumları tarafından uygulanan esnek ve güvencesiz istihdam biçimleri ile akademisyenler keyfi bir şekilde işten çıkartılmaktadır. Bu durum, üniversitelerin geleceği olan, bilimsel bilgiyi üretmesi ve toplumla paylaşması beklenen araştırma görevlilerinin gelecek kaygısı yaşamasına yol açmakta ve dahası araştırma görevlilerinin sadece akademik ve idari işleri yerine getiren, geçici ara eleman olarak görülmesine sebep olmaktadır.
Üniversitelerde vargücüyle tek tip öğrenci/emek gücü yaratılmaya çalışılmakta ve yaratılan bu emek gücü ucuz, güvencesiz ve esnek istihdam biçimleriyle piyasanın acımasız koşullarına itilmektedir. Bu sebeple her şeyden önce YÖK’ün ortadan kaldırılması, üniversitelerin gerçek anlamda özerkliğinin sağlanması, bilim emekçilerinin düşünce özgürlüklerinin güvence altına alınması ve bilhassa çalışma güvencelerinin sağlanması oldukça önemlidir” olarak açıklandı..
Kanun teklifi ile aynı işi yapan akademisyenler arasındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılması amacıyla ilgili kanunun mevcut 50/d maddesinin kaldırılmasının öngörüldüğü ve bu kadroda görev yapanlar ile önceki tarihlerde bu kadrolarda görev yapmış olan akademisyenlerin ilgili kanunun 33/a maddesine tabi olmalarının amaçlandığı ifade edildi.
Madde gerekçeleri de, “Madde 1- İlgili madde ile yükseköğretim kurumlarında benzer işi yapan akademik kadrolarda çalışanlar arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Madde 2- Yürürlük maddesidir.
Madde 3- Yürütme maddesidir” olarak açıklandı.
Meclise sunulan kanun teklifi şöyle:
Madde 1- 06.01.1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50’nci maddesinin d fıkrasını aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
d) Lisansüstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler. Bu maddeye bağlı olarak çalışanlar ile yine 50’nci maddenin d fıkrasına dayandırılarak çalıştırılmış ve sonrasında görevi sonlandırılmış kişiler, bağlı bulundukları yükseköğretim kurumuna başvuru yaptıkları tarihten itibaren koşulsuz olarak aynı kanunun 33. Maddesinin a fıkrasına bağlı olarak çalıştırılırlar.
Madde 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3- Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. Adem Kesenek.
Kanunun gerekçesini, “Üniversiteler demokratik, özerk ve çok kültürlü, toplum ve doğa yararına araştırma yapan; bilimin, sanatın özgürce tartışıldığı ve üretildiği akademik kurumlar olarak oldukça önemlidir. Ancak Türkiye’de 12 Eylül darbe yönetiminin, iktidarını sağlamlaştırmada kullanabileceği temel aygıt olarak eğitimi ele geçirmek ve üniversiteleri sıkı bir denetim altında tutmak gayesiyle yarattığı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversiteleri özgür demokratik ve özerk bağlamından koparmıştır. Temel hedefi bilimsel bilgiyi üretmek, bu bilgiyi üretecek insanlar yetiştirmek ve üretilen bilgiyi toplumla paylaşmak olan üniversitelerdeki akademik kadrolarda görev yapan akademisyenler arasındaki çeşitli istihdam şekillerine bağlı eşitsizlikler akademisyenler arasındaki çalışma barışını bozmakta, esnek ve güvencesiz istihdam politikaları ile pasif, itaatkar bir akademisyen tipolojisi yaratılmaktadır.
Yükseköğretim kanun ve yönetmeliklerindeki eşitsiz kadro statüleri üniversitelerdeki bilim emekçileri arasında ayrımcılıklar doğurmakta, yükseköğretim kurumları tarafından uygulanan esnek ve güvencesiz istihdam biçimleri ile akademisyenler keyfi bir şekilde işten çıkartılmaktadır. Bu durum, üniversitelerin geleceği olan, bilimsel bilgiyi üretmesi ve toplumla paylaşması beklenen araştırma görevlilerinin gelecek kaygısı yaşamasına yol açmakta ve dahası araştırma görevlilerinin sadece akademik ve idari işleri yerine getiren, geçici ara eleman olarak görülmesine sebep olmaktadır.
Üniversitelerde vargücüyle tek tip öğrenci/emek gücü yaratılmaya çalışılmakta ve yaratılan bu emek gücü ucuz, güvencesiz ve esnek istihdam biçimleriyle piyasanın acımasız koşullarına itilmektedir. Bu sebeple her şeyden önce YÖK’ün ortadan kaldırılması, üniversitelerin gerçek anlamda özerkliğinin sağlanması, bilim emekçilerinin düşünce özgürlüklerinin güvence altına alınması ve bilhassa çalışma güvencelerinin sağlanması oldukça önemlidir” olarak açıklandı..
Kanun teklifi ile aynı işi yapan akademisyenler arasındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılması amacıyla ilgili kanunun mevcut 50/d maddesinin kaldırılmasının öngörüldüğü ve bu kadroda görev yapanlar ile önceki tarihlerde bu kadrolarda görev yapmış olan akademisyenlerin ilgili kanunun 33/a maddesine tabi olmalarının amaçlandığı ifade edildi.
Madde gerekçeleri de, “Madde 1- İlgili madde ile yükseköğretim kurumlarında benzer işi yapan akademik kadrolarda çalışanlar arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Madde 2- Yürürlük maddesidir.
Madde 3- Yürütme maddesidir” olarak açıklandı.
Meclise sunulan kanun teklifi şöyle:
Madde 1- 06.01.1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50’nci maddesinin d fıkrasını aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
d) Lisansüstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler. Bu maddeye bağlı olarak çalışanlar ile yine 50’nci maddenin d fıkrasına dayandırılarak çalıştırılmış ve sonrasında görevi sonlandırılmış kişiler, bağlı bulundukları yükseköğretim kurumuna başvuru yaptıkları tarihten itibaren koşulsuz olarak aynı kanunun 33. Maddesinin a fıkrasına bağlı olarak çalıştırılırlar.
Madde 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3- Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. Adem Kesenek.