Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, maliye politikasıyla ilgili açıkça görüş bildiren dünyada çok az sayıda Merkez Bankası olduğunu belirterek, “Bu başta biraz yadırganmıştı. Ama daha sonra alışıldı. Biz TBMM’nin verdiği yetkiyle meclis adına para politikası yürüten teknik bir kurumuz. Bizim eleştirilmemizden daha doğal bir şey olamaz. Dikkate almamız gereken herhangi bir şey varsa dikkate alırız” dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Merkez Bankası’nın İdare Merkezi’nde düzenlenen Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısının ardından ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başçı, kuraklık ve gıda fiyatlarına ilişkin bir soruyu da şu açıklamalarla değerlendirdi:
“Biz orta vadeli program çerçevesinde biraz erken başlıyoruz. Türkiye’de tarımda gümrük tarifeleri son derece yüksek; yüzde 130′u buluyor. Daha önce kuraklık olan yıllarda hububatta gümrükler önce yüzde 8′e daha sonra 0′a indirilmiş; o da bir politika aracı. İkinci bir araç; Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO)’ne bir görev verilmiş, gıda fiyatlarında istikrar sağlıyor. Özellikle hububatta. Üretici ve tüketici dengesinin korumakla mükellef. Aşırı fiyat artışlarına karşı TMO gümrüksüz ithalat yapıyor. Tersi bir durumda da taban fiyat vererek üreticiyi de destekleyebiliyor. Bizim görebildiğimiz kadarıyla, dünya hububat fiyatlarına göre, Türkiye’de ki hububat fiyatları oldukça yüksek. Onunla ilgili de TMO’nun alımlarının başladığını görüyoruz. Bunu en iyi şekilde yöneteceklerdir, onunla ilgili biz ümitliyiz. Bu konu da ilerleme sağlanacaktır.”
-“‘HÜKÜMETİN TAMAMEN KENDİ TAKDİRİ’ DİYE DÜŞÜNMEK GEREKİR”-
Sanayinin payının düşmesinin genel bir trend olduğunu, gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen hepsinde söz konusu olabileceğini belirten Başçı, hizmet sektörünün payının artacağının altını çizdi. Erdem Başçı, “Bizde daha dikkat çeken konu; acaba konut piyasasına, inşaatlar biraz fazla mı kayıyor, haddinden fazla mı kayıyor? Şu anda finansal istikrar açısında biz her hangi bir endişeye burada sahip değiliz ama hükümetin kendi takdiridir. Hükümet,‘sanayiye daha fazla kayma olsun, konuta az olsun’ şeklinde bir irade buyururlarsa, o yönde kendileri politikaları söyleyebilirler. Burada bizim çok az yapabileceğimiz şey var. Elimizdeki politika araçları; sanayiye mi gidecek krediler yoksa konuta mı gidecek şeklinde çok fazla etki göstermez. O yüzden orada, ‘hükümetin tamamen kendi takdiri’ diye düşünmek gerekir” diye konuştu.
-“TÜRK LİRASI AŞIRI DEĞERLİ DE DEĞİL, AŞIRI DEĞERSİZ DE”-
Türk Lirası’nın aşırı değerli? Şeklindeki bir soruya Erdem Başçı şöyle yanıt verdi: “Türk Lirası’nda aşırı değerlenme konusunda, nasıl kredilerde bir referans büyüme oranı olarak yüzde 15′i riske ettiysek, onun sürdürülebilir bir makro hedeflerle uyumlu olduğunu söyleyebildiysek, döviz kurlarıyla ilgili daha önce referans olarak aldığımız rakamalar var. Türk Lirası’nın diğer paralara karşı reel efektif kuru 110 civarında ve daha önce hatırlarsanız 120′nin üzerine geçtiğimiz zaman aşırı değerli bölgesi olarak kabul ettiğimizi daha önce söylemiştik. O görüş aynen korunuyor. Bugünlerde Türk Lirası’nın değerinin makul düzeylerde olduğunu söyleyebiliriz. Pek çok piyasa analistleri bizimle aynı görüşte. Buna değişik şekillerde de yaklaşılabilir. Her birinden farklı bir sonuç çıkabilir. Aşırı değerli de değil, aşırı değersiz de değil bugünkü seviyeler.”
-“HERHANGİ BİR ADIM ATILACAKSA BU ADIM ÖLÇÜLÜ OLMALI”-
Başçı faizler konusunda, herhangi bir adım atılacaksa bunun ölçülü olması gerektiğini vurgulayarak, “Bununla ilgili fiyatlamalar var. fiyatlamalarda kısa vadede bakacak olursak, önümüzdeki 3 ay için piyasa bizden 50 baz puan kadar ilave bir faiz indirimi bekliyor. Ama illa ki öyle yapacağız diye bir kural yok bu 50 baz puan ölçülü indirim sınıfına girer. Gerekirse bundan daha sıkı da olabiliriz, ileri de gidebiliriz” açıklamasında bulundu. Erdem Başçı, faiz indiriminin enflasyona etkisini de değerlendirdi. Başçı, faiz indirimlerinin krediler üzerinde gevşetici etkisinin görülmediğini, döviz kurlarında da istikrarlı seyir oluşmasına katkı sağladığını vurguladı. Bir soru üzerine de ABD Merkez Bankası’nın 2015'te büyük ihtimalle faiz artırımına gideceğini söylediğini ifade ederek, “İletişim de o yönde, herkes tarafından bilindiği için bu çok büyük bir belirsizliğe yol açmaz ancak para politikası belirsizliği ortaya çıkarsa, o zaman bir miktar belirsizlik olabilir. Şu anda öyle bir işaret yok” dedi.
“DİKKATE ALMAMIZ GEREKEN HERHANGİ BİR ŞEY VARSA DİKKATE ALIRIZ”-
“Faiz indirimi hususunda hükümetten gelen baskılar sizin kararlarınızda ne kadar etkili oldu?” şeklindeki bir soru üzerine Başkan Başçı, şunları kaydetti: “Son 6 aylık dönemde Türkiye’de Merkez Bankası maliye politikasıyla ilgili ve zaman zamanda ilave ekonomi politikalarıyla ilgili görüş bildirebiliyor. Bunu kamuoyuna açık bir şekilde de bildirebiliyor. Maliye politikasıyla ilgili açıkça görüş bildiren Merkez Bankası çok az sayıdadır. Bu başta biraz yadırganmıştı. Ama daha sonra alışıldı. Bakanlar da bu konuda kamuoyuna görüşlerini iletebiliyorlar. Dış ticaretten sorumlu bakanlar Türk Lirası’nın daha zayıf olmasını istiyorlar. Biz TBMM’nin verdiği yetkiyle TBMM adına para politikası yürüten teknik bir kurumuz. Bizim eleştirilmemizden daha doğal bir şey olamaz. Dikkate almamız gereken herhangi bir şey varsa dikkate alırız.”ANKA
-“‘HÜKÜMETİN TAMAMEN KENDİ TAKDİRİ’ DİYE DÜŞÜNMEK GEREKİR”-
Sanayinin payının düşmesinin genel bir trend olduğunu, gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen hepsinde söz konusu olabileceğini belirten Başçı, hizmet sektörünün payının artacağının altını çizdi. Erdem Başçı, “Bizde daha dikkat çeken konu; acaba konut piyasasına, inşaatlar biraz fazla mı kayıyor, haddinden fazla mı kayıyor? Şu anda finansal istikrar açısında biz her hangi bir endişeye burada sahip değiliz ama hükümetin kendi takdiridir. Hükümet,‘sanayiye daha fazla kayma olsun, konuta az olsun’ şeklinde bir irade buyururlarsa, o yönde kendileri politikaları söyleyebilirler. Burada bizim çok az yapabileceğimiz şey var. Elimizdeki politika araçları; sanayiye mi gidecek krediler yoksa konuta mı gidecek şeklinde çok fazla etki göstermez. O yüzden orada, ‘hükümetin tamamen kendi takdiri’ diye düşünmek gerekir” diye konuştu.
-“TÜRK LİRASI AŞIRI DEĞERLİ DE DEĞİL, AŞIRI DEĞERSİZ DE”-
Türk Lirası’nın aşırı değerli? Şeklindeki bir soruya Erdem Başçı şöyle yanıt verdi: “Türk Lirası’nda aşırı değerlenme konusunda, nasıl kredilerde bir referans büyüme oranı olarak yüzde 15′i riske ettiysek, onun sürdürülebilir bir makro hedeflerle uyumlu olduğunu söyleyebildiysek, döviz kurlarıyla ilgili daha önce referans olarak aldığımız rakamalar var. Türk Lirası’nın diğer paralara karşı reel efektif kuru 110 civarında ve daha önce hatırlarsanız 120′nin üzerine geçtiğimiz zaman aşırı değerli bölgesi olarak kabul ettiğimizi daha önce söylemiştik. O görüş aynen korunuyor. Bugünlerde Türk Lirası’nın değerinin makul düzeylerde olduğunu söyleyebiliriz. Pek çok piyasa analistleri bizimle aynı görüşte. Buna değişik şekillerde de yaklaşılabilir. Her birinden farklı bir sonuç çıkabilir. Aşırı değerli de değil, aşırı değersiz de değil bugünkü seviyeler.”
-“HERHANGİ BİR ADIM ATILACAKSA BU ADIM ÖLÇÜLÜ OLMALI”-
Başçı faizler konusunda, herhangi bir adım atılacaksa bunun ölçülü olması gerektiğini vurgulayarak, “Bununla ilgili fiyatlamalar var. fiyatlamalarda kısa vadede bakacak olursak, önümüzdeki 3 ay için piyasa bizden 50 baz puan kadar ilave bir faiz indirimi bekliyor. Ama illa ki öyle yapacağız diye bir kural yok bu 50 baz puan ölçülü indirim sınıfına girer. Gerekirse bundan daha sıkı da olabiliriz, ileri de gidebiliriz” açıklamasında bulundu. Erdem Başçı, faiz indiriminin enflasyona etkisini de değerlendirdi. Başçı, faiz indirimlerinin krediler üzerinde gevşetici etkisinin görülmediğini, döviz kurlarında da istikrarlı seyir oluşmasına katkı sağladığını vurguladı. Bir soru üzerine de ABD Merkez Bankası’nın 2015'te büyük ihtimalle faiz artırımına gideceğini söylediğini ifade ederek, “İletişim de o yönde, herkes tarafından bilindiği için bu çok büyük bir belirsizliğe yol açmaz ancak para politikası belirsizliği ortaya çıkarsa, o zaman bir miktar belirsizlik olabilir. Şu anda öyle bir işaret yok” dedi.
“DİKKATE ALMAMIZ GEREKEN HERHANGİ BİR ŞEY VARSA DİKKATE ALIRIZ”-
“Faiz indirimi hususunda hükümetten gelen baskılar sizin kararlarınızda ne kadar etkili oldu?” şeklindeki bir soru üzerine Başkan Başçı, şunları kaydetti: “Son 6 aylık dönemde Türkiye’de Merkez Bankası maliye politikasıyla ilgili ve zaman zamanda ilave ekonomi politikalarıyla ilgili görüş bildirebiliyor. Bunu kamuoyuna açık bir şekilde de bildirebiliyor. Maliye politikasıyla ilgili açıkça görüş bildiren Merkez Bankası çok az sayıdadır. Bu başta biraz yadırganmıştı. Ama daha sonra alışıldı. Bakanlar da bu konuda kamuoyuna görüşlerini iletebiliyorlar. Dış ticaretten sorumlu bakanlar Türk Lirası’nın daha zayıf olmasını istiyorlar. Biz TBMM’nin verdiği yetkiyle TBMM adına para politikası yürüten teknik bir kurumuz. Bizim eleştirilmemizden daha doğal bir şey olamaz. Dikkate almamız gereken herhangi bir şey varsa dikkate alırız.”ANKA
RSS