Bağlamanın evrensel bir çalgı ve herkesin ortak paydası olduğunu ifade eden Dost Müzik Evi sahibi Bülent Akar, “1990’lı yıllarda bağlamaya ve halk müziğine karşı bir ön yargı vardı” dedi.
1990’lı yıllarda insanların bağlamanın içinde şeytan var dediğini söyleyen Akar, “Bağlama bir müzik aleti, silah değil ve diğer yandan Türk geleneğinin bir parçası. Bağlama Türklerin tek enstrümanı” diye konuştu.
Konser ve kurslarda
bağlamayı tanıtmayı amaçladık
Bağlamayı daha çok Alevilerin sahiplendiğini kaydeden Akar, “Bu çalgı semahlarda ve cemevlerinde kullanıldığı için bağlamayla artık özdeşlemiş durumdalar. Konserlerde ve kurslarda bağlamayı tanıtmayı amaçladık. Ama Alevilerin bunda katkısı göz ardı edilemez” şeklinde konuştu.
Kurslarda Iraklı ve Fransız öğrencilerinde bulunduğunu vurgulayan Akar, “İnsanların kafalarında bağlamaya karşı olan tabular yıkılmaya başladı. Müzikle ilgilenen her toplum sağlıklı bir ruh yapısına sahip toplumdur. İnsanların nasıl yeme, içme, gezme ve eğlenme gibi ihtiyaçları varsa müziğe de o kadar ihtiyaçları var. Her insanın enstrüman çalmasından yanayım ve her insanın kendi türküsünün de olması gerekiyor” şeklinde açıklama yaptı.
Bağlamanın çeşitlerinin de olduğunun altını çizen Akar, “İç Anadolu Bölgesi’nde usta Neşet Ertaş’ın kullandığı meydan bağlama(bozuk bağlama) kullanılıyor. Tunceli, Erzurum, Malatya ve Elazığ’da rızba ve cura bağlamaları kullanılırken, Sivas Bölgesi’nde Aşık Veysel’in kullandığı Veysel’in düzeni denilen bağlama kullanılıyor. Son dönemlerde Arif Sağ’ın kullandığı kısa saplı bağlama moda haline geldi” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
1990’lı yıllarda insanların bağlamanın içinde şeytan var dediğini söyleyen Akar, “Bağlama bir müzik aleti, silah değil ve diğer yandan Türk geleneğinin bir parçası. Bağlama Türklerin tek enstrümanı” diye konuştu.
Konser ve kurslarda
bağlamayı tanıtmayı amaçladık
Bağlamayı daha çok Alevilerin sahiplendiğini kaydeden Akar, “Bu çalgı semahlarda ve cemevlerinde kullanıldığı için bağlamayla artık özdeşlemiş durumdalar. Konserlerde ve kurslarda bağlamayı tanıtmayı amaçladık. Ama Alevilerin bunda katkısı göz ardı edilemez” şeklinde konuştu.
Kurslarda Iraklı ve Fransız öğrencilerinde bulunduğunu vurgulayan Akar, “İnsanların kafalarında bağlamaya karşı olan tabular yıkılmaya başladı. Müzikle ilgilenen her toplum sağlıklı bir ruh yapısına sahip toplumdur. İnsanların nasıl yeme, içme, gezme ve eğlenme gibi ihtiyaçları varsa müziğe de o kadar ihtiyaçları var. Her insanın enstrüman çalmasından yanayım ve her insanın kendi türküsünün de olması gerekiyor” şeklinde açıklama yaptı.
Bağlamanın çeşitlerinin de olduğunun altını çizen Akar, “İç Anadolu Bölgesi’nde usta Neşet Ertaş’ın kullandığı meydan bağlama(bozuk bağlama) kullanılıyor. Tunceli, Erzurum, Malatya ve Elazığ’da rızba ve cura bağlamaları kullanılırken, Sivas Bölgesi’nde Aşık Veysel’in kullandığı Veysel’in düzeni denilen bağlama kullanılıyor. Son dönemlerde Arif Sağ’ın kullandığı kısa saplı bağlama moda haline geldi” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
RSS