ANASAYFA arrow right Güncel

‘’Barışa ekmek kadar, su kadar ihtiyacımız var’’

‘’Barışa ekmek kadar, su kadar ihtiyacımız var’’
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.35
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.35
Panelde konuşan Mahmut Toğrul, ‘’Barışa ekmek kadar, su kadar ihtiyacımız
Gaziantep Barış Bloku, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi’nde, ‘’Gaziantep barışı konuşuyor’’ paneli düzenledi.
Panelde konuşan Mahmut Toğrul, ‘’Barışa ekmek kadar, su kadar ihtiyacımız var’’ dedi. Birbirimizi çözüm sürecinde anlamaya başladığımızın altını çizen Toğrul, ‘’Bazıları barışı ve çözüm sürecini al gülüm, ver gülüm gibi algılıyor. Yanlış. Savaşı başlatanlar, maalesef savaş hukukuna dahi uymuyor. Hiçbir savaşta cenazeler yerde kalmaz. Tarafların ölülerini gömmelerine izin verilir. Bu savaş, ömür boyu devam edemez. Her devlet, eninde sonunda terörist dedikleriyle masaya oturmuştur. Bu tüm devletlerde, benzer şekilde olmuştur’’ diye konuştu. Son zamanlarda siyasi gözaltıların ve tutuklanmaların da hukuksuz olduğuna değinen Toğrul, ‘’Çatışmaların elbet barışla sona ereceğini biliyoruz. Bu süreci hızlandırmalıyız’’ şeklinde sözlerini noktaladı.

‘’Barışa ihtiyacımız var’’‘’İnsanlar savaş istemiyor’’
Mahmut Toğrul’dan sonra konuşan Nuray Sancar, ‘’İyi şeylerden bahsedeceğimiz bir ortamda yaşamıyoruz’’ derken, insanların savaş istemediğini vurguladı. Ayrıca, Suruç’ta aslında Türk ve Kürt halklarının katliama uğradığını dile getiren Sancar, halkların savaşları durdurma potansiyelinin yüksek olduğunu belirtti. “Artık hiçbir savaş tek bir halkın değil, halkların sorunudur” diyen Sancar, barışın ancak bu perspektiften bakılarak gelebileceğini ifade etti.

‘’Kürt halkı, aynı halk değil’’
Gazeteci Celal Başlangıç, bizzat yaşadığı örnekler üzerinden medyanın sorunlu durumlarından yakınırken, şiddete alışmanın çok kötü, barışı savaşlar üzerinden konuşmanın da çok acı olduğunu dile getirdi. “90’lara geri mi döndük?’’ sorusunun son günlerde sıkça gündemde olmasına da değinen Başlangıç, ‘’Evet devlet 90’lara dönmüş vaziyette. Fakat Kürt halkı 90’lardaki Kürt halkı değil. Kürt halkı o zamandan bu yana çok değişim gösterdi, aynı halk değil’’ dedi.

Bu savaş ortamının başlangıcının 30 Ekim 2014’teki Milli Güvenlik Kurulu toplantısına dayandığını vurgulayan Başlangıç, Zaman Gazetesi’nden bir köşe yazarının o dönemde yazmış olduğu bir yazının da bu tezi desteklediğini öne sürdü. Bunun yanı sıra 90’larda Şırnak’ta Yeşilyurt köylülerine dışkı yedirilme hadisesini, o zamanlarda dünyaya duyurmakta çok büyük sıkıntılar yaşadığını ifade eden Başlangıç, günümüzde benzer hadiselerin üstü örtülemeyeceğini, bu noktada sosyal medyanın çok etkin bir güç olduğunun altını çizdi.

‘’Barışı yalnızca halklar getirir’’
Son olarak söz alan Nazan Üstündağ, barışı yalnızca kadınların, gençlerin ve halkların getirebileceğini belirtti. Savaş ve barışın birbirinden ayrı olmadığını dile getiren Üstündağ, ‘’Savaşın tam ortasında bir barış gerçekleştirilebilir’’ dedi. Savaşın kadın bedeni üzerinden yürütüldüğünü ifade eden Üstündağ, bunun en canlı ve somut örneğinin Ekin Van olduğunu sözlerine ekledi.

Konuşmacıların sık sık barış vurgusu yaptığı panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği panelde, moderatörlüğü Gaziantep Eğitim-Sen şube başkanı Ali Ersönmez üstlenirken, gazeteci-yazar Celal Başlangıç, HDP Gaziantep 1. sıra milletvekili adayı Mahmut Toğrul, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünden akademisyen Nazan Üstündağ ve Gaziantep Barış Bloku eş sözcüsü Nuray Sancar da konuşmacılar olarak katılım sağladı. Mehmet Boran
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *